Büyüler Kraliçesi (Bitti)

49.Bölüm 💜 Eşsiz ve Muhteşem

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar! 🔮💜

NOT: BÖLÜMLERİ BEĞENİ VE OKUNMA SAYISINA GÖRE GÜNCELLİYORUM.

ARKADAŞLAR BEĞENİLER İÇİN ÇOOOK TEŞEKKÜR EDİYORUM. MUHTEŞEM GİDİYORSUNUZ. LÜTFEN AKSATMAYALIM. SİZLERİ SEVİYORUM.

49.Bölüm

Dünyayı gökkuşağının ardından seyrediyormuş hissine kapılıyordum. Kanatlarımı destek olarak kullanırken aynı zamanda insan bedenime geri dönmeye çalışıyor, bunu bir şekilde başaramıyordum. 

Çok büyük bir dehşete kapılmıştım ve itiraf etmem gerekirse bulunduğum bedenden korkmaya başlamıştım. Dünya gözlerimin önünde biraz daha büyümüş, bedenim gri tüylerle kaplanmıştı. 

"Kaiden, bana yardım et!" diye çığlık attığımda Gail ve Kaiden benim aksine çok mutlu görünüyordu. "Eski bedenime dönmem gerekiyor."

"Bunu ben yapamam, Siena." dedi Kaiden. Benim aksime yüzünde koca bir sırıtış meydana gelmişti. "Senin yapman lazım. İlk dönüşümün olduğu için büyük ihtimal birkaç gün insan bedenine dönemeyebilirsin."

"Ne?" diye ciyakladığımda mutfağın ortasında öylece kanat çırpıyordum. Tedirgince beyaz tavanın köşelerine kadar uçtum ve ne yapacağımı bilemeyerek mutfak tezgahının üst kısmına geri döndüm. Kafayı yemiş bir vaziyette olduğumu söylememe gerek yoktu.

"Biraz bu bedene alışman için zaman gerekiyor. Sonra bedenin kendi haline bürünecektir." 

"Ama ben bu bedende ne yapacağım? Nasıl yemek yiyeceğim? Nasıl uyuyacağım?" 

"Kargalar fare yemiyor muydu? Belki Kaiden sana bu konuda yardım eder." dediğinde Gail'e dehşetle baktım.

"Asla ama asla öyle bir şey yapmam! Cesedimi çiğnemeniz gerekir."

Kaiden ise kıkırdadı. "Gail seninle sadece kafa buluyor. Ben senin için bir parça peynir ve kurutulmuş et bırakırım. Uyuma kısmını kuş usulü halletmen gerekecek."

Tünediğim yerde huzursuzca kıpırdandığım sırada Gail, "Asası da değişmiş olmalı." dedi. 

"Haklısın. Kontrol etmeliyiz."

Kaiden kaldığımız odaya giderek iki dakika içerisinde asamı bulup getirdiğinde, ahşaptan yapılma asamın değişerek gümüş rengi aldığını görüyordum. Işığın altında simli bir şekilde parlayan objenin üzeri, sarmal desenlerle döşenmişti.

"Ama bu haksızlık!" Gail inledi. "Onun demir asaya geçmesi gerekti. Gümüş için henüz vakti var."

Kaiden ise gülümsedi. "Gümüş Kargalar diğer büyücülere nazaran erken olgunlaşır. Eğer öğretmenleri gerçekten iyiyse, bir yıl içerisinde kristal asa sahibi bile olurlar. Zaten o yüzden eşsiz ve o kadar muhteşemdirler." 

"Sadece bu kadar mı?"

"Gümüş Kargaların pek çok özelliği vardır." dedi Kaiden. "Bunlar her gümüş kargaya göre değişim gösterebilir Örneğin ilk gümüş karga insanları dondurabiliyordu."

"Nasıl yani?" diye sordum. "Nasıl dondurabiliyorlar?"

"Karşısındaki insanı bir heykel gibi dondurabiliyordu. Kristalleşen insan bedenleri soğuk bir buz kütlesine hapsedilmiş gibi oluyordu. Bunu da Gümüş Kargadan başka bir şey çözemiyordu."

"Peki ya diğerleri? Onlar ne yapabiliyordu?" diye sordum.

Dudaklarını yaladığında Kaiden'ın düşünür gibi bir hali vardı. "Hepsinin yeteneğini bilmiyorum. O kadarını okumadım. Senden önceki gümüş karga da istediği zaman, başkasının fiziki görüntüsüne bürünebiliyordu."