Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar! 🔮💜
NOT: YETERLİ BEĞENİ VE OKUNMA SAYISI OLMADAN YENİ BÖLÜM GÜNCELLEMİYORUM.
ARKADAŞLAR LÜTFEN BEĞENİ KISMINI ATLAMAYALIM. MİNİCİK BUTONA BASMAK SIZDEN GÖTÜRMEZ AMA BENI EPEY MUTLU EDERSİNİZ.
54.BölümKaiden'ın Gözünden - 3 Gün Öncesi
Gloria'nın yanından ayrıldığımda takip ediliyormuşum hissi daha da artmıştı. Sayılarının birden üçe çıktığını, daha sonra üçün beşe dönüştüğünü anlamıştım. Etrafımdaki fısıltılar, çıtırtılar çoğalırken takip eden kişilerin iblis olduğunu herkesten çok iyi biliyordum.
İblisler... Konseyin dünyamızdaki cadı ve büyücüleri kontrol altında tutmak için, dünyamıza davet ettiği kontrol edilemez yaratıklardı. Boyutları bir kedinin gövdesiyle, bir filin cüssesi arasında gidip gelir çirkinlikleri her şeyden daha belirgin olurdu.
Masum insanların sihir güçlerini çalmak ve onları korkutmak için dünyamıza davet ediliyorlardı. Konseydeyken öğrendiğim bu bilginin, ilk zamanlar çok fazla üstünde durmamıştım.
Sadece işimi yapmakla uğraşmış, büyülerimi geliştirmek için zaman harcamıştım. Fakat zaman geçtikçe iyilik için yaptığım pek çok sihrimin boşa gittiğini fark etmiştim.
Örneğin cadı ve büyücüler, iblis tehlikesiyle karşı karşıya oldukları için hiçbir zaman kıyıya yakın bir yerde kuramazdı. Bense portalların tamamen nasıl kontrol altına alınacaklarıyla ilgili bir araştırma yaptığım sırada, aslında portalların konseydeki büyücüler tarafından bilinerek açıldığını öğrenmiştim.
Kıyıya yakın şehir kurmak için iblislere karşı geliştirdiğim sihirlerimin bütün kopyaları konsey tarafından yakılmış, işte ilk o zamanlar hain damgası yemeye başlamıştım.
Konseyi bu fikirden vazgeçirebilmenin tek yoluysa Gümüş Karga'nın ortaya çıkması olacaktı. Tabi konsey bunu sıradan insanlara, iblisleri çağıran şeytanın ortaya çıkması olarak anlatmıştı. Zaten o yüzden okuldaki profesörler alelacele konseyi okula çağırıp, Siena'nın ölmesini istemişlerdi. Yoksa onlar da gerçeği bilse, şüphesiz konseyden kurtulmanın yollarını arardı.
Neyse ki Siena'ya saldırdıkları için ikiz kardeşleri devre bırakmıştım. Geriye devirmem gereken yedi konsey üyesi, onlara sadık olan beyaz muhafız grubu vardı. Onları alaşağı etmeden, iblislerin önünü almanın imkanı olamazdı.
Diğer kalan büyücü ve cadıların, bir yalan yüzünden Siena'ya cephe alacaklarına da şüphem yoktu. Karşımızda iblislerle dolu bir büyücü dünyası vardı ama onu korumaya ant içmiştim. Eşimi ne olursa olsun, kraliçe olarak bu dünyanın başına dikecektim.
Takip edilme hissinden sıkılarak asamı öfkeyle salladım ve Erebus okulun soluk duvarları arasında açılan ayna kapıya gülümseyerek baktım. Elimdeki düşmanları temizlemek için işe önce konseyden başlamalıydım.
💜💜💜
Siena'nın Gözünden - Şimdiki Zaman
Karnım doyduğu zaman, kaçma planlarımı da geliştirmeye başlamıştım. Kafesin içinde sağa sola giderek bütün adamları incelemeye başladığımda ilk planım, demirlere tırmanarak tavandaki sembolü bir şekilde silmekti. Fakat bu planım kafes yüksekliği ve beni izleyen muhafız sayısı göz önünde bulundurulduğunda, başarı yüzde sıfırdı.
İkinci planım ise yediğim yemekten sonra zehirlenmiş taklidi yaparak buradan çıkabilmek, özgür kaldığım vakit büyülerimi kullanarak buradan kaçmaktı. Bu planımı daha mantıklı bulduğum için yüzüme yerleştirdiğim acı ifadeyle öksürmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyüler Kraliçesi (Bitti)
FantasyUnutulmuş bir diyardan yazılan masallarla büyümüştüm. Tanrıların lanetlediği, uğursuz kimselerin kol gezdiği o yer aslında benim evimdi. Ancak yalnız olmadığımı da biliyordum. Aldığım her nefeste, gördüğüm her yerde sadece onunla olacaktım.