28- Poker Tarafı

8 3 40
                                    

3. Şahıs Anlatım:

"Alo?"

"Alo, Wolfy... Şey..." dedi ve gülmeye başladı Carol. "Biz Hohenzollern köprüsündeyiz de, savaşırken köprü çatladı."

"Ayyy..." dedi ve kıkırdadı Wolfy.

"Yardıma ihtiyacımız var. Yapabileceğin bir şey var mı?"

"Gelip baksam fena olmaz."

"Teşekkürler!" dedi Carol." Ama bir yere sapmadan gelmeye çalış, olur mu?"

"Canım." dedi Wolfy aniden. "Koşarken saçlarım bozulur mu sence?"

"Cidden mi?!" dedi Carol, sevinçle. "Koşmaya şimdiden başladın mı?!"
Carol, derin bir nefes aldı. "ÇOK TEŞEKKÜRLER! SEN BİR TANESİN!"

☆☆☆

Neyse ki, insanlar köprüye doluşmadan gelebilmişti Wolfy.

Çatlağa doğru eğildi. "Hm... Onarabilirim ama onarmasam daha iyi olur. Sağlamlığı kesin olmaz." dedi ve ayağı kalktı. "Devlet gelip bir şeyler yapmalı buna."

Sıkıntılı bir ifade vardı Carol'un yüzünde. "Tüh ya..."

"Kiminle savaşıyordunuz?"

"Mona diye bir cadıyla. Yağmurda ortaya çıkabiliyor ve -yağmur yağıyorken- hava şartlarını kontrol edebiliyordu." dedi Rachel yere bakarak.

"Evet. Beyaz, upuzun saçları vardı bir de. Sarmaşık gibilerdi. Ben onun saçını yakınca kel kaldı tabii..."

Wolfy, etrafa baktı. "Ceset nerede?"

"Kanını içtim, sonra da Carol yaktı onu."

"Vay..." dedi ve gülerek devam etti, "Bir tek köprüyü yakmadığın kalmış Carol. Gerçi..." Wolfy, kıkırdadı. "Çatlatmışsınız."

"Onu biz yapmadık! Rachel dedi ya, hava şartlarını kontrol edebiliyor falan diye... Şimşek çaktı köprüye işte."

"Tamam, tamam. Sakin..."

☆☆☆

Akşam olmaya başlamıştı. Sakince yürüyorlardı sokaklarda.


"Yine ayrılıyor muyuz?"

Kardeşine kol attı Rachel. "Ben seninle takılacağım." dedi ve diğerlerine baktı. "Siz?"

Wolfy, Carol'a baktı göz ucuyla. "Yani."

"Plandan sapmayalım."

"İyi, tamam o zaman." dedi ve devam etti Rachel. "Wolfy; seni otele bırakalım, sonra da Carol ile ayrılırız. Olur mu?"

"Bana uyar, canım."

Rodney, başını kaldırdı. "Gelmişiz zaten."

"Ah, fark etmemiştim... Neyse, öyleyse görüşürüz, canlarım!"

"Canlarım mı?"

"Bu tarz hitapları seviyorum." dedi Wolfy."Rahatsız oluyorsan kullanmam."
Rodney, kaşlarını çattı. "Sen diyeceksen izin verebilirim, sanırım."

"Vay, vay! Hayırdır?"

"Sus be, abla."
Rachel kıkırdadı. "Bize özel muhammele yok herhalde."

Rodney'nin hafifçe kafasını okşadı Wolfy.
"Görüşürüz!"
"Görüşürüz."
"Güle güle!"
Ve otele doğru yöneldi.

Odasına geldiğinde kapıyı açtı ve perdeleri kapattı. Saat daha yatmak için erkendi, ama hiç uyumamıştı geçen gece. O yüzden hemen yatağına yattı ve uyudu.

Hopes N' Dreams / Umutlar ve HayallerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin