Yılan iblisin herkesten gizlediği bir ikizi vardır. Yılan iblisin gölgesinde kalan ve yılan iblislerin kanını kirleten melez ikiz, bir insana aşık olarak en büyük yasağı çiğner. Ve ikizini insandan uzak tutmaya çalışan yılan iblis ise kendisinin bil...
Gözlerimi açtığım an anlamıştım, burası insanların yaşadığı bir dünya değildi. Böyle düşünmemin nedeni bulunduğumuz büyüleyici güzellikteki patika yol değildi, buraya adımımı attığım an hissettiğim yoğun enerjiydi. Bir insan olarak bile bu enerjiyi hissedebiliyorsam, kesinlikle buradaki atmosfer insan dünyasına göre çok daha farklı demektir. Tüm bu enerjinin aksine geçitten geçtikten sonra geldiğimiz bu yer bile buranın normal olmadığını bize görüntüsüyle söylüyordu. İki insanın yan yana yürüyebileceği kadar genişlikte, upuzun bir patikaydı geldiğimiz yer. Azcık dar olan bu yolun iki yanından uzanan devasa uzunluktaki ağaçlar, sanki sim dökülmüş gibi parıl parıl parlıyordu ve aynı şekilde toprak yolun üzerinde de yolun parlamasına neden olan toz gibi şeylerden vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ben büyülenmişçesine etrafıma bakınıyorken, hâlâ elimi tutmakta olan Yoongi hyung'un beni çekiştirmesiyle ona ayak uydurarak ilerlemeye başladım ama gözlerim hiçbir zaman gittiğimiz yolda değil, çevremizdeki manzaradaydı. Çok, çok güzel bir yerdi burası. Tıpkı rüyalarda görülen hayaller kadar güzeldi.
Benim hayran hayran etrafıma bakarken zorla yürütülmemden bu yana geçen dakikaların ardından Yoongi hyung'un durmasıyla ben de durmuştum. Ne kadar zamandır yürüdüğümüzü bile anlamayacak kadar odaklanmıştım büyülü ormana. En sonunda Yoongi hyung durunca geldiğimiz yere bakmayı akıl edebilmiştim ve yine küçük dilimi yutacak kadar mükemmel görünen yapıyla karşı karşıya kalmıştım.
Tıpkı filmlerdeki gibi bir saray tam karşımda duruyordu ama bu filmlerdekinden bile daha güzel görünüyordu. Etrafını saran orman sayesinde bilerek kamufle edilmiş gibiydi. Ormanla iç içe olan bu saray taştandı. Saraya gidebilmemiz için tam karşımızda bulunan küçük köprüden geçmemiz gerekiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hyung burası muhteşem bir yer, bu konuda yalan söyleyemeyeceğim. Resmen büyülendim ama biraz daha hızlı olabilir miyiz? Taehyung nerede?" dediğimde, Yoongi hyung beni onaylayarak elimi daha sıkı kavrayıp koşar adımlarla yürümeye başlamıştı. Onun hızına ayak uydurarak aynı şekilde hızlandığımda, artık gözlerim etrafta değildi. Olayın ciddiyetini kavradığım an, gerçekliğe de dönüş yapmış bulundum. Şu an tek düşüncem Taehyung'tu, artık ne saray ne de hayal ürünü gibi olan o orman buna engel olamıyordu.
