Kulağıma dolan bağırmayla karışık ağlama seslerine karşın yastığı alıp yüzüme kapatmıştım. Geceden beri uyumuyordum chan rahat uyusun uykusunu alsın diye.
Eğer ikizleriniz varsa ağlama konusunda kısır döngüye girersiniz. Hannah ağlamaya başlayınca Harin de ağlar, Hannah tam susacakken Harini görür, daha beter ağlamaya başlardı.
"SADECE BİRAZ SESSİZLİK İSTİYORUM!" diye bağırdığımda uyku sersemliğiyle konuşuyordum.
Yazları çok sıcak olduğu için uyumak bile işkenceye dönüşüyordu. Evin içini dolduran ağlama seslerine karşı benimde sinirim bozuluyordu iyice. Çıplak ayaklarımla aşağı inerken mutfaktaki kargaşanın nedenini anlayamamıştım. "Ne oldu?" Dedim bitkin bir sesle.
"Harin Hannahın elindeki oyuncağı almış ben kahvaltıyı hazırlarken. Bu kadar bağırmalarının sebebi bu"
"Yaa" diyip elimi alnıma koydum. Tüm gece chanın uykusunu alabilmesi için ağlatmamaya çalışmıştım fakat tam ben uyuyacağım sırada ağlamaları...
Ağlayan Hannahı kucağıma alıp kızaran gözlerinin altından yanaklarını öptüm. "Annesinin birtanesi, güzelim ağlama artık? Bak yeterince sakin konuşuyorum ama benimde sabrımın bir sınırı var uykusuzum"
Kucağıma aldığımda sakinleşmişti biraz. Emziğini takıp eline başka bir oyuncak verdim, "Al bakalım güzelim" diyerek.
Emziğini hızlı hızlı emerek çekik ama büyük gözleriyle beni izliyordu. "Çok uykum var ama sizede kıyamıyorum ki" dedim. Chan halen kahvaltıyı hazırlıyordu, Harin, şapşalım, kendi ellerini inceliyordu yeni farketmiş gibi.
"Chris" dedim. "Daha 4 aylıklar ama mama sandalyesine oturtabilir miyiz? En azından Hannahı. Kalçası acımasın diye yumuşak yastıklardan koyarız. Birlikte durduklarında kesin bir şey oluyor çünkü"
"Deneyelim" dedi. "Şu süt ısınıyor cezveyi karıştırır mısın?"
Ocağın başına gittiğimde sütü karıştırmaya başlamış, chanı aldığımız mama sandalyesini getirdiğini görmüştüm. Minik yastığı oturacağı yere koyduğunda kucağımdaki güzelimi oturtmuştum. Hafif yatay duruyordu çünkü daha dik oturamazdı. Hannah yadırgamış bir şekilde bana bakıyordu fakat sonra elindeki oyuncakla oynamaya devam etmiş bende soluğumu vererek adanın üzerine hazırlanan kahvaltıya oturmuştum.
Chan biberonu bana verdiğinde Hannahın emziğini çıkarıp ilk önce onu doyurmaya başlamış, dalgın bakışlarla masaya bakıyordum. "Çok yoruluyorsun minho, istersen kahvaltını ye hemen yat. Ben ilgilenirim."
"Şirkete gideceksin?" Dedim çatalımla tabaktaki zeytinle oynuyordum. "Götürürüm şirkete nolacak ki bir şey diyemezler. Çocuklarıma bakmayıp tüm sorumluluğu sana atacaksam niye baba oldum ki ben?"
Başımı salladım hafifçe haklıydı. Önceden de demişti tüm sorumluluğu üstüne alma, diye ama ben alıştığım için yine öyle davranıyordum. "Peki" dedim. "Ben biraz uyuyayım şirkete gelirim."
꧁⚝꧂
Yazarın anlatımıyla;
"Koskoca adamı bebek bakıcısı yapmış"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mockingbird ✾Minchan
Fiksi Penggemar"Kendinden büyük olanlardan çok mu korkarsın?" "Hı hı" . . . . Mpreg, feminenlik içerir. Shipler: SeungIn HyunLix MinChan, BangInho Binsung İlk yazdığım kurgu olduğu için cringe olan bir sürü sahne var kusura bakmayın #1🏳️🌈 「06.07.24」 #1semechan...