Mockingbird ✾Minchan

✾40

41 kere maşallah diyerekten

Final bölümü

Şaka şaka gülün diye(bu gece yazdığım 6. Bölüm olduğu için biraz psikolojim gitti)

Hannah ve Harin 3 aylık olmuşlardı bile. Zaman nasıl geçiyor bilmiyorduk. Bazenleri zamanın durmasını, hiç ilerlememesini istiyordum.

Aile kavramını ilk defa hissetmiştim ve bu...çok huzurlu gelmişti.

Chan bana bir bebeğe nasıl bakılacağını söylerken hızlı kavradığımı, korkmama gerek olmadığını söylemişti. Ayrıca her zaman yanımda olacağına.

Doğumdan sonra hiç yanımdan ayrılmamıştı aslında. Sadece şirkete gidiyor, en fazla yarım saatte eve dönüyordu.

O gerçekten harika bir babaydı.

Ben de gerçekten anne olduğumu hissediyordum.

Yanağımda birinin dudaklarını hissedince gülümsemiştim çünkü chan olduğunu anlamak hiç de zor değildi. Ona döndüğümde ıslak olan yarı çıplak bedeni havuzdan yeni çıktığını gösteriyordu. Elimde olan kitabı yanımdaki masaya bırakarak vücudunu süzdüm, ıslık çaldım. "Kocacığım cidden bu kadar seksi olmana gerek yok gözlerimi kamaştırıyorsun"

Kocacım veya ona benzer kelimeleri duyunca hemen utanıyordu, ondan dolayı söylüyordum.

Buraya daha yarım saat önce gelmiştik, Japonyaya. Chan normalde ev kiralayacaktı fakat ben kalabalık olamayan lüks bir otel seçmiştim. Biraz insan yüzü görmek istiyordum.

"Normal halim güzelim" dedi saçlarını savurarak. Saçları o kadar uzun olmasa da neredeyse ensesine yaklaşmıştı. Kıvır kıvırdı.

"Hannah ve Harini uyku odasındaki diğer görevlilere mi bıraktın?"

"Evet" dedim. Otelin bebeklerin rahat uyuması için yaptığı bir alan vardı, oraya güvenle her aile çocuğu bırakabiliyordu. Başta güvenmemiştim ama çocuk hırsızlarına karşın kapının önünde 2 tane polis bulunuyordu.

Akşam serinliğini belli etmeye başlamıştı iyice. Üstüme giydiğim mini elbise bacaklarımı üşütüyordu ama sorun değildi. Chan bir anda beni elimden tutup sandalyeden kaldırmış, yukarı doğru çıkarmaya başlamıştı. "Hey" dedim. "Odaya mı gidiyoruz noluyor?"

Otel odamıza girdiğimizde dolaptan içki şişelerini çıkarmıştı gülerek. "Çocuklardan çok nadir uzak kalabiliyoruz ama maksimum 10 dakika" dediğinde sert içkiden bir yudum aldım. "Öyle" dedim. "En son 1 yıl önce başbaşaydık."

"O zaman izninle Bang Minho" soyunmaya başladığında bacak bacak üstüne atmış, sırıtmıştım. Çırılçıplak kaldığında bana yaklaşıp elimdeki şişeyi aldı, başına dikti, büyük bir yudum aldığında yutacağını sanmıştım ama beni şaşırtarak dudaklarıma kapandı. Onun ağzından gelen alkol tadı daha farklıydı sanki, eli elbisenin fermuarına gitti, diğer elini alt tarafıma doğru götürdü. Onun için özel olarak giyindiğimi farkettiğinde dudaklarını ısırmıştı. "Bana seksi diyip kendine bakmıyorsun herhalde? Özel mi giyindin?"
Başımı yutkunarak salladığımda sırıttı. "O zaman bu gece diğer tüm gecelerden daha uzun olacak Bang Minho"