Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar! 🔮💜
13.Bölüm
Çatal bıçaklarımızın sesi birbirine karışırken, Edna gecenin başından beri oldukça misafirperver tavırlar sergilemişti. Bu kadar iyi niyetli bir kadının, nemrut suratlı bir oğlunun olması gerçekten kaderin bir cilvesi olsa gerekti.
Çünkü Edna her ne kadar neşeli ve mutlu görünse de, aynı şeyi Kaiden için söyleyemezdim. Asla gülümsemiyor, masada sadece yemeğine odaklanıyordu. Muhabbetimiz, bir gram bile ilgisini çekmiyordu.
"Normalde Kaiden'ı bu evde asla bulamazsın. Senede bir iki kez uğrar ve sonra ara tara bulabilirsen..."
Edna suyundan bir yudum alırken hafifçe kaşlarımı kaldırdım. "Ben Kaiden'ın sizinle yaşadığını sanıyordum." dedim.
"Maalesef!.. Ben burada yaşamasını, bizimle beraber olmasını çok isterim. Ancak o yalnız kurt rolünü oynamayı çok seviyor." Çatalıyla tabağına aldığı zeytin salatasından bir parça yemeye başladığında lafı hala bitmemişti. "Bugün sen burada olacaksın diye burada bizimle yemek yiyor. Yoksa onu yeniden görmem için bir yıl daha beklemem gerekirdi."
Gülümsemeye çalıştığımda, büyük ihtimal Kaiden'ın annesiyle arkadaş olmamı istemediğinden burada olduğunu düşündüm.
💜💜💜
Yemekten sonra oturmak için koltuklara geçtiğimizde, Edna tatlıları bir rüzgar eşliğinde getirmişti. Kirazla pişirdiği keki, buram buram sütlü krema kokuyor, üzerinden jöle kıvamında şerbetler damlıyordu. O kadar yemeğe rağmen midem iştahla tatlıyı yemek için kıvranıyordu.
Gorgon büyü dünyasındaki yemeklerin çok lezzetli olduğunu söylerken onu çok umursamamıştım. Ancak şimdi kendim tattığımda, söylediği her şeyin doğru olduğunu anlıyordum.
Üstelik en ağır yemekleri yememe karşın, yemekler rahatsızlık hissi vermiyor tam tersine daha fazlasını istememe neden oluyordu. Büyü dünyasının bana yapacağı en büyük kötülük, şüphesiz fazla kilolar olacak gibi görünüyordu.
Kaiden bize biraz uzakta olan tekli koltukta sessizce bizi seyrediyor, bundan da epey sıkılmış görünüyordu. Bayan Chester yani Edna ise ikili koltukta tam yanımda oturuyordu. Yemekten sonra sadece beş dakika oturmamıza karşın, birden bir şey unutmuş gibi koltuktan fırladı.
Mahcup bir ifadeyle, "Olamaz!" diye söylendi. "Benim eşimle görüşmem gerekti. Odama çekilsem iyi olur."
"Eşiniz mi?" dediğimde şaşkındım. Buraya geldiğimde Bayan Chester'ı yalnız gördüğüm için dul olduğunu düşünüyordum. Şimdi evli olduğunu yeni öğrendiğim için birazcık şaşırmıştım.
"Kendisi bir iş seyahati için geziye gitmişti. Küreden konuşacaktık ancak unutmuş olmalıyım. Ne aptalım!" diye söylendi. Gülümsediğinde yüzünde anlayamadığım hin bir ifade oluşmuştu. "Neden siz Kaiden ile baş başa oturup biraz vakit geçirmiyorsunuz? Eminim dostluğunuzu pekiştirmiş olursunuz."
Kaiden şaşkınca, "Ne?" dediğinde yüzünde gözle görülür bir sinir ifadesi vardı.
"Siz gidiyorsanız benim de okula dönmem iyi olur, Edna."
Edna kafasını olumsuz manada sallarken panik olmuş gibiydi. "Olur mu canım?" dedi. "Sen buraya misafir olarak geldin. Öyle akşam yemeği yedikten sonra hemen bırakmam. Kaiden ile tatlıları yiyin, bir de üzerine bir şeyler için! Konuşup dertleşmeyi de unutmayın. Birbiriniz hakkında bilmediğiniz bir dolu şey olduğundan eminim."
"Anne ne yapıyorsun?" dediğinde Kaiden'ın gözleri hafifçe kısılmıştı. Anne oğul arasında anlamadığım bir göz işaretleşmesi oldu.
"Kaiden'cığım, lütfen misafirimize iyi davran. Onu rahat ettir. Eğer Siena'nın bu evden erken ayrıldığını öğrenirsem, emin ol bütün yıl sana musallat olurum." Edna yeniden bana döndüğünde gülümsemesi devam etti. "Sen de misafirliğin tadını çıkar, Siena'cığım. Sonra görüşürüz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyüler Kraliçesi (Bitti)
FantasíaUnutulmuş bir diyardan yazılan masallarla büyümüştüm. Tanrıların lanetlediği, uğursuz kimselerin kol gezdiği o yer aslında benim evimdi. Ancak yalnız olmadığımı da biliyordum. Aldığım her nefeste, gördüğüm her yerde sadece onunla olacaktım.