Sınıfımıza asılan listeye kısık gözlerimle biraz daha baktım. Bizim grup -Soobin dışında- full Chan'ın grubuyla eşleşmişti. Şaşırmamam gerekiyordu aslında. Bunun olacağı belliydi.
Arkamda oflayan kıza side eye atıp "Chan'ın kafasını kırarsan hoca listeyi yeniden düzenler ve Chan ile eşleşirsin." dedim.
"Saçmalama Seungmin ben cani miyim? Hem kıyamam ona." enayiliğine yüzümü buruşturup kusar gibi yaparak cevap verdim. Bana ters ters baktı.
"Seungmin~" diyerek içeri giren Chan ile kendimi kısa bir an yanımdaki Felix'in kollarına bırakıp hemen sonra toparladım.
"Ne var?!"
Sırıtarak "Çok kabasın güzelim." dediğinde ona yumruğumu gösterdim.
"Bir insan evladının daksili yok mu?!" diye bağırdığımda kimse beni siklemedi bile. "Sizin gibi sınıfın ben ebesini..."
Chan beni çekiştirirken "İnsanların ebelerini rahat bırak Seungmin." dedi.
Tek kaşımı kaldırıp "İnsana benzeyen bir halleri mi var?" diye karşılık verdim. Bir yandan da Felix'i çekiştiriyordum.
"Ya Seung beni sal bir ben ne yapacağım sizin yanınızda." diyen Felix'e susması gerektiğini belirten bir bakış attım.
"Haklı çocuk bizim yanımızda ne yapacak Seungmin?"
"O zaman arkadaşlarını çağır zeki şey. Bir de okul birincisi olacak."
"Neden onlarda gelsin ki?"
"Çünkü Felix burada ve eşleştiği kişi Hyunjin. Gelmişken hepsi gelsin."
"Felix'in bileğini bırakırsan gidebilir." ardından Felix'e dönüp. "Alınma lütfen." dedi.
Ona bakıp kaşlarımı kaldırarak "Sanane? Belki psikolojik sıkıntılarım var ve Felix olmadan bir yere gidemiyorum?" dediğimde gözlerini devirdi.
O sırada kantine gelmiştik en büyük masalardan birine otururken Chan diğerlerini çağırmıştı. Biraz sonra gelmişlerdi zaten. Öğle arası olduğu için geç gelselerde pek bir problem yoktu gerçi.
Chan'ın oturduğu sandalyeyi ayağımla itmeye çalışarak "Git yiyecek bir şeyler al herkese hadi." dedim. Bir yandan da cüzdanımı vermiştim. Çok büyük bir ölçüde itemediğim de oflayarak ayağımı çektim.
Jisung "İyice Seungmin enayisi olmuş." dediğinde pek umursamadım.
Benim masayı incelemem sonucu geçen birkaç dakika sonucunda Chan gelmişti. Cüzdanımı önüme bıraktığında direk cebime koydum.
Herkes yemek yemeye başlarken yanımdaki Minho hyungun beni dürtmesiyle ona döndüm. Elinde keke benzer şeyi ağzıma doğru tuttu.
Isırarak kafamı güzel anlamında salladım. "Benim beğendiğim şey tabiki güzel olacak." dediğinde gözlerimi devirdim. "Ağzını yüzünü sil gerizekalı."
Biraz temizlemeye çalışıp "Bir şey var mı?" diye sordum.
"Yok, ye." diyerek kafamı itti. Yeniden göz devirip önüme döndüm. Tabi döner dönmez bana dik dik bakan Chan'ı görünce hafif bir irkildim.
"Ne oldu?" diyerek gayet nazik bir biçimde sordum.
Yutkunarak "Yok bir şey." diyip önüne döndü. Öküz. Ona da göz devirdim.
Bir süre herkes sessiz kaldı. Yemek yeme merasimimiz bittiğinde ise herkes birbirine bakmaya başladı.
"Eee ne yapacağız?" diyen Hyunjin'e kimse cevap vermedi.
O sırada Jeongin "Seungmin." diyerek masaya biraz daha yaklaştı.
Bende aynısını yapıp "Jeongin." dedim.
"Sana bir şey soracağım. Taehyung hyung ve Jungkook arasında ne var? Kuzenisin biliyorsundur."
Kaşlarımı kaldırıp "Bunu tüm okul bilmiyor mu zaten?" diye sordum. Hepsi kafasını iki yana salladı. "Sevgililer işte."
"Seninle dedikodu yapılmaya gelmiyor Seungmin. Her şeyi anlatsana nasıl sevgili oldular falan?" diyen Felix'e göz devirip sağ bacağımı diğerinin üstüne attım.
"Bunlar zaten yakın arkadaştı biliyorsunuz. Taehyung ve Jungkook baya yakındı birçok kez sevgili dedikodusu çıkmıştı. Jungkook bunları reddediyordu ama Taehyung hiç sesini çıkarmıyordu. Ben zaten anlamıştım Jungkook'u sevdiğini. Dedim gerizekalı mısın bence git itiraf et. Dediki senin sözüne güvenirsem bok yoluna giderim. "
"Haklı." diyen Changbin'e ters ters baktım.
"Neyse işte dedim o zaman aşkından geber git. Beni de peşinden sürükleyerek Jungkook'un evinin önüne gitti. Bu gerizekalı içeri girmek yerine apartmanın önünde ititraf yapınca. Jungkook'un alt katındaki kız üstüne alındı. Kendisi biraz deliydi. Jungkook ve kız kavga edince kız biraz anladı ama sonra bana sarınca ben eve kaçtım."
"Ne?"
Chan'ı hiç umursamadan anlatmaya devam ettim. "İşte sonra sevgili oldular dertlerini ben çekiyorum."
"Daha heyecanlı bir şey bekliyordum."
Hyunjin'e "Elimizde kalmadı maalesef." diyerek cevap verdim.
O sırada "Hi bitch!" diyerek birden arkamdan tek koluyla boynumu sıkan Soobin'den beni Chan kurtardı.
"Öldürmek mi istiyorsun gerizekalı!"
Boynumu tutarak söylediklerime "Gel öpeyim de geçsin." diye karşılık verdi.
Chan'dan yükselen "Yuh!" sesiyle ona döndük. Dişlerini sıkarak Soobin'e bakıyordu.
Ben onun hareketlerini sorgularken bana da ters ters bakıp önüne döndü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bugün ing girdi yarın matematik çok güzel bir biçimde girecek. Sınavlarda herkese başarılar diliyorum. Kötü geçsede çok kafaya takmamaya çalışın. Hayatımızın sonu değil düzeltiriz.
Okuyan, yorum yapan ve oy veren herkese çok teşekkür ederim. <333
