KALP AVUNTUSU Güzel Seven Kadınlar Serisi 3

2. Bölüm

BEN GELDİM CANLARIM... İYİ OKUMALAR.

Başka, hımm başka şimdi aklıma gelmiyor ama bunlar bile yetmiştir. Ben bu kızla uğraşamam demene değil mi?"

Hiç sesini çıkarmadan soluksuz konuşan güzeller güzeli esmeri dinledi. Aralarda kendini kahkahayla gülmemek için zor tuttu. Bana don yağ dolması dedi, ne olduğunu bilmiyordu ama ilk fırsatta araştırıp ne olduğunu öğrenecekti. Maddeleri sayarken ki o eli alıp, öpmemek büyük azaptı. Bu ateş parçası tam ona göreydi. Asla vazgeçmezdi. Bir kere daha bu kadın konusunda ne denli doğru karar verdiğini anladı.

"Ne bakıyorsun tamam vazgeçtim senden desene ne var bu kadar düşünecek," diye trip atarak yüzünü çevirdi. Gökçe'nin gözlerinde gördüğü korkuya anlam veremedi.

"Şey ne desem bilemedim. O kadar hızlı konuştun ki, umarım hepsini aklımda tutabilmişimdir."

"Aha bak bu bile sıkıntı, sen o kadar sakin ve tane tane konuşuyorsun ki benim bu hızım bile seni yorar. Off yorar anlasana..."

Hala dikkatli bir şekilde göz hapsinde tuttuğu kızı kendine çekip doyasıya öpmemek için zor tutuyordu. Ondan bir cevap beklediğini biliyordu. Cevap verecekti ancak ilk önce öpse, yese ondan sonra konuşsa olmaz mıydı? Bu kadını her şeyiyle istiyordu. Ne yapıp edip elde edecekti.

"İstersen sırayla gidelim."

"Olur!"

Gökçe yine bir karış surat, dudaklar sarkıtılmış bir halde; olur dedi ama bir taraftan da ödü kopuyordu. Evet, haklısın senin gibi bir kızı çekemem diyecek diye... Kendimi kaptırmadan demişti ama çoktan kaptırdığının farkındaydı. İnşallah ağlamadan yanından ayrılabilirim diye düşünüyordu.

"Birincisi ben de hoşlandığım kız ile zaman geçirmek isterim. Her boş anımı sana ayırmak sadece senin isteyeceğin bir şey değil. Ailem benim onlarla çok zaman geçirmememe alışkınlar, fazla arkadaşımda olmadığına göre ihmal edeceğim kimse yok. Yani eğer sevgilim olursan iş haricinde bütün zamanlarım senin olacak güzelim."

Güzelim dedikten sonra öyle heyecan yapıp, kalbi çarpmaya başlamıştı ki anlamasından koktuğu için başını yere eğdi. Yüzüne bakamamıştı. Karşısında ki adamı nasıl etkilediğini bilmeden alt dudağını ısırmaya başladı. Ellerini birbirine kenetlemiş devam etmesini bekliyordu.

"İkinci olaya gelince otuz kere arayıp en az bir saat konuşamayız. Bir kere bu zaman kavramına aykırı ancak yirmi kere arayıp en az bir saat konuşabiliriz. Bende senin güzel sesini duymak ve bu enerjik konuşmalarını dinlemek isterim."

Cümlesini o kadar güzel bir ses tonu ve tebessüm ederek söylemişti ki, karşısındaki kızında gülmemek için kendini zor tuttuğunun farkındaydı. Doğru yoldayım diye aklından geçirdi ve rahatlayarak konuşmaya devam etti.

"Kıskançlık meselesine gelince bu beni çok sevdiğini gösterir ve mutlu olurum. Ne olduğunu bilmiyorum ama don yağ dolması diyerek sanırım soğuksun demek istedin. Öyle kuzenim şu bu sarılamaz bana ama sen çekinme bol bol sarıl tamam mı?"

Bu sefer gülücükleri yüzüne yayılan Gökçe, gözleriyle tamam sarılırım dercesine kafasını kaldırıp baktı. Of Allah'ım şu kiraz dudakları bir kere öpsem ondan sonra devam etsem konuşmaya diye düşünürken Cihan'ın bakışları değişmiş kahverengi gözleri kararmaya başlamıştı. Kimseyi istemediği kadar istiyordu bu baykuşu... Gözlerini kapatıp biraz sakinleştikten sonra devam etti.

"Ben avukatım biliyorsun. 4-5 gün hiç uyumadan aynı enerji ile çalışabiliyorsam senin kırk sekiz saatlik uykusuz halin ile yarışabileceğimi düşünüyorum. Yaşlısın kelimesini hiç üstüme alınmadığımdan cevap verme gereği bile duymuyorum. Dans etme olayına gelince eğer kollarımda sen olacaksan, yoruldum oturalım desen bile ben oturtmam seni."