Mockingbird ✾Minchan

✾32

[Yazarın anlatımıyla]

"Chris" demişti minho. Ona farklı şekillerde seslenmeyi çok seviyordu. "Efendim hayatım?"

"Bebek odasını hazırlamaya başlasak mı?"

"Nasıl istersen" demişti chan dizini patpatlayarak. "Ama itiraz etmeden ilk önce kahvaltı yapsan iyi olur"

Minho kucağına oturduğunda ise gülümsemiş, sevgilisinin dudaklarını öpmüştü. "Bor şoy sorocoğom (Bir şey soracağım)" Chan minhonun ağzına çikolatalı ekmeği tıktığı için konuşamamış, chan ise bu duruma kahkaha atmıştı.

"Sor güzelim"
"Babamla aramda sadece 7 yaş var ya hani. Kanunlara göre beni nasıl evlat edinebildi?"

"Seungmin aracı olmuştur. Sosyal hizmetlerden dilekçe alıp şiddet eğilimli bir babanın yanında daha fazla duramayacağını, acil olarak onun yanından kanunlara göre ayrılman gerektiğinden changbinin işi basitleşmiştir"

"Anladımm"
Chan portakal suyundan bir yudum almış, ardından minhoya da vermişti. "Bugün alışverişe çıkarız oda takımlarına bakarız. Hatta kıyafetler de bakarız. İstersen şimdiden doğum çantasını bile hazırlarız. Hatta..."

Minhonun gamzesini öpmesiyle duraksamıştı. "Sakin ol gamzelim. Bir liste yaparız ona göre bakarız. Hem market alışverişi de yapalım. Canım muz ve elma çekiyor"

"Muz mu?"  Chan dişlerini göstererek sırıttığında minho kıpkırmızı olmuş ve chanın omzuna vurmuştu. "Sapıklaşma!"

"Tamam tamam" demişti kıkırdayarak. "Kahvaltıyı bitirelim ben bulaşıkları toplarken sen liste yaz. Bak ama tekrardan söylüyorum liste uzun diye endişelenme zengin olduğumuzu unutuyorsun çünkü"

꧁⚝꧂

Alınacaklar listesi
•Bebek odası takımı
•Yeni doğan takımları
•Biberon vb. Eşyalar
•Zıbın ve çoraplar
•Bebek arabası
•Mama sandalyesi
•Puset

"Mama sandalyesi için erken değil mi chan?"
"Olsun şimdiden alalım bebeklerimizin tüm eksiklerini tamamlayalım"

"Kendimiz için de bir şeyler alalım mı?"

Chan ellerini kurulayıp koltukta oturmuş liste yazan minhonun yanına gelmiş, boynunu sesli bir şekilde öpmüştü.
"İstediğin her şeyi alacağız bitanem. Olur kendimize de bir şeyler alalım."

"Yemek de yiyeceğiz değil mii?"
"Tabii ki yiyeceğiz ben minik banglarımı aç bırakır mıyım?"

Kullandığı tabirle minhonun kalbi daha hızlı atmaya başlamıştı. Chan karnını öpüp yan tarafına uzandığında minho elini kıvırcık saçlarına geçirmiş yavaş yavaş okşamaya başlamıştı sevdiği tutamları. "Sence cinsiyetleri ne olacak?"

"Bilmem" dedi minho dalgınca. "Ama cinsiyetleri ne olursa olsun onları canımdan çok seveceğim"

Bir kızı olsun istiyordu. Sırf Chan için. Minho, Chanın yaşam kaynağıydı. Ona bir kız çocuğu verebilmek onun için o kadar önemliydi ki, bazı geceler minho ağlayarak bir kızı olması için tanrıya dua ediyordu.

"Bizim yaşayamadığımız aile sıcaklığını onlara yaşatmak istiyorum ben de."
"Sen bunu başarırsın. Chan sen sevgi göstermeyi biliyorsun ama ben daha bir bebek nasıl bakılır, onları emzireceğim mi? Karınları nasıl doyacak, kucağıma alırken kolunu incitir miyim, ona dikkat edebilir miyim, hastalanırsa ne olur, gece biri ağlarken diğeri onun sesinden rahatsız olup uykusu kaçarsa ne yaparım, en önemlisi benim sevgimi hissederler mi onu düşünüyorum"