5.Bölüm 💜 Dalgalar

10.8K 914 34
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar 🔮💜

5.Bölüm

Babamı bulmak mümkün olabilir miydi?

Bu cümle birkaç gündür, kafamı kurcalayan tek şeydi. Yıllar yılı merak ettiğim, bazen kafamda uydurarak hayale karaktere bürüdüğüm o adamla tanışabilirdim. Bu, çok küçük bir ihtimaldi ancak artık olası idi.

Nereden geldiğimi biliyor, babamın neden ortadan kaybolmuş olabileceğini tahmin edebiliyordum. Belki arkasında başka nedenler olsa da, ilk sebebin bir büyücü olarak annemle ciddi bir ilişki yaşayamayacak olmasıydı.

Gorgon bana bir büyücü ile bir insanın anlaşma ihtimalinin düşük olduğunu söylemişti. İnsanların çoğu kimliğimizi öğrendiğinde gaddarlaşabiliyor, bazen kendi amaçları için bizi tutsak ederek eziyet edebiliyorlardı. Herhangi bir insana kimliğimizi ifşa etmek çok sakıncalıydı.

Eğer gerçekten karşımızdaki kişiye güveniyorsak, bu ilişki belki olabilirdi. Fakat o zamanda başka sıkıntılar söz konusuydu. Büyücülerin yaşamı yüz yılları aşabiliyorken, insanların kısa yaşamı bu ilişki için yine sorun olabiliyordu. 

Büyücüler, kolay kolay yaşlanarak kırışıklığa sahip olmuyorlardı. Herhangi birinin seksen yaşında görünebilmesi için en az bin seneyi devirmesi gerekiyordu. Gorgon yaşlı büyücüler arasında olduğu için cildi uzun süre önce değişime başlamıştı.

Düşüncelerim arasında boğulurken restoranın mutfak bölümünde, büyükanneme yardım etmek için uğraşıyordum. Bir yandan marulları doğruyor, öbür yandan bileklerimi saran siyah bileziklere düşman bakışlar atıyordum.

Bana Kaiden ile karşılaştığım geceyi hatırlatıyor, o günden sonra hayatımın ne denli değiştiğini fark ediyordum. Bir buçuk hafta öncesine kadar eğlenerek yemek yapar, hiçbir şeyi kafama takmazdım. Şimdiyse büyücülük dahil, pek çok karanlık şeyi aklımdan geçiriyor; huzursuzluğum gün giderek artıyordu.

Oflamış olmalıydım ki büyükannemin, "Eğer bir derdin varsa anlatmalısın, Siena. Böyle oflayarak bir yere varamazsın." dediğini işittim.

İç geçirdiğimde, "Sadece son yaşananları düşünüyordum." diye mırıldandım. 

"Mesela neyi?"

Mutfak kapısına şöyle bir baktığımda, konuşacaklarımızı kimsenin duymasını istemiyordum. Büyücülük meselesi, ürkütücü bir durumdu. Eğer şüphelenen biri olursa, beni ya deli ilan ederler ya da şeytanın hizmetkarı olarak lanse ederlerdi. İki durum da hiç iyi değildi.

Neyse ki Betty teyzem ve Erica serviste olduğu için rahat rahat konuşabilirdik. Neticede müşterilerin hiçbiri mutfak tarafına geçmezdi.

"Gölge Diyarı meselesini..." 

Büyükannem kaşlarından birini havaya kaldırdığında, "Sen geçen gün seçimini yapmadın mı?" diye sordu. "Gölge Diyarı bekçisi dediğin adamdan iki bilezik almışsın. Böylece bizimle yaşamaya devam edebilirsin. Daha neyini düşünüyorsun, anlamış değilim."

Orası öyleydi. Bu şehirde ailem, işim ve arkadaşlarım vardı. Burada doğmuş, burada büyümüştüm. Çevremde takdir edilen biriydim. Birden pat diye başka bir dünyaya adım atmak, çılgınlıktan başka bir şey olamazdı.

"Haklısın, büyükanne. Seçimimi çoktan yaptım. Sadece babam olacak adamı düşünüyordum. Büyücü olma ihtimali var ve bu çok tuhafıma gidiyor."

"Büyücüyse ne olmuş yani? Annenle birkaç ay gönül macerası yaşayıp ortadan kaybolmuş biri. Sorumsuz olduğu ortada ve sen bu saatten sonra ben senin kızınım deyip ortaya çıksan ne olacak ki? Belki ailesi, belki başka çocukları vardır."

Büyüler Kraliçesi (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin