KALP AVUNTUSU Güzel Seven Kadınlar Serisi 3

54. Bölüm

MERHABA CA NLARIM BEN GELDİM :)

BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN, ALLAH TEKRARINA KAVUŞMAYI NASİP ETSİN.

Not : Bölüm +18'dir, rahatsız olacaklar ve 16 yaş altı okumasın lütfen...

Kota : 1500 oy 4000 yorum

İYİ OKUMALAR

"Ne yapalım? Kaderde varsa düzülmek, neye yarar üzülmek."

Selçuk'un aldırışsız sesiyle söylediklerine Gökçe şaşkınlıkla bakarken, Cihan kahkaha attı. Tam olarak ne için söylediğini anlamasa da bu adamı argo konuşmalarına ve küfür eden hallerine Feyza'nın neden yükseldiğine anlam veremedi. Kesinlikle Cihan öyle olsa sevemezdi. Zaten Cihan'ın en sevdiği özelliği ağır abi olmasıydı.

"Hayırdır yenge pek bir şaşırdın."

Selçuk'un dalga geçen tavrına da cevap vermedi. Başını çevirdi, arkadaşına öldürecek gibi bakan sevdiği adama baktı. Kimseden ses çıkmayınca Feyza çocukları bahane ederek kalktı. O da hemen arkalarından Cihangir'in uyku zamanı diyerek ayaklandı. Onun kaçtığını bildiğinden Cihan tebessüm etti, sessizce iyi geceler diyebildi.

Gökçe oğlunu uyutup, yatağa girdiğinde Cihan'ın ona davranışlarını düşünüyordu. Kızması gerekirken neden bu kadar hoşuna gidiyordu? 'Eskinden sen ne yaparsan yap, don yağ dolma hallerinden vazgeçmediği için,' diyen iç sesine hak verdi. Sonra geçmişten bir anı gözlerinin önüne geldi. İstemsiz gülümsedi. İstiklal Cadde'sinde kızlarla dolaşırken, bir sokağa girmişlerdi. Birden bire sürüyle dansöz kıyafetlerinin içinde kalınca Ecem'in zoruyla denemişlerdi.

"Ali Buğra beni böyle görse çıldırır."

"Aman ben evli olsam çoktan almıştım."

"Ecem alayım mı gerçekten..."

"Merve hiç bana ayak yapma, alıp sevgili enişteciğimi delirteceğin belli!"

Ecem'in yine Merve'yi utandırmasıyla hepsi birlikte kahkaha atmıştı. En güzel de Buket'e yakışmıştı. Merve gri, Buket çimen yeşili, Ecem kırmızı ve Gökçe'de altın renkli giyinmişti. Buse onlara şaşkınca bakarken, Buket aynanın karşısında bir o yana bir bu yana bakarken kendini tutamadı.

"Valla kocam mocam yok ama ben kendim için alacağım."

"Bende alacağım, belki yürüyen karizmamın biraz yüzü güler."

Gökçe'nin heyecanına kızlarda uyunca Buse hariç hepsi bir sürü para dökerek dansöz kıyafetlerini almışlardı. O gün nöbeti vardı ve Cihan'da yurt dışındaydı. Sadece mesajlaşabiliyorlardı. Birkaç gün sonra ona sürpriz yapacaktı. İçi içine sığmıyordu. O iki günü nasıl geçireceğini bilemezken, Cihan sürpriz yapıp bir gün önce gelince mutluluktan delirmişti. Nöbet çıkışı onu karşısında görünce sarılmıştı. Ciddiyetini bozmadan sarılmalarına sımsıkı cevap veren, dakikalarca kokusunu çekmişti.

O sabah kahvaltı edip, evine bırakmıştı. Akşam için annesinden bin bir laf yiyerek dışarı çıktığında otobüs durağına gittiğinde Cihan'ı görmeyi beklemiyordu. İkisinin evleri arasında ciddi uzaklık vardı. Ailesinin evi Anadolu yakasında iken Cihan'ın evi Avrupa yakasındaydı. Akşamın bu saatinde otobüslerde sürünmene izin veremezdim diye arabaya bindirdiğinde onu otobüs durağında bekleme detayına dikkat etmesi bile içini aşkla doldurmuştu. Çünkü biri görüp onu konuşsa annesi ona dünyayı dar ederdi.

Kıyafetin olduğu çantayı alıp, arkaya koyarken yapacakları aklına gelince kıkırdamamak için kendini zor tutmuştu. Sevdiği adamın evine gelene dek trafikte olmasına rağmen bol bol konuşarak daha doğru genç kadının heyecanlı heyecanlı anlattıklarıyla eve gelmişlerdi. Ara ara saçlarının okşanması her kırmızı ışıkta uzanıp dudaklarına kondurulan öpücükler olmasa adamın suratından sevildiğini asla anlayamazdı.