26. Bölüm

59.6K 3K 2K
                                    

650 oy 1700 yorum kotası dolmadan bölüm gelmeyecek..

LÜTFEN SATIR ARALARINA BOL BOL YORUM YAPIN...

HARİKASINIZ! SİZ KOTAYI DOLDURDUNUZ BENDE SÖZ VERDİĞİM GİBİ BÖLÜMLE GELDİM.

LÜTFEN BOŞ YORUM ATMAYIN.

Bölümü okumadan önce watpadde herdem6060 takip edip etmediğinize bakın ve etmiyorsanız beni takip edin.

Yeni açtığım instagram hesabımın linkini ana sayfamda bulabilirsiniz. Tek tıkla beni oradan da takip ederseniz çok sevinirim.

Beni gerek sosyal medyadan gerekse watpadden arkadaşlarınıza önerirseniz, sayfalarınızda paylaşırsanız da çok sevinirim.

İYİ OKUMALAR CANLARIM.

Cihan herkes gittikten sonra bir süre daha depoda kaldı. Burak'ın Gökçe'ye dokunduğu aklına gelince, bir hışımla kalkıp tek tek parmaklarını kırdı. Kendinden geçmiş olan doktoru uzun süre tekmeledi. Ölmekten beter bir durumda yerde bıraktı. Sonrası için korumalar ne yapacağını bilirdi. Dilek'i ilk önce Pakistan'a gönderin, köle pazarında satılsın demeyi düşünse de hiçbir kadına bunu yapamayacağını anladı. O zaman kadın ticareti yapan babalarından ne farkı kalacaktı. 

Suriye'ye gönderip, savaşın ortasında çalışmasına karar verdi. Ülkeye tatil için bile gelemeyecekti. Dilek için işkence olan bu çalışma insanlığa hizmet olurdu en azından diye aklından geçirip evine gitmek üzere yola çıktı. Kimseyle konuşacak hali olmadığından arabaya biner binmez Ata timine Dilek'in cezasını nasıl kestiğine dair mesaj gönderdi.

Eve gelene dek dışarıyı seyretti. Yavuz'un dikkatle ona baktığının farkındaydı. Bir karın ağrısı vardı ama diyemiyordu belli. Öyle içi acıyor, Gökçe'den öyle korkuyordu ki başka sorunlar duymak istemiyordu. Şaşılacak derece hayatında ilk defa sevdiklerini kaybetmek dışında bir kişiden korkuyordu.

 Ali Buğra'nın, Merve'yi üzdüğünde keşke bağırsa hatta bana böyle kafa göz girişse kılım kıpırdamaz ama öyle sessiz ki bu elimi kolumu bağlıyor dediğini anımsadı. Ne doğru diyormuş, bugüne dek Gökçe onu görmezden gelip konuşmadığı için tek bir adım atamamıştı. Bugün Dilek'e söylediklerini ona daha önce söyleseydi. Bağırsaydı hatta bir silah alıp onu alnından vursaydı bir karşılık verir, kendini açıklamak için fırsatı olurdu. 

Merve'nin sessizliği, Ali Buğra'ya hiç kızmamış sadece kırılmış halleri nasıl arkadaşının elini kolunu bağladıysa, Gökçe'nin görmezden gelmesi aldırışsız ne yaparsan yap benim için hiçsin tavırları onunla konuşmasını engellemişti.

Ne yapacaktı?

Hayatına birilerini soktuğu için Gökçe'nin ondan ekstra nefret ettiği çok açıktı. O hayatındayken kimseye bakmamıştı. Ama sevdiği kadın tarafından aldatıldığına inanıyordu ve sonsuza dek birleşmemek üzere ayrılmışlardı. Hem onun içinde zor olmuştu. Herkesten her şeyden çok değer verip sevdiği kadın onu aldatmıştı. Buna körü körüne inanmış, kimseyi konuşturmamıştı. 

Laruen o kadar ısrarcı olmasa belki uzun süre kimse olmazdı. Sarışın kendi kadar boyu olan yeşil gözlü kadını sarhoş olduğu bir gün kabul etmişti. O kadını kabul etme amacı asla Gökçe'ye benzememesiydi. Hem de artık önüne bakmalıydı. Gökçe'yi unutmalıydı.

 'Ayrılığınızın üzerinden sadece dört ay geçmişti. Gökçe bunu görmüş ve öğrenmiş. O senin çocuğunu tek başına doğurmaya çalışırken senin kadınlarla gününü gün ettiğini görüp ne kadar üzülmüştür düşünebiliyor musun? Kabul et! Oyuna gelmiş olabilirsin ama onu konuşturmadığın için hata yaptın' kalbinden söylenenler çok doğruydu.  Ah keşke geçmişi değiştirecek gücü olsaydı.  Fakat yoktu işte... Hayatında ilk defa hata yapmıştı.

KALP AVUNTUSU Güzel Seven Kadınlar Serisi 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin