Hopes N' Dreams / Umutlar ve Hayaller

7- Şahmeran

Wolfy'nin bakış açısı:

Gölde yıkanıyorduk.
"Nefret ediyorum bundan." dedi Jack, somurtkan bir ifadeyle.
"Neyden?"
"Suya girmekten."
Ayağa kalktım ve kıyafetlerimi giymeye başladım.
"Wolfy?"
Felix'e döndüm. "Efendim?"
"Onu öyle giymen gerektiğini düşünmüyorum..."
Kaşlarımı kaldırdım. "Neyden bahsediyorsun?"
Jack, gülümsedi. "Aşağı bak."
Aşağı baktım.
Altım çıplaktı.
"Aman tanrım!" dedim ve dizlerimin arasındaki pantolonu çıkardım.
Deli gibi etrafa bakınıyordum. "Nerede, nerede!"
Jack'in elindeydi.
"Lan! Sende ne işi var onun!"
Cevap vermedi. Pis pis sırıtıyordu.
"Tanrım..."

"Şu ne, lan?" dedi Felix, suda süzülen siyah, uzun şeye bakarken.
"Yılana benziyor."
Rocky'nin gözleri ışıldadı. "Yılan!" dedi heyecanla. Yılana yaklaşmaya başladı.
"Yılanı kurtaracağım!"
Yılanı yakaladı ve sudan dışarı çıkardı.
"Yaşıyor mu?"
Ellerini yılanın üstünde gezdirdi. "Kalp atışları duyuluyor."
"Zehirli bir yılana benziyor."
"Evet, öyle. Kara mamba bu. Dünyanın en zehirli yılanlarından biri."
"Yılanlar konusunda çok bilgilisin." dedi Jack.
"Evet." dedi Jack'e bakarak. "Her zehirlinin, zehirleyebilen bir hayvanla bağı vardır."
Jack, onun yanına çömeldi. "Fakat, ben zehirli bir hayvan değilim." dedi sırıtarak.
Rocky de sırıttı. "Sen benim hayvanımsın, Jack." dedi ve göz kırptı.
Felix, eliyle alnına vurdu. "Flörtleşmenizi sonraya bırakın." elini alnından çekti ve yılanı işaret etti. "Haraket ediyor."
Yılan, gözlerini açtı ve etrafına bakındı. Dilini çıkartıp bize döndü.

Yılan, Jack'in boynuna tırmandı.
Gülümsedim. "Bir ismi olacak mı?"
"Hmm..." dedi ve yılanın kuyruğunu tuttu. "Dişi." gözlerini havaya dikti. "Şahmeran olsun adı."
Kollarını göğüsünde kavuşturdu ve gülümsedi Felix. "Fazla iddalı olmadı mı bu?"
Ben de gülümsedim. "Yoksa yılanı mı kıskandın, Felix?"
"Hayır." dedi, "Yılan beni kıskandı."
Yılan, başını kaldırdı ve gözlerini boşluğa dikti. Ardından hızlıca uzaklaştı.
"Ah..." dedi Rocky, kulaklarını aşağı atarak.

~

Sanırım açlıktan öleceğiz. Tanrım...
Yenebilecek hiçbir şey yok. Güçlerim de tamamen işlevsiz durumda artık. Bir şekilde güçlerimi onarmamız gerekiyor.
Artık ne olup bittiğini bile idrak edemiyorum.

Jack, başını kaldırdı ve bir şeyi işaret etti. "Şu."
dedi.
"Şu?"
"Evet, şu."
Ah, bu çocuk.. Beni öldürecek bir gün.
"Şu ney?"
"Şu işte."
Felix, gözlerini kıstı. "Hiçbir şey yok orada."
"Serap mı görüyorum o zaman?"
Rocky de o tarafa baktı. "Hayır, görmüyorsun."
"Bir şey var orada! Bir bina!"
4 katlı, gri, pencereleri olmayan bir binaydı bu. Zincirlerle çevrelenmişti etrafı.
"Perili eve benziyor!" dedi Rocky. "Haydi, içeri giriyoruz!"
"Normal insanlar perili ev görünce girmez, ama."
Rocky, gülümsedi. "Ben insan değilim!" dedi ve hoplaya zıplaya gitmeye başladı.