48. Bölüm

31.2K 2.4K 3.3K
                                    

MERHABA CANLARIM; SİZİ ÇOK MU BEKLETTİM YA :)

Kota : 1350 oy 3000 yorum

Not : Bölüm benim için bile +18 üstü oldu lütfen rahatsız olacaklar okumasın. 

İYİ OKUMALAR...

"Sus! Bunu dedin ya konuşma burada bitti boşanıyoruz."

"Konuşma bittiyse sevişiyoruz."

Feyza iki adımda adama yaklaştı. Elini kaldıracakken vazgeçip iki yanda yumruk yaptı. Gözleri kurşun olsa Selçuk'u öldürmüştü. Ondan bir şey istiyordu ve tamam deyip beni sakinleştirmesi gerekiyor ama o yine bildiğini okuyor diye aklından geçirirken saçlarında hissettiği elle gözlerini kapattı.

"O kadar isterdim ki, tamam karım sen ne istersen o olacak demeyi ama benim ilk önceliğim sizin güvenliğiniz benden nefret et, benden uzak ol ama bir daha bu geceki gibi kurşunların arasında kalma!"

"Selçuk her şeye katlanırım, katlandım da ama... Ama başka kadınlar olursa buna dayanamam."

"Seni tanıdığım günden beri kimse olmadı. Hem de buna çok fırsatım varken inan yavrum senden sonra bütün kadınların cenaze namazını kıldım ben."

Feyza gözlerini açtı. Laciverte dönmüş gözlerle içi titredi. İçindeki sinirini geçiremiyordu. Onu başka kadınlarla düşünemiyordu. Şimdi avazı kadar bağırsa feryadını duyar mıydı bilmiyordu ama dudaklarına kayan gözlerle ağzı kurudu. Dilini alt dudağında gezdirdi. Kocasının inler gibi küfrüne sadece baktı. Resmen acı çekiyordu ve ilk kez onu böyle görüyordu.

"Feyza öp beni!"

"Hayır!"

"Yüreğim öyle darda ki, seni öyle özledim ki, kanımı kaynatan karım beni istemiyor mu?"

"Ne için olursa olsun kadınlar olmayacak."

"Yavrum ilgiyi senin üzerinden çekmem gerekiyor. Sana bir şey olacak korkusuyla yaşayamam."

"Canın cehenneme! Başka kadın olduğunu duyduğumdan beri ne haldeyim görmüyor musun? Beni adamlarla gezerken düşün, elleri elime değmesin ama onlarla barlarda olayım. Bu gece haberim olmayan bir adam için bile nasıl delirdin."

Selçuk dişlerini sıkmaya başladı. Anlayışlı olmaya alttan almaya çalışıyordu. Karısı onun sınırlarının çok ötesinde cümleler kuruyordu. Delirip ortalığı dağıtmasını istiyorsa doğru istikamette gidiyordu ama bilmediği bir şey vardı. Kendi dağılırsa onu da toplu bırakmazdı.

"Sana dokunanın belasını sikerim. Daha o kılkuyruğu hazmedemedim."

"Sana ne, boşanıyoruz biz"

"Feyzaa!"

"Bağırma bana..."

"Bağırtma lan o zaman, niye ayarlarımla oynuyorsun. Kıskançlıktan delirdiğimi bilmiyor musun?"

"Senin ki kıskançlık da benim ki ne..."

"Bak yavrum alttan almaya çalışıyorum. Beni kendinle sınama!"

"Almasan ne olacak?"

"Ne mi olacak?"

Zaten çok yaklaşmışlardı. Ne mi olacak dedikten sonra kadının kollarından çektiği gibi dudaklarına yapıştı. Öyle bir öpüyordu ki, kendinden geçmek istiyordu. Israrla öpüşlerine karşılık vermeyip debelenen karısı onu nasıl delirttiğini anlamıyor muydu? Öpmekten vazgeçmemesinin mükafatını çilek dudakların aralanması ve dilini kavramasıyla aldı. Selçuk'tan hayvani bir inleme dökülürken kadını belinden tutup, kendine bedenine yapıştırdı ve hafif geri çekilerek dudakları karısının dudaklarına değerek konuştu.

KALP AVUNTUSU Güzel Seven Kadınlar Serisi 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin