20- Baş ağrısı

15 5 7
                                    

𝖢𝖺𝗋𝗈𝗅'𝗎𝗇 𝖻𝖺𝗄ış 𝖺çı𝗌ı:

"H²O alacağım." dedim aniden. Ayaklandım ve öne atıldım. Wolfy, beni durdurdu.
"Niye markete gidiyorsun?" dedi kolumu tutarak. "Peşimizde paparazziler var!"Paltosunun cebinden mor iskambil kartlarını çıkardı. "Sana su verebilirim."
Rocky, araya girdi. "Ona gitmesini ben söyledim. Kitabın heyecana ihtiyacı var!" dedi dişleriyle gülümseyerek. "Bir şey olmaz, merak etme."
"Ne diyorsun, ya..." dedi Wolfy gözlerini kısarak.
Kendimi en yakındaki markette buldum bir anda.
Zaman kaybetmeden su aramaya başladım.
Su, su, su... Dolapta da yok. Nereye koydular ki? Kasiyere de soramam, ya sesimden tanırsa beni?
Heh, buldum! Ama bir dakika...
Gözlerimi kısıp bir daha baktım, almayalı pahalanmıştı suyun fiyatı sanki.
Öff, al git şunu ya, haydi! Ne oyalandın be, Carol!
Suyu kapıp kasaya gittim hemen. Kasiyer kıza tam parayı veriyordum ki...
"Carol Whiskers!"
...beni tanıdı. Bütün market bana çevirdi gözlerini.
İşte şimdi boku yemiştim.

Kıza garip bakışlar atarak parayı verdim ve suyu alıp dışarıya fırladım. Koşabildiğim kadar hızlı koşarak arkadaşlarımın yanına geldiğimde nefes nefeseydim, "Haah, ay..."
"Tanıdılar mı?" diye sordu Wolfy markete bakarak. Sonra da kaşlarını çattı ve sert bakışlarla Rocky'ye dik dik baktı. Rocky, 'hehe' diye kıkırdadı geri bildirim olarak.
"Yok, keyfimin kahyasına koştum." dedim yere çömelirken. Hâlâ nefes nefeseydim.
Wolfy, şakacıktan çaktı bir tane başıma. Eli ağırdı doğru söylemek gerekirse. "Tersleme beni, hıyar!"
Rocky, ayaklandı aniden. "Geliyorlar."
"Fıttıracağım artık, yeter ama!" dedi Felix, kısacık kahverengi saçlarını sıkıca kavradı.
"Al benden de o kadar." diye katıldı Hannah.
"Kalkın."
Gizlenmeye çalışarak uzaklaşmaya başladık.
"Gördükleri her güç kullanıcısını kahraman sanıyor olmasın bunlar?" dedi Felix, yüzünü buruşturarak
Wolfy, ofladı. "Onu deme işte."

Bir caddede yürüyorduk. Rocky etrafına baktı,"Bizi gözetliyorlar."
İç çektim, "Aman, ona bile razıyım ben artık."
Bana döndü ve sıkıntılı bir ifadeyle yavaşça başını aşağı-yukarı salladı Rocky.
Kalın, gür bir ses, "Hop, durun orada!" dedi kızgın bir sesle.
"Yürüyün ya." dedi ve öne atıldı Felix.
"Benimle savaşmayacak mısınız?"
Simsiyah, şekilsiz biri belirdi birkaç metre önümüzde. Sadece ağzı ve gözleri belli oluyordu.
"Bir bunlar eksikti." dedi Wolfy huysuzca.
"Ya benimle savaşırsınız, ya da buradaki bütün insanları öldürürüm."
Rocky gıcık olmuş bir ifadeyle, "Off, çok basitsin. 'Tch!' biraz yaratıcı teklifler sunamaz mısın?" dedi.
Ne olduğu belirsiz şey beyaz gözlerini pörtletti, "Pazarlık mı yapmaya çalışıyorsun?"
"He, he, aynen, aynen." dedi ve gözlerini kıstı Rocky. "Salak."
"İnerim aşağıya!" dedi yaratık.
"İn, beni ilgilendirir mi ki?" diye yanıtladı Rocky umursamazca.
Yaratık, aşağı doğru atladı ve kendini ikiye yardı. Minik ve vıcık vıcık olan siyah parçalar, üstümüze üstümüze geliyordu.
"Bu kadar kibirli olduğuna göre bir terslik var. Sakın dokunmayın şu balçık parçalarına." dedi Rachel.
"Fazla büyük düşünüyorsun." dedi balçığa benzeyen yaratık.
Rocky, kıkırdadı. "Senin gibi "küçük" mü düşünsün?"
İki kardeş, ansızın birlikte kıkırdamaya başladılar.
"Tepemi arttırmakta da çok başarılısın!" diye kükredi balçık, kalın sesiyle.
Wolfy, kartlarıyla bir kılıç yarattı ve siyah parçalardan birine sapladı. Ama hiçbir şey olmadı, balçık parçası dağılıp yeniden birleşti."Vurmak bir işe yaramıyor." dedi Wolfy, tiksintiyle kılıcını çekerken.
"Eee, ne yapacağız biz o zaman?" dedi Sophia gözlerini kısarak. "Gücünü çalabilmem için dokunmam gerekiyor."
"Arkadaşları gelecektir birazdan, onlara bakalım."
"Hayır, arkadaşım falan yok. 1'e karşı 10 savaşmak istiyorum."
"Bize ne?" dedi sertçe Wolfy, sonra da göz ucuyla Violet ve Sophia'ya baktı. Onlar anlamıştı Wolfy'nin 'uzaklaşalım' demek istediğini.
"Zehirlenebiliyorlar." dedi Rocky. Koluna küçük bir çizik atmıştı. Hızlıca yaratığa uçtu. Yaratık, gözlerini Rocky'den çok iyi kaçırıyordu.
Felix, balçığa ışınla vurdu...
Balçık gitmişti!
Küçük, siyah parçalar hala üzerimize geliyordu. Ateşimle yaktım birkaç tanesini.
"Yeniden doğuyor." dedi Rachel, soğukkanlı bir şekilde.
Siyah parçalar yavaş yavaş birleşerek balçığa dönüşüyordu. Neyse ki Felix tam zamanında ışınla yok etti bütün parçaları.
"Bu ne saçma bir rakipti ya."
"Katılıyorum." dedi bir kızın sesi. Bizden birinin değildi ama tanıdık bir sesti bu... Marydom!

Hopes N' Dreams / Umutlar ve HayallerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin