bi devam romanı olan bu romanda thensy ailesini 2 wahtis çocuğunu hasımlarından ateş afroditten şişe adamdan ve diğerlerin korumaya ufaklığını bitmemiş soğumamış intikamını almaya çalışır başı her zamanki gibi türlü maceralara belalara bulaşır mauss...
thensy bunun ve herşeyinde çok güzel farkındaydı. Bunu kullanmaktan hiç mi hiç çekinmiyordu thensy. Maussa onu düşleyip dururken thensy sınıfa girdi. Ve parfümle destekli o teninin mis kokusuda bi anda maussa'yı canlandırdı. Onu izlerkenki onun durgun gülen hallerini okumakta oldukça zorlanıyordu. Thensy'in saçları darmadağındı. Tatlıydı o güzel gözlerinin torbaları pembemsi morumsu bi renk almış belirginleşmişti. O güzel gülüşünde tüm bembeyaz inci gibi dişleri vardı. ama durgunlukta üstüne sis gibi sinmişti. Maussa çıt çıkarmadan sadece onu izlemenin tadını çıkardı. Onun dibinde oturuyordu. Ders boyu cennet hissini yaşıyordu. Onun kokusunu doya doya içine derinlemesine çeiyorduysada kalbi de arada o ağlama desede ağlıyordu çıkamadıkları (sevgili olmadıkları) için.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Thensy merdivenlere oturdu ders sonrası. Kemik tayfası da yanındaydı. Maussa tam karşısında bağdaş kurmuştu. Thensy havadan sıradan bi şeyler anlatıyor sohbet muhabbet edip konuşup kemik tayfaysıyla dedikodu, goy goy yapıp şakalaşıp gülüyordu. Thensy'in kemik tayfası oldukça genişti, zaten normal kanka sayısını saymam nerdeyse imkansızdı. thensy saçlarını karıştırıp of ya kuaföre (onun kuaför dediği oldukça lüx saç bakım ve güzelleştirme merkeziydi) thensy buna iyi bi para ayırıyordu. çünkü hep tarz değiştirip duruyordu, sürekli bu tarz değişimi de oldukça iyi, güçlü ve fazla para istiyordu. kız kemik tayfalardan helesya ya oğlum ben bile bu kadar sık kuaföre gitmiyorum. yani anladık yürekleri hop hop hoplatıcan da bu biraz fazla bi masraf değil mi sencede? dedi. Bu nedenle, tek tarz sıkıyo beni. bende napayım çok fazla para harcıyorum. yani haklısın. dedi. helesya ben senin için söylüyorum thensy'cim. dedi. thensy işveli dostça bi gülüşle bu sorgulanamaz bile. dedi. ( Thensy dersten sonra merdivenlere oturdu. Kemik ekibi de yanındaydı. Maussa tam önünde bağdaş kurmuş oturuyordu. Thensy durup dururken sohbet ediyor, sıradan şeyler hakkında konuşuyor, dedikodu yapıyor, şakalaşıyor ve kemik ekibiyle gülüyordu. Thensy'nin kemik çemberi oldukça büyüktü ve zaten normal kardeşlerin sayısını saymak benim için neredeyse imkansızdı. Thensy saçlarını karıştırdı ve kuaföre gitti (kuaför dediği şey çok lüks bir saç bakım ve güzelleştirme merkeziydi). Thensy bunun için iyi miktarda para ayırıyordu. Çünkü sürekli tarzını değiştiriyordu, tarzını değiştirmekte çok iyiydi ve çok para istiyordu. Kızım, kemik ekibinden helesya, dostum, ben bile o kadar sık kuaföre gitmem. Demek istediğim, kalbinizi zıplatacağını anlıyoruz, ama bunun biraz fazla bir masraf olduğunu düşünmüyor musunuz? Söyledi. Thensy veya Helesya çalışmıyor, sadece beni sıkıyor. Ne yapabilirim? Çok fazla para harcıyorum. Yani haklısın. Söyledi. Helesya, senin için şarkı söylüyorum, o zaman. Söyledi. Cilveli, dostça bir gülümsemeyle, bu sorgulanamaz bile. dedi.)
