33. Bölüm

46.9K 2.3K 2.2K
                                    

GÜNAYDIN CANLARIM... 

PAZARTESİ GELECEK BÖLÜM KOTA DOLMADIĞI İÇİN GECİKMELİ OLDU. UMARIM BEĞENİRSİNİZ BEN ÇOK BEĞENDİM. YARDIM ALDIĞIM KİŞİYE DE ÖPÜCÜKLERİMİ YOLLUYORUM. 

KOTA : 900 OY 2000 YORUM (İnanın fazla değil; okunma oranım kotadan çok yüksek)

İYİ OKUMALAR, BOL BOL YORUM YAPIN OLUR MU?

Gökçe küçük balkonunda soğuyan kahvesiyle seyrettiği yağmurun onu götürdüğü anılarla yine kalakaldığını fark etti. Kendine gelip elinin tersiyle gözyaşlarını sildi. Ağlamanın çare olmadığını artık çok iyi biliyordu ama bilmek, anıların canını acıtmasına engel değildi. Yağmur yağarken edilen dualar kabul edilirmiş Merve hep öyle derdi. Birden aklına gelenle yürekten içi parçalanırcasına fısıldamaya başladı.

"Allah'ım! Allah'ım ne olur dayanma gücü ver. Zihnimdeki kalbimdeki ona ait ne varsa silmeme yardım et!"

Bir yerlerden esen meltem ile iliklerine kadar titredi ve bütün tüyleri diken diken oldu. Daha fazla balkonda duramayacağını anladı. Balkondan çıkıp kapısını kapattı ve elindeki kupayı mutfak tezgahına bıraktı. Işıkları kapattığında annelik duygusundan olsa gerek oğluna bakma isteğiyle doldu ve ona bakmaya gitti. Oğlu her zamanki gibi tüm bu olanlardan habersiz mışıl mışıl huzurla uyuduğunu gördü. Gülümseyip işaret parmağının tersiyle yanağını tüy dokunuşuyla okşadı. İçinden en azından o acı çekmiyor ve mutlu diye geçirdi ve ayaklarının dibinde top şeklini almış ince örtüyü tekrar üstüne örtüp yatağına geçti.

Eskiden yatağa girer girmez uyurdu. Merve onunla yattığı zamanlar bu huyuna gıcık olurdu. Nasıl hemen uyuyorsun diye de uyanır uyanmaz mutlaka söylenirdi. Artık o uykular hayalden ibaretti. Şu zamanlarda uyumak en son düşüneceği şeylerden biriydi.

Gün içinde yanına gelen Ali Buğra'nın dedikleri aklına gelince gözlerini sımsıkı kapattı. Tam bir yola girdim dediği vakit başa dönüyordu. Ne güzel Cihan yok iken evini bulmuş, sıkıntısız taşınmış ve yeni bir başlangıç yapacağını düşünmüştü. Sadece üç aylık evli oldukları için anlaşmalı boşanma olmadığını duyunca yine duvara toslamış gibi hissetti. O an üzülmüş müydü yoksa hayal kırıklığına mı uğramıştı, bilmiyordu. Bu ikilem arasında gidip gelirken Ali Buğra'dan çekişmeli boşanma davası açtığını duyunca düşüncelerden sıyrılıp o ana dek kaç dakikadır tuttuğunu bilmediği nefesini bırakmıştı.

Ali Buğra dahil herkesin onun yanında olması destekleri olmasa ne yapardı? Son zamanlarda değişik bir buhran içindeydi. Etrafı kalabalıktı, bütün arkadaşları oğlu ve kendi için ellerinden geleni yapıyorlardı. Ancak yine de aile gibi olmuyordu. Bazen kardeşini aramak aklına geliyordu. Hiç mi özlemiyorlar, hiç mi merak etmiyorlardı. Kendi de artık bir anneydi. Her kavgalarında anne olunca beni anlarsın diyen kadını artık hiç anlamıyordu. Eğer ben anneysem, annem ne derken buluyordu kendini ve bu eksikliğin hiç dolmadığını gördükçe sinirleniyordu. 'Ne zaman kabul edeceksin,' diyen iç sesine kızamıyordu artık çünkü bir türlü annesinin çocukluğundan beri yaptıklarını kabul edemiyordu.

Cihangir olmadan nefes almayı bile düşünemiyordu. Cihan'ın bütün tehditlerine de sırf oğlu için katlanmamış mıydı? Peki kendi annesi nasıl bir kalemde silip atmış, babası ve kardeşine de aynısını yaptırtmıştı. Hiç mi aklına gelmiyorum be kadın diye içine içine söylendi ama gelmediğine de çok emindi. Fadik Hanım'ı, körü körüne bağlı olduğu kurallarına uymayan, herkesten nasıl nefret ettiğini en iyi o bilirdi.

"Düşünme Gökçe, uyu Gökçe," diyerek yastığını kabartıp tekrar yüzünü gömdü. Yorganı da kafasına dek çekti. Şimdi ne ailesini ne de Cihan'ı düşünme zamanıydı. İki yıl içinde üçüncü defa taşınıyor, yeniden düzen kuruyordu. Aslında onun gibi sevdiklerinden, sevdiği şeylerden vazgeçemeyen biri için psikolojik olarak büyük mücadeleydi.

KALP AVUNTUSU Güzel Seven Kadınlar Serisi 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin