Mockingbird ✾Minchan

✾24

"Güzelim saçmalama! Ben konuşmuyorum bile onunla"

Minho dolu gözleriyle çekingence baktığında chanın da gözleri dolmuş, ona dokunmak için elini uzattığında ellerinin titrediğini farketmişti.

"Haklısın şüphe duyuyorsun ama beni hiç mi tanımadın minho....ben kadınlardan nefret ederim biliyorsun"

'Kızımız olsa ondan da mı nefret edeceksin'

Aklına gelen düşünceyle gözleri daha da dolmuş, sol gözünden akan yaşı elinin tersiyle silmişti.

'Saçma' diye geçirdi içinden. 'Saçmalama minho, chan  hannahı canından çok seviyordu'

"Ö-özür dilerim" dedi hıçkırarak ağlamaya başlarken. "Aptalın t-tekiyim"

"Öyle deme güzelim" dedi chan minik bedeni kollarının arasına alırken. "Hassassın minik canımızdan dolayı. Ama sakın bir daha böyle bir şey düşünme tamam mı?"

Kollarının arasında duygusal çarpışmalar yaşayan miniğine gülümsemiş, mis kokulu saçlarına dudaklarını bastırmıştı. "Yerim seni aptal falan deme bi daha kendine"

"Hı hı"

"Bugün evde kalacağım işleri burada yöneteceğim. Biraz uyumak ister misin? Hem ben de hisse grafiğini kaydettikten sonra mis kokunu içime çeke çeke uyurum hm? Olur mu? Yorgunum biraz"

"İ-işlerini s-sonra ya-yapsan?"

Chan şaşırmış bir şekilde minhonun yanağına dokunmuştu. "Güzelim sen bu kadar kekelemiyorsun artık? Bir şey mi oldu? Bir şeyden mi korktun?"

"S-sana z-zarar...."

"Şşşt geçti artık...ben buradayım"

Titrek dudaklarına masum, küçük bir buse bırakmış, işlerini sonra yapmaya karar vermişti. Hamile sevgilisini kendisiyle birlikte yatağa çekmiş, ince yorganı ikisinin üstüne örtmüştü. Kısık olduğu için yavaş olarak  duyduğu, duysa bile doyamadığı   sesini duyamamaktan deli gibi korkuyordu.

Minhonun rahat etmek için bacağını chanın üstüne atmasıyla kıkırdamış, çenesinden kaldırıp dudaklarından küçük bir öpücük çalmıştı.

Minho onun kokusuyla gülümserken kalbini öpmüş, aklına gelen kötü düşünceleri savmıştı başından.

꧁⚝꧂

"Minho, güzelim okula gitme diyorum bugün hoca gelecek özel ders için."

Chan, minhonun başını sallamasıyla dudaklarını öpmüş, minhoya sıcak çikolata hazırlamak için dolaptan süt çıkarmıştı.

"Minho" demişti dalgın dalgın. "Seninle uzun zamandır sevgiliyiz, seni mutlu ettiğimi, önceki hayatından daha iyi bir psikolojiye sahip olduğunu biliyorum. Changbinle ara sıra yazışırken telefonuna bakıyorum. Evet bunun yanlış olduğunun farkındayım, özür dilerim ama geçmişini arkada bırakmana rağmen halen seni rahatsız eden bir şey var bunu görebiliyorum. Changbin sana anlatmanı söylüyor, ama gittikçe kabuğuna çekiliyorsun."

Onu kırmamak için kelimeleri öyle özenli seçiyordu ki hamileliğinden dolayı daha da kötüleşsin istemiyordu.

"Bana anlatır mısın minho? Geçmişini, iyi, kötü anlarını, tatlı hayallerini, yıldızlara anlattığın dertlerini....minho seni sorgulamadan sevdiğimi biliyorsun ama bu yaşına rağmen omuzlarında büyük yükler, o yükleri arttıran geçmişin var."