****
Anahtarla evin kapısını açıp içeri girmemle birlikte kırılan vazoların, tabakların ve evden yükselen bağırış seslerinin arasında bulmuştum kendimi. Aşinası olduğum görüntü beni şaşırtmazken, tam bu sırada babamın anneme kalkan elini görmüştüm ve bu görüntü sessizliğimi bozmam için yeterliydi.
"Baba!" Benim bağrışımla birlikte ikisinin de öfkeli gözleri beni bulmuşken, babam tıslarcasına bir küfür savurup elini geri indirdi ve bir şey bile demeden yanımdan geçerek dış kapıya ulaştı ve bir hışımla evden çıktı. Bu sırada babamın gitmesini fırsat bilen annem sesli bir şekilde ağlamaya başladığında, benim de gözlerim hemen dolmuştu.
"Annem, iyi misin?" diye sorduğumda bana bir cevap vermemiş, aksine yüzüme bile bakmadan merdivenlere yönelerek üst kattaki odasına gitmişti. Arkasından öylece bakmakla yetinmiştim.
İkisinin arasındaki bu tür kavgalar her gün oluyordu ve her seferinde aynı şekilde sonuçlanıyordu. Ama hiçbir kavgada babam anneme karşı elini kaldırmamıştı. Bugün gördüklerimle bu sefer ki kavganın daha ciddi olduğunu anlamıştım.
Durduğum yerde etrafıma bakıp duruyordum. Az önceki olaydan sonra kendi evimizde nereye gideceğimi bilemez olmuştum.
Evin içerisindeki sessizliği dinlerken, kulağıma dolan telefonun melodisiyle cebimden çıkardım ve arayanın ismine baktıktan sonra açtım.
"Efendim hyung?" diyerek telefonu açtığımda, çok geçmeden yoongi hyung'un sesini işittim.
"Kook neredesin bebeğim?"
"Evdeyim hyung, bir şey mi oldu?"
"Hayır, hayır. Sadece atacağım adrese gelir misin diyecektim. Sana bir sürprizim var." dediğinde onu heyecanla onaylamış ve hemen geleceğimi söyleyerek telefonu kapatmıştım. Sürprizler bu hayatta en sevdiğim şeyler arasında ilk sırada yer alıyordu.
Hızla odama giderek üzerime giyebileceğim güzel bir kombin yaptıktan sonra telefonumu cebime koyarak hızla evden ayrıldım ve evimizin dar sokağından, ana yola çıkarak bir taksi beklemeye başladım. Çok geçmeden hemen önümde duran ilk taksiye bindim ve gideceğimiz yerin adresini söyledim
Yol boyunca heyecandan yerimde kıpırdanıp durmuştum. Yol bitmek bilmezken, vakit geçirmek adına cebimden telefonu çıkararak onunla oyalanmaya başlamamla geçen yol sonunda bitmişti. Taksiciye parasını verdikten sonra hızla taksiden inmiş, önünde bulunduğum lüks restorana bakmaya başlamıştım. Burası epey pahalı bir restorandı, sırf bu yüzden içine hiç girmemiştim. Hep önünden geçerken iç çekmekle yetinmiştim. Şimdi ise yoongi hyung'un attığı konum tam olarak bu restoranın içerisini gösteriyorken, ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Snake || TaeKookV
FanfictionYılan iblisin herkesten gizlediği bir ikizi vardır. Yılan iblisin gölgesinde kalan ve yılan iblislerin kanını kirleten melez ikiz, bir insana aşık olarak en büyük yasağı çiğner. Ve ikizini insandan uzak tutmaya çalışan yılan iblis ise kendisinin bil...