25

906 116 133
                                    

OY SINIRI: 45

YORUM SINIRI: 50 (Harf, sayı, random gibi şeyler geçersizdir.)

*****

Kimi zaman öğrenilen bazı gerçekler çok sarsıcı olabilir, demişti bir keresinde annem. O zamanlar ne demek istediğini anlamamıştım çünkü çok küçüktüm, altı ya da yedi yaşlarındaydım. Şimdi ise aslında bir insan olmadığımı öğreniyorum ve bu gerçekle ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Bu benim için gerçekten de sarsıcı bir durum olmuştu. Bu yaşıma kadar anne ve baba dediğim insanların aslında gerçek ailem olmadıklarını öğrenmem yetmiyormuş gibi bir de kendimin bir vampir olduğunu öğreniyorum. Ben bu yola yardım etmek için çıkmıştım, aradığımız kişi olmak için değil. 

Ortamda sürüp giden sessizliği yağmur damlaları ve hemen ardından gelen gök gürültüsü bozmuştu. Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktığımda, artık bu yağmurun ve şimşeklerin nedenini anlıyordum. Yüzüme düşen su damlacıklarının nedenini de anlıyordum. Ama anlayıp da korktuğum bazı şeyler de vardı. O da bu içimde hissettiğim ve beni korkutan enerjiydi. Sanki içimde bir yangın varmış gibi tüm kalbimi saran ve gittikçe çoğalan bir ateş vardı içimde. 

Ama artık hatırlıyordum. Üzerimden kalkan mühürle birlikte tüm anılarım ve güçlerim bana yeniden geri gelmişti ve ben bu gücün neler yapabileceğini hatırlıyorum. İşte beni asıl korkutan da bu. Hatırladığım bu güç, çok tehlikeli. Bu yüzden kadimler ve kâhinler benden kurtulmak istedi. Bu yüzden ben yıllarca kafeste tutsaktım. Bu yüzden ben gerçek ailemden uzaklaştırıldım. 

Düşünceler beni karanlık bir çukura çekmeye başlamışken, adımı seslenen Kont Drakula'nın sesiyle gözlerimi gökyüzünden ayırarak ona çevirdim. Düşünceler hâlâ oradaydı ama artık ön planda değillerdi. Karşımdaki bu kişinin babam olduğu gerçeği daha ön plandaydı ve bu gerçek diğer her şeyi silip atabilirdi. 

"Nasıl hissediyorsun, küçük vârisim?" Küçük insandan sonra bir anda küçük vâris olmak hâlâ tuhafıma gidecek sanırım. 

"Doğruyu mu söylemeliyim yoksa seni rahatlatmak için yalana mı başvurmalıyım?" 

"Doğruyu söylemelisin." 

"Dünyam başıma yıkılmış gibi hissediyorum. Kendimi bildiğim dünya aslında gerçek değilmiş ve o dünyanın başıma yıkılmasıyla tüm dengelerim altüst olmuş durumda. Şu anda yeni doğan bir bebekten farklı hissetmiyorum. Kendimi tanımıyorum, seni tanımıyorum ve ben bu içinde bulunduğumuz diyarı tanımıyorum. Bunların ne demek olduğunu anlıyor musun? Ben şu anda bir bebeğin savunmasızlığını yaşıyorum ve korkuyorum. Bu gerçekler beni korkutuyor. Alışamamaktan, uyum sağlayamamaktan çok korkuyorum." diye içimdeki tüm sıkıntıları söylediğimde, Kontun gelip bir anda bana sarılmasını beklememiştim. Öyle ki sarılışı karşısında donup kalmıştım. Acımasızlığıyla bilinen Kont Vlad Drakula bana sarılıyordu ve içine çektiği her derin nefeste ağladığını duyabiliyordum. Kokumu solumasının yanı sıra sessizce göz yaşı döküyordu. 

Şaşkınlığımı üzerimden atar atmaz iki yanımda sarkan kollarımı kaldırarak sarılışına karşılık verdim. Aramızda bir mesafe olacaktı çünkü ben daha kendi durumuma alışamamışken Drakula'ya alışmam mümkün değil ama bana sarılan bu adamın gerçek babam olması, ona karşı biraz da olsa duvarlarımı yıkmama neden oluyordu.  Her şey bir yana, şu yaşıma kadar babam olduğuna inandığım o kişinin bana sarılmadığını düşünmek eskiden beni üzüyor olsa bile şu anda tüm kırgınlıklarım yok olmuştu sanki. Üzgünlüklerim silinmişti. Çünkü babam bana sarılıyordu. Bu cümle benim için o kadar fazla şey ifade ediyordu ki...

Snake || TaeKookVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin