31. Bölüm

71K 3.1K 2.1K
                                    

750 oy 1800 yorum kotası dolmadan bölüm gelmeyecek..

YORUMLARI DOLDURMAK İÇİN TEK HARF VE YA EMOJİ KOYANLARINKİNİ SİLECEĞİM. LÜTFEN SATIR ARALARINA KİTAPLA İLGİLİ BOL BOL YORUM YAPIN... HEM BENDE DÜŞÜNCELERİNİZİ ÖĞRENMİŞ OLURUM.

Lütfen bölümü okumadan önce watpadde herdem6060 takip edip etmediğinize bakın ve etmiyorsanız beni takip edin.

Yeni açtığım instagram ve tiktok hesabımın linkini ana sayfamda bulabilirsiniz. Tek tıkla beni oradan da takip ederseniz çok sevinirim.

Beni gerek sosyal medyadan gerekse watpadden arkadaşlarınıza önerirseniz, sayfalarınızda paylaşırsanız da çok sevinirim.

İYİ OKUMALAR CANLARIM SİZLERİ SEVİYORUM... 

"Çok özür dilerim yavrum çok özür dilerim ama ben çok yoruldum. Senin için ayakta kalabilmem gerek ve ben bu defa mutlaka gideceğim. Annenle gurur duyman için gideceğim.

Canımdan can kopsa da babandan ayrılacağım."

Gökçe son sözlerinden sonra titreyerek ayağa kalktı. İç çeke çeke yatağa yaklaştı. Oğlunun saçını okşarken, Cihan'ın yüzüne baktı. Daha çok ağlarken usulca eğilip dudaklarını oğlunun yanaklarına bastırdı. Sonrasında dayanamadı ve adamın boynuna dudaklarını bastırıp, ilk önce kokusunu çekti ve öptü. Birkaç defa daha öptü ve arkasını döndü hızla odayı terk etti. Bu son dokunuşuydu, kendince buna ihtiyacı vardı.

Odanın kapısı kapanır kapanmaz Cihan gözlerini açtı. Tavana bakarken kalbindeki acıyı ifade edecek söz bulamadı. Oğlunun kımıldaması üzerine başını oğluna eğdi. O da aynı Gökçe gibi içini dökmek istiyordu. Gözleri kan çanağına dönmüştü ama bu kahrolasıca gözyaşı çıkmıyordu. Ne ağlayabiliyordu ne de gözyaşı dökebiliyordu. Yavaşça kalktı. Cihangir'i yatağa yatırdı. Saçlarını okşadıktan sonra bacaklarını yataktan sarktı. Dirseklerini dizlerine koyup, başını eğdi. Elleriyle yüzünü kapattı. Bütün fısıltıları avucunun için aksa da içinde tutamadı.

"Sen kaybetmedin sevgilim asıl ben kaybettim. Seni korumak için yaptığım her şeyin sende böyle yara açtığını bilseydim, inan başka yollar denerdim. Sende benim dilimde geceden sabaha kadar duamdın. Dayanamıyorum Gökçe'm dayanamıyorum benim yüzümden bu kadar yanmana, gözyaşı dökmene oysa kirpiklerin ıslanmasın diye çabaladığımı sanırdım. Seni en çok kendim üzdüğünü bilmeden... Özür dilerim, özür dilerim..."

Ellerini yüzünden çekti. Derininden nefes aldı. Telefondan gelen bildirim sesiyle komodinin üzerindeki telefona baktı. Selçuk akşam toplanıyoruz yazmıştı. Bugün masa toplanacaktı. Sorumlulukları o kadar çoktu ki içindeki acıyı bile yaşamasına fırsat vermiyordu.

Gökçe'nin ayrılırken ahım nereye gidersen git seninle dediği nasıl aylarca aklından kulaklarından çıkmadıysa biraz önceki ses tonu da ve söyledikleri de içinde yara olarak kalacaktı. Keşke dedi içinden keşke o sözleri duyacağıma kurşunlara dizilseydim. En azından bir kere ölürdüm, böyle her gün öleceğime nefesim kesilseydi. Kımıldanan oğluyla dikkati dağıldı.

Uykudan yeni uyanmasına rağmen onu görünce gözleri parlayan küçük adam duygulanmasına sebep oluyordu. Cihangir'e dek Sanem ve Gökçe'nin zaafım olduğu anlaşılırsa diye aklı çıkıyordu. Oğlunun varlığını hissettiğinden beri yaşadığı korku başka bir boyuta çıkmıştı.

'O korkuya rağmen Gökçe'yle evlenmek istedin. Onun her zamanda hedef olacağını biliyordun. Şimdi de kimse oğlunu ve karını bilmiyor, bunların sebebini mutlaka o kadına anlatmalısın. Evliliğini bilinçli sakladığını düşündükçe de yaralanıyordur. Duydun işte onu korumak için ne yaptıysan değersizlik olarak hissetmiş, onu sevmediğini düşünmüş,' diyen iç sesine hak verdi.

KALP AVUNTUSU Güzel Seven Kadınlar Serisi 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin