13

3.7K 443 159
                                    

Seungmin

Oldukça ters tarafımdan uyanmıştım. Çünkü Soobin önce cama sonra kafama taş atarak uyandırmıştı. Şuanda da okula gidiyorduk. Onu boğmamaya çalışmak zordu.

"Gerizekalı varlık hızlı yürü!" diye bağırdım en sonunda. Gördüğü her hayvana -karıncaya bile- aaa çok tatlı diyerek durup iki saat yüzüne bakıyordu. Sevmiyordu da sırf sinir olmam için uğraşıyordu.

"Duygusuz pezevenk bir dur kedi seviyorum."

"Kedi sevildiğini hissetsin diye evrene enerji mi gönderiyorsun amk? Yüzüne bakmaktan başka bir bok yaptığın yok."

"Ömrümü çürüttün Seung tamam yürü gidelim geç kaldık yaa. Hızlı yürü."

Yerdeki taşa bir süre odaklandıktan sonra kafamı iki yana salladım. Hayır yapmamalıyım. Hapis yatamam. Tam benden hızla uzaklaşan Soobin'in arkasından ilerliyordum ki omzuma konulan elle kaşlarımı çatarak arkamı döndüm. Ve nefes nefese kalmış bir Chan ile karşılaştım. Bu ne ara gelmişti?

Omzumdaki eline bakıp kafamı hayırdır manasında iki yana salladım. "Bu çocuk kim?" diye Soobin'i gözleriyle işaret ederek sordu.

"Soobin ben!" diye uzaktan elini kaldırarak bağıran mala gözlerimi kısarak baktım. Soruyu duymasına imkan yoktu. Sadece yeni kişinin olduğu ortamda direkt kendini tanıtıyordu.

"Duydun." diyerek yürümeye başladım. Peşimden gelmeye başlamıştı.

"Orasını dünden biliyorum. Ne amaçla ve hangi vasıfla yanında?"

"Sen hangi vasıfla yanımdasın?"

"Yakın gelecekteki kocan vasfıyla."

"Ha o da aynı vasıfla yanımda ve benim iznimle. Senin gibi istemediğim halde değil. Anladın?"

"Anlayamadım anladığım dilden konuş güzelim."

"Ağzına bir çakarım görürsün güzelin miyim değil miyim? Siktir git."

"Çok kabasın."

Gözlerimi devirerek yere eğilmiş büyük ihtimalle bir karıncaya dik dik bakan Soobin'in yanına hızla ilerledim. Hiç durmadan saçlarından tutarak kaldırdım ve aynı hızla yoluma devam ettim.

Başka derdim yokmuş gibi bunlarla uğraşıyordum. "Lan ne bu sinir bırak saçımı amk! " diye bağırarak saçlarını elimden kurtardı ve üstünü başını düzeltmeye başladı. "Bu şerefsiz Chan mı?" diye sorduğunda onaylayan bir mırıltı çıkardım. "Az önce beni kullanarak onu mu kıskandırdın?" yine aynı sesi çıkardığımda kafama vurdu.

"Gerizekalı!" diye bağırdım.

"Olum benim helalim var niye beni katıyorsun işin içine?"

Ona yandan yandan bakarken "Kimmiş helalin?" diye sordum.

Sırıtarak "Yeonjun." dediğinde yüzümü buruşturdum.

"Peki bundan şeyin haberi var mı?" duraksayıp sırıttım ve "Yeonjun'un?" dedim tek kaşımı kaldırarak.

"Olacak, ama neyse sana acıdım beni kötü amaçların için kullanabilirsin." diyerek hızlıca alnımdan öptüğünde hafifçe güldüm. Gerizekalıydı.

O sırada Soobin'in sırtına atılan taşla şokla kimin attığına baktım. Chan'ı bana sırıtırken görünce gözlerimi kıstım. O ise beni hiç umursamadan "Pardon!" diye bağırdı.

Soobin elini kaldırıp "Hissetmedim!" diye bağırdıktan sonra bana dönüp ağlak bir ifadeyle "Kemiklerim kırıldı." diye mırıldandı.

Histerik bir şekilde güldüm ve Soobin'i kolundan sürükleyerek koşmaya başladım. GEÇ KALDIK AMK!

Sınavlar başlıyor ve ben hiçbir bok bilmiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sınavlar başlıyor ve ben hiçbir bok bilmiyorum. Bugün ayrı bir kafadayım. Arada gözlerim kayıyor ya uykum var diye ya da başka bir sorun var. Bilmiyorum. Evet boş yaptığıma göre by by. (Bölüm atarak şaşırttım biliyorum.)

Okuyan, yorum yapan ve oy veren herkese çok çok çok çok teşekkür ediyorum. <333

Yorum ve vote lütfen.

Vıdı Vıdı Vıdı-Chanmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin