(Güncelleme 26.08.24)
BİR YIL ÖNCE KURGUYU YAZARKEN Kİ CAHİL VARLIK DEĞİLİM, YAZDIKLARIMDAN ŞUANKİ BEN SORUMLU DEĞİLDİR O YÜZDEN CRİNGE SAHNELER İÇİN MERHAMET EDİN EFENDİM
(Değiştim diyorum inansanıza😔)
(Güncelleme 17.05.24)
İlk bölümlerde pek okuyucularımla iletişim kurmuyordum kusura bakmayınnn (11 okunmalı bir ficti sadece.)
O yüzden yeni gelen okuyucular buraya tarih atabilirsinizz
İyi okumalarr
Kahverengi saçlı çocuk oturuyordu yalnız kalabildiği tek yerde, çatısında. Kollarında yer yer belli olan yanık izleri canını yakıyordu yumuşak tenine aynı anda binlerce iğnenin saplanması gibi.Korkuyordu.
Artık bedeninin dayanamayıp onu terketmesinden...
Yerde yavaş yavaş biriken karları görünce ayağa kalkmış, soyunmaya başlamıştı hızlıca. Yanıklarının artık yanmamasını istiyordu. Üstünden ilk atkısını, ardından montunu çıkardı. Kazağını çıkardığında tenine vuran soğukluk ile yerinde titremiş, yinede durmamıştı oğlan. Pantolonunu indirdiğinde çıplaklığını örten iç çamaşırı hariç hiç bir şey kalmamıştı üstünde.
Yere uzandığında kollarındaki, belindeki, bacaklarındaki yanıklara değen soğuk kar tüm bedenini titretmiş, ardından hıçkırmaya başlamıştı oğlan. Sessizce...
Ona doğduğundan beri susması hariç bir şey öğretilmemişti. Zamanla susa susa dilsiz diye adı çıkmıştı tüm mahalleye...
O konuşabiliyordu aslında. İçindeki duyguları ifade ermek istiyor, insanlara ne istediğini söylemek istiyordu. Ama....insanlar önemsiz,ezik bir çocuğun dediklerini umursar mıydı?
Umursamazdı....
Kollarını yerdeki küçük kar birikintilerine sürterken ağlıyordu hiç olmadığı kadar.
Kollarındaki yanıklar ona dokunan elleri kendinden uzaklaştırmak istediği için olmuştu. Bacaklarındaki yanıklar ise evden kaçmaya çalıştığı her an için...
Belindeki yanıklar ise canları istediği için yapılan, acı çektirmekten zevk alan babasının yaptığı eserlerdi...
Bileklerindeki kesik sayısı her geçen gün artıyordu oğlanın. Derin kesikler resmen daha yeni yeni iyileşmeye başlayan kabukların yerini yeni kesikler alıyordu.
Gökyüzüne baktı buğulu gözlerinin arasında. Bacaklarını kendine çekerken bulutlu geceyi seyretti bir süre. Elleri göz yaşlarını sildi tek başına,daha da seyretti gökyüzünü. Bulutların arkasında olsa bile parlaklığından dolayı görülebilen yıldızlara gülümsemek istedi.
Yapamadı..
'Sizin gibi parlayabilsem keşke....konuşsam? Sesim sizin kadar güzel midir?'
Zorladı kendini.
Sadece mırıltılar çıkarabilmiş, ufak da olsa ses çıkarabildiği için mutlu olmuştu çocuk gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mockingbird ✾Minchan
Fanfiction"Kendinden büyük olanlardan çok mu korkarsın?" "Hı hı" . . . . Mpreg, feminenlik içerir. Shipler: SeungIn HyunLix MinChan, BangInho Binsung İlk yazdığım kurgu olduğu için cringe olan bir sürü sahne var kusura bakmayın #1🏳️🌈 「06.07.24」 #1semechan...