|KÜFÜR UYARISI!|
*****
1 AY SONRA |
Son zilin çalmasıyla birlikte çantamı kaptığım gibi sınıftan çıkmış, kimseyle göz teması kurmadan okulun sınırlarından dışarı adımımı atmıştım. Okulum ile evimin arası 2 kilometre civarı olduğu için yine her zamanki gibi eve yürüyerek gidecektim ve bu sırada içimdeki huzursuzluk yol boyu beni takip edecekti.
1 ay önce yaşadığım o olaydan sonra evden çıkarken hep tedirgin ve ürkektim. Yolda yürürken aklımda hep "takip ediliyor muyum acaba?" sorusu dolanıp duruyordu. Bu yüzden artık rahatça sokaklarda dolanamaz olmuştum ve tüm bunların üstüne okulların da açılması bir kıyamet gibi çökmüştü üzerime. Okula giderken ve okuldan dönüşte, gözlerim artık yerde değil etrafta dolanmaya başlamıştı. O gri saçlı adamı görürüm düşüncesiyle eve varana kadar gözlerim etrafı tarıyor, bedenim hep tetikte duruyordu.
Yine tetikte olduğum zaman dilimi içerisinde evime doğru giderken, aklıma annemin sipariş ettiği kumaşlar gelmişti ve adımlarımı ani bir şekilde terzinin olduğu sokağa doğru yöneltmiştim. Diğer işlek sokaklara nazaran terzinin olduğu sokak daha ıssız kalıyordu ve annemin yüzünden haftada en az iki kere uğradığım o sokak başlarda beni tedirgin etse dahi, şimdilerde rahatlıkla gidebildiğim bir sokak hâline gelmişti. Alışmıştım o sokağa.
Bunları düşünürken bahsi geçen sokağın girişine gelmiştim. Her geldiğimde mama verdiğim sokak kedileri beni görünce yine mama getirmişimdir diye yanıma gelmiş, ayaklarımın altında miyavlayarak dolanmaya başlamıştı ama bu sefer mama getirmeyi unuttuğum için onları sadece sevmekle yetinerek yanlarından geçmiştim. Ben terzi dükkanına doğru giderken, kedilerde beni peşimden takip ediyorlardı. Onların bu tatlılığına gülmeden edememiştim.
Terzi dükkanının önüne geldiğimde karşılaştığım kapalı yazısıyla şaşırmıştım. Normalde hafta içleri bu saatlerde açık olması lazımdı. Terzinin yanındaki ve hemen karşı kaldırımındaki diğer dükkanlara baktığımda onların da kapalı olduğunu görmüştüm ve bu durum beni yavaştan korkutmaya başlamıştı. Burası işlek olmasa bile açık dükkanlar sayesinde sesli ve hafif kalabalık bir sokaktı ama şimdi kedilerden başka yaşayan canlı yokmuş gibi ıssız bir hâle bürünmüştü.
Gergince yutkunarak ayaklarımın dibinde bana miyavlayarak bakan iki siyah ve üç beyaz olan yavru kedilere bakarak eğildim ve siyahlardan birini yakalayarak kucağıma aldım. Nazikçe başını okşamaya başladığım kediden yükselen mırıltılar, içimdeki korkuyu hafif törpülemişti.
Bu sırada sokaktan duyulan büyük bir gürültüyle irkilerek elimdeki kediyi yavaşça bıraktım ve hızla ayağa kalktım. Sesin geldiği yüne baktığımda ellerinde beyzbol sopalarıyla kapalı dükkanların kepenklerine vuran bir grup serseri doğrudan benim üzerime doğru geliyorlardı.
Henüz beni fark etmemişlerdi ama her an fark edebilecekleri için nasıl saklanabilirim diye etrafıma bakınmaya başlamıştım ama saklanabileceğim bir yer yoktu. En doğru karar onlar daha bana yaklaşmamışken caddeye doğru koşmaktı. Ve bu fikrime katılarak arkamı dönmüş, son hız koşmaya başlamıştım. Çok geçmeden arkamdan yükselen bağırış sesleri ve onları takip eden adım sesleriyle peşime düştüklerini anlamıştım. Bu daha da hızlanmama neden olurken, hep yaptığım sakarlıkların bugün beni bulmaması ve yere düşmemem adına içimden dualar etmeye başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Snake || TaeKookV
FanfictionYılan iblisin herkesten gizlediği bir ikizi vardır. Yılan iblisin gölgesinde kalan ve yılan iblislerin kanını kirleten melez ikiz, bir insana aşık olarak en büyük yasağı çiğner. Ve ikizini insandan uzak tutmaya çalışan yılan iblis ise kendisinin bil...