Seungmin
"Hoşgeldiniz." diyen Jeongin'e gülümseyip içeri girdik. Changbin ve Jeongin'in arasında geçenleri yüz yüze konuşma kararı almıştık. Ve tabi bu buluşmada hepimizin ilişkisine değinilecekti.
Jeongin'in anne ve babası olmayacağı için burada kalacaktık. Güzel olacaktı bence.
Jeongin hazırladığı içecek ve atıştırmalıkları getirdikten sonra Jisung "Eee başla." dedi.
"Jungwon'u biliyorsunuz benim kuzenim. İşte ben geçen hafta sonu onunla takılıyordum tamam mı? Ondan sonra sevgilisi ve onun arkadaşıyla karşılaştık parkta oturuyoruz."
Felix araya girdi. "Onun sevgilisi mi varmış? Kim?"
Jisung gözlerini büyüterek "Yuh Lix Seung bile biliyordur Jay ile sevgili olduklarını." dedi. Felix başını bana çevirdiğinde kafamı salladım.
Felix büyük bir şokla "Bunu nasıl şimdi öğrendiğimi sonra düşünüp üzüleceğim devam et In." dedi.
"İşte ben, Jungwon, Jay, Jake takılıyoruz öyle. Sonra Changbin'i gördüm. Selam verdim zaten Jake ve Jay ile arkadaşlarmış. İşte ısrar ettik oturdu yanımıza. Sonra bir baktım ben ve Jungwon temas içinde olunca bu ters ters bakmaya başladı. Amk kuzenim hani sürekli temas içindeyiz birbirimizin içeceğinden falan içiyoruz bu anormal bir durum mu?"
Bize bakmaya başlayınca "Normal tabiki." dedim. "Beni biliyorsunuz zaten Tae ve Jen ile her bokumuz birlikte."
Felix ellerini kaldırarak "Benimkiler yurt dışında en son ne zaman görüştüğümüzü hatırlamıyorum." dedi.
"Benimkiler şeytan amk. Onlarla samimi olacağıma kendimi bir yerden atarım ama seninki normal tabiki. Benimde kuzenim Jungwon, Taehyung hyung ve Jennie noona olsa bende her boku onlarla yaparım." diyen Jisung hepimizi güldürdü.
Jeongin derin bir nefes alarak devam etti. "Ben bunu umursamadım ama. Zaten Jungwon ile uzun süredir birlikte takılmıyorduk. Bu üçü muhabbet ediyor bizde kendi aramızda. İşte en son ben Jungwon'la inatlaşırken alnımla alnına vurdum sonra Changbin birden ayağa kalktı. Bir işim vardı dedi çekti gitti. Ben çok sorgulamadım ama akşam buna yazdım. "
"İyi halt ettin" dedi Felix. "Bak kaç yıldır tanıyorum benim arkadaşım. Ben olsam hayatta yazmazdım. Minho hyung ve Changbin'in nasıl öküzler olduğunu hepimiz biliyoruz."
"Haklı." dedim. "Gerçi Minho hyung Jisung'a karşı öküz değil onu kırmak yerine canını verir. Ona karşı olan her sözüne ayrı dikkat ediyor ama Changbin yine öküz. Bunu da bilerek yapmıyor. Daha çok ne yapacağını bilemiyor diyelim. Mesajlaşırken falan da ağır abi havalarında ama beraberken tam bir şebek. Sadece alışması lazım. Neyse devam et."
"Yazdım işte bu mal da kuzenim olduğunu bilmiyormuş. Ben söyleyemeden saçma sapan şeyler yazmaya başlayınca kavga ettik. Ondan sonra ben şey dedim neden bu kadar büyütüyorsun ki falan. Sorgulayayım ki itiraf eder belki düşüncesiyle. Etmez olaydım. Aptal durumuna düştüm resmen. En sonunda da zaten dayanamayıp hoşlanıyor musun benden diye sordum. Görüldü attı çıktı geri zekalı."
"Mal."
"Beyinsiz."
"Salak."
Jeongin parmaklarıyla oynarken "Konuşmasaydık daha iyiydi." dedi. "Aptal gibi bir de hoşlanıyor musun dedim. Bende hata. Belki adım atmaya çekiniyordur falan diye ben adım atayım dedim. Öyle bir şey yokmuş ortada. Ondan sonra da zaten benden uzaklaştı bir tane kız var onların sınıfta galiba onu seviyor. Onunla görüyorum bu aralar. "
Dudaklarımı bibirine bastırıp diğerlerine döndüm. Jisung aynı tepkiyi verirken Felix Changbin'in mallığına fenalık geçirmekle meşguldü. Hangi kız olduğundan bile haberimiz yoktu bizim. Bize hiçbir şey anlatmamıştı.
Jeongin birkaç kere üst üste yutkunduktan sonra "Neyse onu boş verelim Seung sen anlat." dedi.
"Ne anlatayım?"
"Chan hyung sen falan nasıl gidiyor? Anlat işte."
Derin bir nefes aldım. "Chan yine geri zekalılığına devam ediyor. Ya bak ben ne kadar enayi olduğumun ve biraz uğraşsa onu affedeceğimin farkındayım. Bunu bilerek ondan bir uğraş bekliyorum ki affedeyim ama bu salak sanki yapabileceği bir bu varmış gibi sürekli beni arıyor. Biraz çaba gösterir bir insan değil mi?"
Jeongin göz devirirken "Biz sorunca da affetmiyor beni diyor. Amk nasıl affetsin sen hiçbir şey yapmazsan?" dedi.
"Ağzına ciddi ciddi sıçsana sen. Belki beyni geri gelir." diyen Jisung'a güldüm.
"Yani öyle işte. Chan hiçbir bok yapmadığı için anlatacak hiçbir bok yok. Ji ya da Lix siz anlatın."
Jisung gülerek "Bizim ilişkimiz güzel. Minho'nun cidden değer verdiğini hissedebiliyorum. Mutluyum yani bende de anlatacak pek bir şey yok." dedi.
Felix homurdanarak "Bize şeytanlık yapıyor ama." dediğinde hepimiz güldük.
"Lix anlat."
"Benim zaten yeni. Güzel gidiyor. Minho hyung ve Changbin Hyunjin'i tahdit etmese daha iyi olur tabi."
"Seni korumaya çalışıyorlar akıllarınca." dediğimde göz devirdi.
"Neyden koruyorlar acaba?"
"Bilmem geçmişteki ilişkilerini anlatmayayım istersen. Duygusal birisin ve aklını pek kullanmıyorsun. Bende tehdit ederdim de Hyunjin'e güveniyorum."
Surat asarak kollarını önünde bağlayınca göz devirdim.
Ondan sonrası daha eğlenceli geçmişti. Film izlemiş, okulda olan olaylardan bahsetmiş ve bir şeyler daha yapıp sabaha karşı uyumuştuk.
Hala uyanmayanlar varsa diye.
Jeongbin işini biraz daha uzatacağım 61 bölüme tamamlamak istiyorum ama 50 de olabilir. Bilemiyorum.
Neyse bay~
Okuyan, yorum yapan ve oy veren herkese çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok teşekkür ederim<333
Yorum ve vote lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vıdı Vıdı Vıdı-Chanmin
FanfictionSeungmin ve Chan eski sevgililerdir. Chan'ın yeni sevgilisi Seungmin'e "saçma" mesajlar atınca Seungmin Chan'a yazar.