Yeni Oğlan

Yağmurlu Gece

Öpüşleri hızlandığında yere devrilen kadehlerin çınlaması ıslak dudak seslerine eşlik ediyordu.

Ayakları altında yuvarlanıp ahşapla buluşan kadehler çatlamışsa da umurlarında değildi, Aral dudaklarını Hakan'ın dudaklarını karşılamak için aralamıştı. Ufak tefek dokunuşlar sonrasında Hakan'ın dili Aral'ın ağzından içeri kolaylıkla kaymıştı. Islak ve kaygan dilini iştahla karşılarken Aral onun boynuna doğru ellerini kondurmuş ve kendi ellerini onun ensesinde sabitlemişti. Hakan oğlanın belinden kavrayıp hafifçe havalandırdığında Aral'ın öpüşü gülümsemesi nedeniyle bozulmuştu. Dudakları dudaklarına çarparken Aral gözlerini kısıp uzun bir yolladı.

"Konu hala şaraplar ve purolar değil ,değil mi ?"

"Hiç olmadı ki." Hakan oğlanı hızla havalandırırken Aral da bacaklarını onun belinde kavuşturmuştu.

"Sen de farklı bir şey var."diye mırıldandı Aral.Dudaklarını Hakan'ın çenesine gömerken onun belli belirsiz varlığını belli eden kirli sakallarına dudaklarını sürtmüştü. "Hızlı gitmeme neden oluyorsun."

"Yavaşlamak istersen dur demen yeterli."diye fısıldadı Hakan. Eli,belden aşağıya doğru usulca kayarken Aral'ın gözlerine uzun bir bakış daha yollamıştı. Belin kavisinden savrukça aşağılara doğru kayan eli oğlanın kalçalarında sabitlenmişti. Avucunun iç kısmı hafifçe dolgunlukları kavrıyor, belli belirsiz bir okşamayla narince üzerinden geçiyordu.

"Hızı kontrol edebilsem şuan burada olmam."diye mırıldandı Aral hazla gözlerini yumup.

Beyninin içinde Çiko'nun garabet sesi gibi yansıyan bir ses vardı. Durmak bilmeden kendini hatırlatıyor aptalca düşünceleri kafasına sokup duruyordu. Henüz önceki ilişkinin yaralarını sarmadan,ruhunda açtığı tahribatı düzenlemeye fırsat bırakmadan Hakan'ın tadını almak istemek kafasını karıştırıyordu.Uzun süredir ilgisizsin. Eve geldiğinde senin yüzüne bile bakmadan duşunu alıp uyuyan Yavuz'dan sonra bu durum hoşuna gidiyor,bir şeyler içip sohbet etmeyi ve biriyle sevişmeyi özlüyorsun. Evet,kafasındaki ses tam anlamıyla bunu söylüyordu.Hakan tanıdığı erkekler arasında en ama en üst düzey tiplerdendi. Kültürel olarak da yaşam tarzı olarak da ideal bir partner adayıydı.

İşte sorun buydu,Hakan sadece takılmak isterse Aral kendini "sadece takılmaya" şartlasa da içten içe onun sevgilisi olmak için yanıp tutuştuğunu biliyordu.Umursamaz ve sadece keyfine odaklı bir hayat belirleyeceği konusunda inada binse de ne yazık ki toksik derece duygusal bir yanı vardı ve bunu bastırmak için Hakan'ın dudaklarına daha da sıkıca dudaklarını bastırdı.

"Şarap tadarken dikkat edilmesi gereken hususlar arasında koklamak yer alıyor."diye fısıldadı Aral. Burnunu Hakan'ın boynuna gömerken ön dişlerinin tırtıklı basıncını usulca gezdiriyordu. Diliyle dairesel ovaller çizerken ıslaklığın üzerine hafifçe dişlerini sürtüyordu. Burnu hala boyna gömülü haldeyken Hakan'ın boğuk iniltilerini de  kalçaları arasına baskı yapan erkekliğini de hissedebiliyordu.Hakan oğlanı sıkıca kendine bastırırken Aral gözlerini yumup ön dişlerini biraz daha bastırdı.

"Şişenin büyüklüğü gözümü korkutmalı mı?"diye fısıldadı Aral alayla. "Sarhoş falan olmak istemem,hatırlamak istiyorum."

"Ufak şişenin seni kesebileceğine sanmıyorum."diye fısıldadı Hakan. "Sarhoş olursan,sabaha devam ederiz illa hatırlayayım diyorsan,ha?"

Aral "Sabahı da hatırlayacağıma eminim."diye mırıldandı. "Belki öğleni de ve..akşamı da."

Dışarıda yağmur şiddet arttırıyor,sağanak yağış pencerelere çarpıp geçiyordu. Gök gürültüsü desibelini arttırıyor yağmur damlaları pencerede sesini yankılatıyordu. Islak öpüş sesleri ve ısırıkların verdiği ufak tefek kaçamak hazlardan sebeple Aral'ın yanakları iyiden iyiye pembelemişti.

Hakan oğlanı deri koltuğa ittirip üzerinde yerini alırken Aral boynunu hafifçe aralamıştı. Hakan'ın burnu oğlanın boyun girintisinde usulca gezinirken Aral mırıldandı. "Öpmeyecek misin ?"

"Tadını çıkarıyorum."diye fısıldadı Hakan. "İyice ezberliyorum."

"Neyi ?"

"Kokunu ezberliyorum."diye yanıtladı Hakan. "Benden başka kimsenin almayacağına emin olacağım sonra."

Hakan'ın dudakları ve sıcak nefesi Aral'ın boynunda hoş bir gıdıklama hissi bıraktığında Aral kendi iriliğini onun iriliğine bastırıp gözlerini yummuştu. Aral onun altında uslu durmuyor,hafifçe bedenini bedenine sürttürüyordu. Kıyafetlerinin hışırtısı öpüş seslerine karışırken Hakan dili ve dişleriyle uzun bir ısırık gezdirmişti.Aral'ın tırnakları Hakan'ın ensesini çizerken Hakan ince boyun derisini dişleri arasında daha da sertçe ve haz dolu bir iniltiyle çekiştirdi.

Aral'ın elleri Hakan'ın tişört etekleriyle oynuyor,irileştirdiği koyulu yeşillikleri ise durmaksızın pantolon fermuarına doğru kayıyordu.

Aral tam onu daha da yükseltmek için dilini kullanacağı vakiti kolluyordu. "Ağzımı oyalayacak bir şeyler olsa iyi olurdu diye mırıldandı. Güzel şaraplarla sarhoş olurken tıkınmak güzel olur..."Hakan onun neyi ima ettiğini anlamış,gözleri ışıltıyla aralanmıştı.Aral hafifçe ağzını araladığında Hakan pantolonun fermuarını indiriyordu.

 Aral'ın "dinkkk dinkkk dinkk" sesle yankılanan mesaj bildirimleri her şeyi mahvetmeseydi şayet öyle olacaktı!

0535--------- : Selamunaleyküm Anal kardeş.

0535----- : Sikik evinin balkonunu su bastı, salonunda yarra yedi diye apartman yöneticisi beni aradı haberin olsun.

0535---- : Banane batsın desem de balkon camını benim kırdığım aklıma geldi yazıyorum.

0535----: nerede ne yarrak yiyorsun bilmem ama mobilyaların GG oldu,yarra yedi.

"Hass.."diye mırıldandı ve Aral telefonda bilinmeyen numaraya göz attı. Profil fotoğrafı yoktu.Alpismi yanında bir aslan emojisi vardı ki Aral'ın bugün gördüğü en iğrenç espri ve kelime oyunu bu olabilirdi.

"Bir şey mi var?"dedi Hakan kaş çatarak. "Annenler mi ?"

"Y-yok da eve dönmem lazım,balkondan su girmiş."diye mırıldandı Aral üstünü toplayıp. 

"E yedek anahtar yok mu kimsede ? Balkonu kapatsınlar."

"Balkonu kapatamazlar çünkü cam kırık."diye mırıldandı Aral sinirle.

"Emlakçın kimdi ? Hangi piç camı kırık balkonu kakaladı sana..."

"Üst komşumun ev hediyesi diyelim,neyse...Zahmet olmazsa beni bırakabilir misin ya da taksi çağırır mısın?"