OY SINIRI: 50
YORUM SINIRI: 50 (Harf, sayı, random gibi şeyler geçersizdir.)
*****
Uyandığımda kendi odamdaydım ve sabah çoktan olmuştu. Üzerimdeki uyku sersemliğini atmak adına yataktan kalkarak banyoya ilerlemiş, yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra üzerime dünkü gibi beyaz ama daha gösterişsiz duran gömlekle krem rengi pantolon giyerek odamdan ayrılmıştım.
Kapımın önünde yine aynı kişilerin beklediğini görüp göz devirmiştim. Artık kendi başıma hareket edemeyecek miydim?
"Bugün nereye gidiyoruz?" diye sorduğumda, dün gittiğimiz yere gidiyoruz diyerek tekrardan beni yönlendirmeye başlamışlardı ve sanırsam beni, gittiği yolu anında unutabilecek bir aptal olarak görüyorlardı. Çünkü dün geçtiğimiz yerleri tekrardan göstermelerinin başka açıklaması olamaz.
Onları gerimde bırakarak şu hep kıskandığım vampir hızını denemek adına koşmaya başladım. Rüzgâr tenimi yalayıp geçerken, sadece saniyeler içinde kendimi dün geldiğimiz yerde buldum. Nefes nefese bile kalmamıştım ve bu nedense anlık olarak kahkaha atmama neden olmuştu. Garip bir haz almıştım bu durumdan.
İkizler beni yine aynı yerde bekliyorlardı ve Yoongi hyung yine yoktu. İkizlerin yanına doğru yaklaşırken hep aklıma takılan yokluğunu bu sefer sormayı akıl edebilmiştim.
"Yoongi hyung'u kaç gündür görmüyorum, nerede o?"
Sorumu Tae cevaplandırmıştı.
"Biz buradayken, bizim yerimize sürüyle o ilgileniyor. Bunun için geri dönmek zorunda kaldı."
"Anladım. Peki, bu sefer üzerimde uygulayacak ne gibi bir planınız var?" Sorumla birlikte ikisi de aynı anda sırıtmaya başlayınca gerilmiştim. Dünkü yorgunluktan sonra bugün fazla bir şey yapacak enerjim kalmamıştı ama bu bahaneyi kabul etmeyeceklerinden eminim. Yani buradan ölüm çıkana kadar beni yorup duracaklardı.
Şimdi ise elinde neden hedef tahtası tuttuğunu anlayamadığım Vincent, benden baya bir uzaklaşarak olduğu yere hedef tahtasını sabitleyip geri yanımıza döndü. Ben metrelerce uzağımdaki hedef tahtasına bakarak, onunla ne yapacağımı düşünüyordum ve bu merakımı Vincent gidererek yapacağım şeyi tane tane anlatmaya başladı.
"Dün gücünü kontrol etmeyi denedin ve normal bir vampire göre çok hızlı bir başarı elde ettin. Şimdi ise dünkü performansını kullanarak buna bir ek yapmanı ve gücünü somut bir hâle çevirerek ilerdeki hedef tahtasını yakmanı istiyorum. Ya da parçala, ıslat, savur at. Hangi element gücünü kullanacağın sana kalmış. Unutma Jeon, senin gücün normal değil. Vampirlerin tek bir element gücü varken, sen dördüne de hükmedebiliyorsun. Dün sadece ateş üzerinde yoğunlaştın, bugün ise diğerlerini kullanmayı dene." dediklerini dikkatle dinlerken, bir yandan da düşünüyordum. İçimdeki sıcaklığın ve yanma hissinin nedenini anlayabilmiştim ama diğer elementleri kullanabilmem için onların varlığını hissettirecek bir şeyler olmalıydı fakat yoktu. Diğer üç elemente sahip olduğum kesin bir bilgi miydi? Ben içimde bir ıslaklık, sert bir toprak parçası ya da hava hissedemiyorum. Gerçi oksijen hava elementi sayılır mı, orasını bilemem. Durum böyle olunca diğer elementleri nasıl kullanabilirim ki?
"Vin-" demiştim ki Vincent lafımı bölerek beni omuzlarımdan ittirmiş ve hedef tahtasının tam hizasında duracağım şekilde konumlandırmıştı. İkizler bana, ben hedef tahtasına bakarken geçen dakikalardan bihaberdim. Ateş dışında başka bir güç aradım içimde ama yoktu. Bana beklentiyle bakan Vincent'ı ve başaracağımdan emin gibi duran Tae'yi hayal kırıklığına uğratmak istemiyordum ama yoktu işte. İçimde sadece yanan bir ateş varmış gibi hissediyordum, daha fazlası yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Snake || TaeKookV
FanfictionYılan iblisin herkesten gizlediği bir ikizi vardır. Yılan iblisin gölgesinde kalan ve yılan iblislerin kanını kirleten melez ikiz, bir insana aşık olarak en büyük yasağı çiğner. Ve ikizini insandan uzak tutmaya çalışan yılan iblis ise kendisinin bil...