45. Bölüm

36.9K 2.6K 2.9K
                                    

MERHABA CANLARIM; UZUN ZAMAN SONRA BÖLÜM GELDİ.

Bölümün erken gelme nedeni Ebruzbey1 doğum günü benden özel isteğiydi. Onu kırmak istemedim. Ebru'm iyi doğdun canım sevdiklerinde mutlu yılların olsun...

AÇIKÇASI TEK GECE'NİN FİNALİNE O KADAR AZ YORUM GELDİ Kİ MORALİM BOZUK KOTA KOYUNCA DA KÖTÜ YAZAR OLUYORUM. YORUM YAPMALISINIZ Kİ HİKAYEM ÖNE ÇIKSIN VE OKUNAYIM BEN DAHA İYİ YERLERİ HAK EDİYORUM LÜTFEN OKUYORSANIZ BİR TUŞA BASMAK VE İKİ KELİME YAZMAK ZOR OLMASIN.

Kota : 1200 oy 2500 yorum

İYİ OKUMALAR...

Cihan ve Gökçe'nin birçok konuyu konuştukları gecenin üzerinden bir hafta geçmişti. Bu süreçte Feyza delirmek üzereydi. Kocasının bambaşka yüzüyle tekrar tekrar karşılaşmış, nasıl hareket edeceğini bilmiyordu. Allah var bu haline de başka yükseliyordu. Onun ağzı bozuk deli deli halleri öyle hoşuna gidiyordu ki, kendine sinir oluyordu. Bazen adamın dudaklarına yapışıp, saatlerce sevişip onu kullanıp atası geliyordu.

'Kocan senin buna hakkın varda, Selçuk buna müsaade eder mi?' Ah konuda bir kendine güvenebilse çoktan adamı yatağa atmıştı. Ettiği küfürler kıskançlıkları sahiplenici halleri onunda içinde maço sever bir kadın olduğunu anlamasına sebep olmuştu. Oysa kocası sert mizaçlı görünmesine rağmen ona da çocuklarına da oldukça naif davranırdı. 'Yatak odanız,' diyen iç sesi kesinlikle sadece o zaman ağzı bozulurdu.

Şimdi düşündükçe tanışıklıklarından beri sert çok konuşmayan ama sadece küfürleriyle edepsizleşen adamla hep dingin bir ilişkileri olduğunu anlıyordu. Bunun sebebinin birazda kendi olduğunu ve kabuğundan çıkamadığı için kocasının da kendini bırakmadığını idrak ediyordu. Mesela Gökçe, Cihan'la ettiği kavgaları bağırdığı çağırdığı zamanları anlattığında kendini sorguladı. Selçuk bana güveneceksin demişti o da güvenmişti. O çocukluğundan beri kavga gürültü olan ortamlarda bulunmamıştı ki o yükselen sesler bilmezdi.

Mizaç olarak da sakin olduğunu sanırdı. Fakat sabrı taşınca nasıl bir kadın olduğunun farkına varmıştı. Belki de evlilikleri boyunca biraz olsa tepki gösterseydi, surat asmak yerine çatır çatır ben senin eşinim diye hakkını arasa Selçuk bu denli rahat olmayacaktı.

Selçuk beni aramadı sormadı benden çabuk vazgeçti diye kafayı yerken, o rahatlığı kocasına kendi verdiğini yeni yeni anlıyordu ve bunları anladıkça kocasına kırgınlığı geçiyordu. Gökçe iyi ki hayatına girmişti. İkisinin de yaşadıkları kolay değildi ama Gökçe'nin yaşadıkları yanında hele annesini öğrendikten sonra kendi haline şükür etmişti. Yine çocukları uyutmuş bir akşam çay içerken, konuştukları aklına gelince gülümsedi.

"Sen kocanı seviyorsun Feyza, hem çocukların var bence uzatmadan barışmalısın?"

"Sende Cihan'ı seviyorsun, senin de çocuğun var sen neden barışmıyorsun?"

"Bizim aramıza güvensizlik girdi, çok başka acılar çektik. Olmaz artık bizden hem sevginin tek başına işe yaramadığını öğrendim."

"İnkar etmeyeceğim Selçuk'un bu hallerine daha çok aşık oldum sanki, hatta iki gündür ne yapsam da öpüşsek ama barışmasam diye düşünüyorum."

"Haha haha!"

"Gülme Gökçe! Valla bizim aramızda böyle bir ortalığı yakan cinsel çekim falan yoktu. Geçen adliye de odama geldi. Hakim arkadaşlardan birini kıskanmış, bir o yana bir bu yana dolaşıyor ağzında küfrün biri bin para kızmam gerekirken Allah'ım bir öpsem şunu diye aklımdan geçirdim. Deliriyorum herhalde altı yıllık kocamı hiç böyle istememiştim ya..."

KALP AVUNTUSU Güzel Seven Kadınlar Serisi 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin