47. Bölüm

31.5K 2.4K 3K
                                    

MERHABA CANLARIM, YARIN ŞEHİR DIŞINDA OLACAĞIM SALI GÜNÜNE KALMASIN DİYE BÖLÜM ERKEN YAYIMLAYAYIM DEDİM. :)

Kota : 1250 oy 2500 yorum

İYİ OKUMALAR...

Gökçe'nin geri adım atmayan tavrıyla mecburen hastaneye geldiler. Hastane polisiyle falan uğraşmamak için dayısına bilgi verdi. Acilde hiçbir şey sormadan yapılan müdahaleye şaşıran genç kadın yorum yapmadan sadece anestezi kullanmadan dikişi atılırken yüzünün girdiği şekle bakıyordu. 

Neden lokal anestezi istememişti ki, acı çekiyordu. Onun boncuk boncuk terleyen haline kıyamadı. Bir gazlı bez alıp, alnını sildi. Ona dokunmasıyla bakışlarının yoğunluğuna karşılık veremedi. Öyle bir bakıyordu ki, içi gidiyordu. O yüzden eskisi gibi Cihan'a uzun uzun bakamıyordu.

Üstü tamamen çıplaktı. Dikiş bitip yarayı sardıktan sonra hemen ceketini aldı ve bu sefer giymesini sağladı. Kaslı vücudu dikkat çekiyordu. Meslektaşları ve intörn doktorların bakışlarını görmüştü. Bu kadar heybetli olmak zorunda mıydı? Birde etrafa attığı özgüvenli bakışlar yok muydu? Yürüyen karizma mübarek bir erkek bu kadar dikkat çekerdi. Kaşlarını çattı. Ağzının içinden söyleniyordu.

Cihan, Gökçe'nin yüzüne bakıp sırıtmak istiyordu. Ağzının içinden sinir sinirli söylediğine adı kadar emindi. Onu tanıyordu. Kıskanmıştı, ceketi giydiriş şekli bile aceleciydi. Sonra vücudu ve kalıbı için ona kızmaları geldi aklına o anda anladı. Gözlerini birleştirmek istiyordu ama Gökçe ısrarla yüzüne bakmıyordu. Aklına gelenlerle gözleri parladı. Pek beceremezdi fakat çok ağrısı varmış gibi davranacak yıllar sonra Gökçe'den gördüğü bu ilginin devamı yaşayabildiği kadar yaşayacaktı.

Korumalardan birinin şoför koltuğunda olduğu arabaya beraber bindiler. Gökçe sebepsizce sinirliydi. Başını cama çevirdi adama bakmıyordu. Hızlı sürülen araba sayesinde dışarıyı izlerken tüm akşam olan olaylar gözlerinin önüne geldi. Alt dudağını dişledi. Ağlamak istedi. Cihan'ın ona siper oluşuna inanamıyordu. Birkaç kez elini çekmeye çalışmış, onun yüzünden tehlikede olmasını istememişti. Ancak öyle sahiplenircesine elini tutmuştu ki, asla bırakmamıştı. Silahların patlama sesi kulaklarına doldu. Ellerini kulaklarına kapattı. Onu korumak için yaralandığını düşündükçe içi kötü oldu. 

Cihangir!

Ya Cihangir olsaydı. Birkaç saattir sürekli bunu düşünüyordu. Araba ani fren yapınca öne doğru savruldular. Hemen Cihan'a dönüp onu tuttu.

"Yavaş lannn, insan taşıyorsun!"

"Önümdeki araba ani durdu efendim."

Cihan korumaya başka zaman olsa bir güzel konuşurdu da koluna yapışan kadına dua etsindi. Hafif yana döndü. Gökçe'nin dolu gözlerine anlam veremese de kaşlarını çattı.

"İyi misin?"

"Asıl sen iyi misin? Savrulunca yaran acıdı mı?"

"Acıdı. Hem de çok acıdı."

"Ya acaba kanadı mı? Dur bakayım."

"Eve gelmek üzereyiz evde baksan..."

"Olur. Çok mu acıyor!"

"Biraz önceki kadar değil!"

Cihan aşkla gözlerini dikince yine başını çevirmek zorunda kaldı. Bakma bana böyle deli oluyorum bu bakışlarına dememek için hafif uzaklaştı. Zaten ona yürekten kapılmasının sebebi bu bakışları yüzünden değil miydi? Don yağ dolması, pis yürüyen karizma senin o bakışlarına inanmayacağım diye içinden konuşurken arabanın durduğunu anladı. Cihan'ın kapısı açılır açılmaz inmesine baktı. Hafif inleyen adamla o da hızla diğer taraftan indi.

KALP AVUNTUSU Güzel Seven Kadınlar Serisi 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin