KALP AVUNTUSU Güzel Seven Kadınlar Serisi 3

20. Bölüm

GÜNAYDIN CANLARIM İYİ OKUMALAR 

Kudret, dört çocuğun karşısına çıktığında hepsinin derin yaralarının olduğunu biliyordu. Beş yıldır ara ara ilgilendiği dosya için artık resmi izinlerini almıştı. Akıllarını oynatmak üzereyken ailelerine bırakılan bu çocukları vatan için yetiştirecekti. Tam olarak neler yaşadıklarını bilmiyordu. Özel izinlerle psikologlarıyla bile görüşmüştü ama kimseye kaçırıldıkları zaman başlarına ne geldiğini anlatmamışlardı. İki üç ayda bir kaçarak birbirlerini gördüklerini bildiği çocukların yanına gittiğinde Tan'ın küçüklüğü gözüne batmasına rağmen onu abilerinden ayıramayacağını anladı. Hem birbirlerine yardım ederlerdi. O yüzden daha fazla beklemek istemedi. 

Kendini tanıtmasına rağmen ondan bile korktukları belliydi. Sonrasında birkaç görüşmeyle hepsinin ailelerini yatılı okula göndermelerine ikna etti. Bunu asker kimliğiyle yapmadığı için kimse çocukların nasıl bir eğitime tabi tutulacağını bilmiyordu. Özellikle Tan'ın annesi çok sorun çıkarmıştı. Selçuk'un annesi direkt izin vermişti. O kocasının pis işlerinden haberdardı ve oğlunu korumalıydı. Cihan için zaten sorun yoktu. Şahin'in ailesi de bir şekilde kabul etmişlerdi.

Tan'ın müzik kulağı dikkat çekti. Askeri eğitimin yanında müzik eğitimi de aldı. Piyano, keman ve gitar çalabiliyordu. Sesi de güzeldi. Şimdi ünlü, besteler yapan sevilen bir pop şarkıcısıydı. Selçuk ve Cihan'ın soğukkanlılıkları ve olay çözme yeteneklerinden dolayı hukuk okumalarını sağladılar. Şahin ise tarih öğretmeni olmak istemişti. Okumayı çok seven çocuğun özellikle Osmanlı ve Türk tarihine ilgisi vardı. Askeri kimlikleri hiçbir zaman bilinmeyeceğinden özel hayatlarında onları gizleyen meslekleri olmalıydı. Birkaç aylık zorlanmanın dışında hepsi de Türklüğe sahip çıkmak ve vatan sevgisini kazandıklarından Kudret Albay ne derse yapıyorlardı. Hem askeri eğitim hem sosyal hayata uyum sağmak için çok çalışıyorlardı ve şaşılacak şekilde başarılıydılar.

Cihan avukat olduğunda sanki küçük bir avukatlık bürosu olan babasına destek vermek ve büroyu büyütmekten başka derdi olmayan biri gibi davranmıştı. Okulda alt dönemlerinden tanıdığı ve askeri soruşturması yapıldıktan sonra yanında işe aldığı Cenkay'ı ortak olmaya ikna etmişti. Kendisi görevlere gittiğinde bürodaki işleyişi sağlayacak güvenilir birine ihtiyaç duyulmuştu. Kimse bilmese de Cenkay'ı da hayatına albay sokmuştu. Başlarda ortadan kaybolmaları göze batmazken, sonraları arkadaşı olan adama askeri kimliğini açıklamadan babasının pis işlerini anlatıp ondan yardım istemişti. Bu sayede babasının işlerini takip etmekte zorlanmamıştı. Avukat olduktan yaklaşık altı yedi yıl sonra babasının bütün pisliklerini ortaya çıkarmıştı.

Kumar alışkanlığı yüzünden zengin dedesiyle arası bozulan ve yüz kızartıcı işlere bulaştıktan sonra da ailesinden tamamen evlatlıktan reddedilen babasından hep nefret etti. Onu çok seviyormuş gibi davranan adamdan iğrendi. Özellikle uyuşturucu ve kadın ticareti ağının başındaki kişiye ulaşana dek babasının bu ikiyüzlülüğüne dayanmıştı. Otuz yaşında bir operasyonla Ortadoğu ağını çökertecek şekilde babalarını yakaladıklarında en çok onlar şaşırmıştı. Babası hapse girer girmez en son sekiz yaşlarında gördüğü dedesi karşısına çıkmış, Toprak Holding'in başına geçmesini istemişti. 

Ona da kızgın olduğundan ilk teklif geldiğinde kabul etmemiş ama iki yıl sonra ölüm döşeğinde tek erkek torunum sensin dişimle tırnağımla kurduğum bu şirketi ellere bırakma diye yalvarmıştı. O günden sonra da Cenkay'a avukatlık bürosunu yönetmesi için bırakmış, kendi de holdingin başına geçmişti. Cenkay sayesinde hayatına giren diğer arkadaşları da sorgulamadan ona hep yardım etmişlerdi. Kaya haricinde hala kimse asker kimliğini bilmiyordu. Ancak karanlık tarafına birçok kez şahit olmuşlar, bazı işlerde de yardımcı olmaktan geri kalmıyorlardı. Çünkü yaptıkları kanundışı gözükse de kamu vicdanına hizmet ettiklerine inanıyorlardı.