47

1.5K 194 147
                                    

Seungmin

"Chan mal mısın amk?! Hep aynı hamleyi yaparsan tabi dayak yersin! Geri zekalı! İyi çocuk rolünü oynamaktan paslandın mı ne yaptın?!"

"İki dakika sussan halledeceğim ama sana odaklandığım için yumruk yiyorum!"

Veee bir yumruk daha. Bu Chan benim enayim yaa.

"Enaaaaayi."

Jisoo noona ofladı ve "Jennie gelmeyecek mi?" diye sordu. Sıkılmıştı sanırım.

"Aradım noona. Birazdan gelir herhalde. Rose ile geziyorlardı."

Kafasını sallayarak beni onayladığı sırada "Ne oluyor burada?" diyerek elinde içeceğiyle Jennie arkasından Rose ortama giriş yaptı.

"Hiç Chan yine birilerini dövüyor." diye cevapladım omuz silkerek.

Chan "Kimin yüzünden acaba?!" diye bağırdı. Bu bizi nasıl duyuyordu?

"Vıdı vıdı yapmada işine dön! Sonra ben suçlu oluyorum!"

Rose "Ee niye kavga ediyorlar?" diye sordu. Bizim umursamazlık seviyesi çok iyi değil mi?

Jennie'nin elinden içeceğini alırken parmağımla Ha-joon'u gösterdim. "Bu yavşak benden Jennie'nin numarasını istedi bende vermedim. Sonra bu yavşak biz kavga ederken beni itti. Sonra Chan geldi öyle kavga başladı. Seo-jun'un arkadaşıymış."

İkisininde aynı anda yüzü buruştu.

Jennie "Beni nereden tanıyormuş?" diye sordu. Şuan yanımda oturup ona dik dik bakan Jisoo noonayı umursamamaya çalışıyordu. Eh onun için zordu.

"Aynı okuldayız ya? Hiç mi görmedin?" dedim.

Kafasını iki yana salladığında Jisoo noonaya bir bakış attım. "Ama o seni bayağı görmüş anlaşılan. Seviyormuş seni. Bayağı ısrar etti numaran için."

Rose'de bana katılırken sırıtarak "O kadar ısrar etmiş verseydin." dedi. "Değil mi Jisoo unnie?"

Jisoo noona ters ters "Ne alaka? Her isteyene numarasını mı verecek bu kız? Seo-jun'un arkadaşıymış zaten ne bok olduğunu kırk metre öteden anlaşılıyor." dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Yine unnieliğini mi konuşturuyorsun Jisoo unnie? Gerçi benim numaramın kimde olduğu seni pek ilgilendirmez ama sonuçta unniemsin değil mi?" diyen Jennie beni şoka uğratmıştı.

Rose ile aynı anda birbirimize baktık. Jennie enayiliğinden kurtuluyor muydu yoksa?

"Amk iki saattir şurada kavga ediyorum. Ağzım burnum dağılmış biriniz de ayırmaya gelmiyorsunuz. Helal olsun." diyerek bir anda yanımızda beliren Chan ile konu dağılmıştı. Ha-joon'a kısa bir bakış attım. Parktan sürünerek çıkıyordu.

Gözlerimi devirirken "Abartma be." dedim. "Ayrıca o maldan da dayak yiyorsan pes artık."

"Sus Seungmin. Kimin yüzünden acaba? Sürekli olarak dikkatimi dağıttığın için olabilir mi?"

"Ne dedim sanki yaa?"

"Chris, Chris, Chris diyip sürekli attığım yumruklarla ilgili yorum yapan ebemdi zaten." diyerek beni taklit ettiğinde göz devirdim. Genelde Chris diye seslenmediğim için dikkatini çekmesi benim sorunum değildi.

"Vıdı vıdı vıdı. Ne diye sesleneyim amk?"

"Kavga ederken bana seslenme Seungmin."

"Büyük enayimsin."

"A-aa nereden bildin?"

Bizim bu saçma muhabbetimize daha fazla dayanamamış olacak ki Jennie "Yürüyün bizim eve gidelim. Gelirken Tae ile konuştum annemler gitmiş. Pansuman yaparız şuna." dedi.

Vıdı Vıdı Vıdı-Chanmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin