Mockingbird ✾Minchan

✾42

"Mis gibi oldu benim güzelimmm!"

Chan Hannahı yıkamış, havluya sarıp bana vermişti. Şimdi ise Harini yıkıyordu. Vücudunu silip bezini takmış, karnını ve ayaklarını öpmüştüm. Kendi halinde bir şeyler mırıldanıyordu. Teni kurumasın diye bacaklarına ve kollarına nemlendirici krem sürmüş, sonrasında zıbınını giydirmiştim.

"Hayatım Harin biraz huysuz gelir misin?"

Hannahın üstüne tişört giydirip beşiğe koyup eline sevdiği oyuncaklardan birini vermiştim. Harin de yıkayınca saçlarını kurutacaktım. Yerde oturmuş, oğlumuza banyo yaptıran chanın yanına çökmüştüm.

Harin ağladı ağlayacaktı. Saçındaki köpüren şampuanı minik küvetindeki suyla duruladığımda yüzüne su gelmiş, komik bir tepki verdiği için kahkaha atmıştım. Chan vücuduna su döküp havluyu açmamı beklemiş, havluyu açtığımda oğlumuzu onun içine yatırıp havluyu kapatmış, sonra verdiğim bezi takmıştı. "Sen krem sür zıbınını falan giydir ben de banyodan saç kurutma makinesini getireyim şu küveti götürüp"

Başını salladığında su dolu küveti alıp banyoya gitmiş, gidere döküp saç kurutma makinesini alıp geri dönmüştüm. Chan elimden makinayı alıp çalıştırdığında hafifçe uzaktan kurutmuştu saçlarını. Harin babasının parmaklarıyla oynayıp inceliyordu. Chanın dalgınlığını farkettiğimde  kolunu tutmuş, bana bakmasını sağlamıştım. "Noldu?" Dedim. "Bir sorun mu var?"

"Yurt dışına gideceğim ama gitmek istemiyorum"

Kendi hallerimizde olan miniklerimize baktı, sonra dönüp bana sarıldı. "Sizi yalnız bırakmak istemiyorum"
"Zorunlu mu?"

"Sayılır. Hatta şuan şirkete bile gitmem gerekiyor ama ailemle durmak daha hoş geliyor"

"Banyo etmemiş olsalar birlikte gidelim diyeceğim ama üşütürler."

"Boşver ya" dediğinde alnımı öpüp ellerini belime sardı. "Eşimle biraz vakit geçirmek istiyorum."

Hannah ve harine baktım, Hannah Harinle uğraşıyordu. Uzanıp çenesini öpmüştüm eğilip dudağımı öptü o da. Başımı göğsüne yaslayıp kalbinden öptüğümde "İstersen git" dedim. "Ben ilgilenirim minik Banglarımızla"

✰✰✰

"Ay ne kadar mutlular değil mi gamzelimmm!"

"Öyleler" dedi chan. Gelecekteki hallerine bakıyordu gözleri parıldıyarak. "Baksana çocuklarımıza ne kadar güzeller"

"Chan" Minho kaşlarını çatıp ona baktığında kendisinden kısa olan çocuğa bakmıştı chan. "Bana hala o yatak odasına neden girilemeyeceğini söylemedin. Hem ben bebeklerin evlendikten sonra sarılarak olduğunu biliyorum, ama büyük minho evlenmeden 2 kez hamile kaldı nasıl oluyor bu?"

"Minho" dedi "öğrenme bence"

"Ne yani küçüğüm diye mi? Hem biz büyümeyeceğiz  söylesene"

"Hayır ya" dedi chan.

"Söylemezsen küserim"

"Kıyafet giymeden birlikte uyuyunca oluyor bebek"

Chan onlara bakmayı kestiğinde minho gelip ona sarılmıştı. "Ama kıyafet giymemek ayıp değil mi?"

"Birbirlerini sevenler için değil. Kapatalım bu konuyu"