Felix "O zaman baştan düşünseydiniz! Ben terkar mı kombin oluşturacağım lan?! Sizin giyecekleriniz belli bile değil! Sanki ben mezun oluyorum amına koyduklarım!" diye cırladı.
Chan oflayıp kafasını boynuma sakladı. Minho hyung ve o iki saattir katil civciv Felix'ten azar yiyorlardı. Felix bu parti işini bayağı ciddiye almıştı ve herkese terör estiriyordu.
Hyunjin "Güzelim sakin mi olsan?" diye mırıldandı.
"Bu mallar karşısında nasıl sakin olabilirim?!"
"Off tamam hallederiz hatta sen onaylarsın kombinlerimizi olur mu?" diyen Minho hyungu kafamla onayladım. Kulak zarım delinmişti.
"Zaten öyle yapacağım size güvenecek değilim! Chan hyung sen beni dinlemiyor musun?!"
Felix kısık gözleriyle bir süre ikimize baktıktan sonra bize gözlerini devirip Hyunjin'i de peşinden sürükleyerek mutfağa gitti.
Minho hyung "Bıktım." diye söylendi.
"Biraz haklı mezuniyetiniz var ve ikinizinde umurunda değil. Sınavda yaklaşıyor ayrıca ne bok yapmayı düşünüyorsunuz?" kollarını göğsünde bağlamış ciddi ciddi konuşan Jisung'a kafamı salladım.
Chan sırıtırken "Sen benim geceleri uyuduğumu mu sanıyorsun?" diye sordu.
"Geceleri mi ders çalışıyorsun?"
"Yoo ne alaka amk? Seungmin'i düşünmek varken ne ders çalışması."
Ben sırıtarak "Enayi." diye mırıldandırken.
Minho hyung "Sence ne alaka amk?" demişti. "Bu nasıl okul birincisi onu da anlamıyorum."
"Zekiyim Minho. Zeka falan sana çok yabancı kelimeler olduğu için bilmemen normal."
"Boğarım ben bunu." diyip Chan'ın üstüne atlayan Minho hyungu Jisung tutmaya çalışırken bende Chan'ın önüne geçtim.
"Minho hyung sakin."
"Al şu sevgilini elimde kalacak."
"Vıdı vıdı vıdı." diyen Chan'ın kafasına vurdum.
O sırada zil çalmıştı. Jisung oflayarak kapıyı açmaya gitti. Büyük ihtimal markete gönderdiğimiz Changbin ve Jeongin gelmişti.
"Öküz, yontulmamış odun, mağara adamı!" diye Jeongin'in saydırmaları zaten çoktan kulağımıza gelmişti. "Sapık piç!"
Biz ne olduğunu sorgularken Jeongin kızarık yüzüyle odaya girip poşetleri üstümüze atmış sonrasında lavaboya ilerlemişti.
Arkasından sırıtarak gelen Changbin'i gördüğümde kaşlarım havalandı. Bana kalmadan Chan sert bir şekilde "Ne yaptın lan?!" diye sormuştu.
Changbin'in sırıtması bize döndüğünde solarken "Sana ne lan?" dedi. "Sen kendi ilişkinle ilgilen başkalarına karışma."
Chan ona göz devirdiğinde ben kıkırdamıştım. Onları boş verip üstümdeki poşetlerden çikolata çıkardım.
Onların arkasından salona girip Minho hyungun yanına oturan Jisung "Net öpüştüler." diyerek teorisini sundu.
Chan'ın kucağına yattığım sırada "Tch Changbin'de Jeongin'i öpecek göt yok." dedim. Bir yandan da çikolatamı açıyordum.
"Yapmış olabilir birkaç haftadır ona gaz veriyorum. Biraz mal olduğu için kendi beynini kullanamıyor da." diyen Minho hyunga kaşlarımı kaldırarak baktım.
Chan ise "Senin verdiğin gazdan ne olur?" demişti.
"Yumruğu koyduğumda öğrenirsin ne olduğunu."
"Sen yumruk atsan ne olur lan?"
Birazdan yine Chan'ın üstüne atlayacak Minho hyunga karşın yattığım yerde doğrulup "Chan olay çıkartma." diye mırıldandım.
Benim tekrar kucağına yatırırken yanağımdan öpüp "Tamam." dedi.
"Yemin ediyorum midem kalktı."
Minho hyunga göz devirim "Vıdı vıdı vıdı." diye mırıldandım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hiçbir şey yazamıyorum amk. Çok saçma, kötü bir bölüm oldu.
Okuyan, yorum yapan ve oy veren herkese teşekkür ederim<333 İyi ki varsınız.
