Thensy'in tıslamaya başladı. Tam bi ölüm makinemsi bi form aldı bi anda. Tüm kolları rengârenk elmas ışıklı sisli gözlü yılanlarla kaplandı. Meydan okuyuşu alaycı ölümcül zehirli güçlü bi özgüvenle sevişti. Ve karşısındaki kadını korkuttu yüzü maskemsiydi. Annesinin dişleri velirdi diğer dişleri değişti.
Karşısındaki kadın ve adam ürkselerde ürkmemişe yatarlar. Thensy'i tanıyan korkardı onun bu yüzünden. Tüm bunlar olurken, Maussa odasındaydı. Ağlıyordu. Ona onu rüyalarda gördüğünü ona vurulduğunu, onu gördüğü zaman aslında dilinin tutulduğunu demeyi o kadar isterdi ki... Nathan'sa milora'yı görünce işte o an devreleri yakıyordu dili tutuluyor, onu gördüğü zaman devreleri yanıyordu ama asıl aşık olan bi deli de kuraysen'di. Kıza aşkını dahi çok net söyleyemiyordu. Belki ayrılıp ayrılıp barıştığı bi sevgilisi vardı ama en sonunda bağları kopardı. Onu gördüğü zaman dili tutuluyor, güller elinde kuruyor, onu gördüğü zaman hayat sanki son buluyor, onun gözlerine bakınca dünyalar onun oluyordu. Yani devreler yanıyordu. Tabi bide leopold vardı. Onun dozu kasıtlı olarak çöp atacak kıvamdaydı. Her fırsatta çöpleri o atıyordu. Dolu yada boş olması umurunda bile değildi. Kızı görmeye nedendi işte. Ama o dillendiremedi bile. Kız 90-60-90 kum saati ince belli uzun boylu uzun bacaklı çok mu çok güzel büyüleyici ateşli bi fıstık bi afetti. Pembemsi morumsu mavimsi gözleri upuzun yarı dalgalı yarı dümdüz altın sarımsı kopkoyu kahve çekirdeği kahve gece karası saçlı bi kızdı.
aynı sınıftaydı ikili. Leopold donuklaştı. Kızın üstünde pembemsi yarı şeffaf bi büstiyer altında miniminnacık taytımsı darlıkta yırtık pırtık bi kot şort ve ipince upuzun taşlı bi ayakkabı vardı. Göbeğinde morumsu pembemsi ışıklı kalp pilsing vardı küpeleri de aynıydı. Gözlerimne uçuk pembeli mavili morlu bi far bembeyaz bi kalem çekmişti. Dudakları çingene pembesi ve parlatıcılıydı. Saçlarıyla oynuyordu. Leopold yutkunamadı bile onunla göz göze gelince. Tabi ki thensy bunu görüyordu ona yardımda ediyordu. Ama leopold yardım istedikçe tabi... Kızın adı Jasmine'di. Ve tüm ilgi ondaydı. Kız cadılar bayramı partisinde harley quinn costplay kostümüyle geldi. Nefes kesiciydi. Leopold kıskanıyordu. Aşk acısıyla içini çekti. Kızla odaları karşılıklıydı. Kız nefes kesici güzellikteydi. İpince belini bi çocuk tutunca leopold deliye döndü. Ve kıskançlık kavgası çıktı. Tabi bunda alkolün oldukça büyük etkisi vardı. Çok mu çok sinir içindeydi leopold.
Dudağının iki kısmıda, kaşlarıda patladı burnundan kan akıyordu. Gözleri morarmıştı biraz.
Thensy oğlunu tartaklayan hırpalayan sok çocuğunu komalık etti. Hemde onun gözleri önünde. O çocuğun ve dostları bi kaç küçük sokak piçini kavanozladı. Thensy çok gergindi. Öfkesi dellenmişti.
Level upları artıp iyice sıklaşmıştı.
Maussa thensy'i düşledikçe içecek kıvamada demlendi. İçtikçe derinlemesine içti. Onun gözlerini düşledi ki, thensy odaya girdi. Halüsinasyon değildi bu kez...
Thensy ölümüne yorgunda olsa tam karşısına oturdu. Dikip kenetledi alacalı saçlarını karıştırdı. Onu her zaman ki gibi pür dikkatle dinliyordu. Ve bunu onada buram buram hissettiriyordu. Bu içten hali bile aşık/hayran ederdi. Gerçi bu sadece ona has bi özen değildi. Thensy iyi ama ters köşe yaptıran özenli bi anlatıcı ve dinleyiciydi. Maussa içini dökmeye çalışsa da daha başaramadan o naber kız? İyi misin? Sorusuna iyiyim ya deyişiyle dökemedi. Konuşup kıkırdaşıp arada küçük küçük durgunluluk suskunluluk dalgınlılık sessizlilik sisleri karışıp hâkim de olsa iyiydi sohbet.
thensy bi yere kaçmıyordu. Konu aşka sürekli geliyordu. Thensy 'de aynı içtenlikle aşka kapalı olduğunu, aşklık bi erkek olmadığını söyledi. Bunu derken o kadar hassas kibar içtendi ki âşık yada hayran olmamak imkansızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
thensy'in korkunç ölümcil kanlı intikamı🩸🩸
Werewolfbi devam romanı olan bu romanda thensy ailesini 2 wahtis çocuğunu hasımlarından ateş afroditten şişe adamdan ve diğerlerin korumaya ufaklığını bitmemiş soğumamış intikamını almaya çalışır başı her zamanki gibi türlü maceralara belalara bulaşır mauss...