✾4

1.1K 104 175
                                    

"Küçükken çatıdan atlayıp intihar etmen sende büyük bi etki bırakmış olmalı..."

Changbinin düşünceli hali korkutmuştu minhoyu. "Küçükken o sırada kendinde değildin değil mi?"
Başını sallamıştı hızlıca.

"Peki ses çıkartabiliyor musun?" 
Başını sallamıştı minho. Çıkarabildiği tüm mırıltıları çıkarmış changbinin yüzünün gülmesini sağlamıştı. İlk defa bu kadar tatlı bi hasta görüyordu.

"Evde harfleri sesli bir şekilde okumaya çalış, hatta chanı ara konuşmaya çalış onunla. Sesini tam kaybetmemişsin fakat durumun pek iyi değil minho açık konuşacağım..."

"Yaşadıkların ve babanın sana söylediği tehditler duygularını bastırmaya, duygularını bastırdıkça konuşmamaya başlamışsın. Ufak bir sevgi gösterisi bile seni titretiyor, kızarıyorsun ama nasıl tepki vereceğini bilemiyorsun. Duygularını o kadar çok hissetmemişsin ki nasıl tepki vereceğini bilemiyorsun. Yaşadığın süre boyunda devamlı negatif duyguları yaşadığın için mutlu olacağın an bile sevinemiyorsun, ağlamaya başlıyorsun. Sana ağlama demiyorum, ağla. Ağlamak güzeldir anlatamadığın duygularını ağlayarak göstermeye çalışıyorsun bize.....dürüst olmak gerekirse chan odun birisi olsaydı sana ağlak der geçerdi ama belliki duygularını böyle ifade ettiğini anlamış"

"Ve yaralarınla ilgili gelecek hafta konuşalım olur mu? Sende sesli ve sesiz harfleri söylemeye çalış, ilkokul öğrencisi gibi olacak ama temelden başlamamız lazım minho."

Başını sallayıp ayağa kalktığında minik adımlarıyla odadan dışarı çıkmıştı. Chana hafifçe gülümsediğinde chan içeri girmiş minho ise chan oturduğu için sıcacık olan koltuğa bırakmıştı Kendini.

Chan kapıyı kapattığında direkt changbinin yanına yürümüştü. "Durumu nasıl?"

"Konuşabiliyor" demişti changbin gülümseyerek. "Sadece zamanla konuşmaya konuşmaya cümleleri, kelimeleri söyleyememeye başlamış. Yanımda çıkarabildiği tüm sesleri çıkarmasını istedim. Mırıldanıyor,ama kelimelere, hecelere çeviremiyor"

"Peki ben napabilirim onun için?" Gittikçe endişeleniyordu chan. "Senle konuşmak isterse kalem,kağıt,telefon verme. Kendi telefonunu da al ona da yazmasın. Göz teması kur Chan. O dudak hareketleriyle söyler ilk önce, daha sonra mırıldanır. Ama hemen konuşmaz onu söyleyeyim. O mırıldandıkça seninle konuşma isteği artacaktır. Anladığıma göre minho 5 yaşından beri konuşmuyor.....Yani bu konuşma işi öyle 1-2 aya olmaz. En az 7-8 ay sürer tam olarak konuşması."

'Bebek gibi'

"Okula yazdırayım mı? Zorbalık görürse nolacak?"

"Chan eğer minhonun 9 ay sonra doğum günü olduğunu öğrenmesem evlat edin diyecektim."

"Ne?!"
"Öyle chan. Reşitsin. Babası hakkında şikayette bulunup onun ilk önce yurda gönderilmesini daha sonra senin evlat edinmenin sağlayabilirdim ama senin çocuğun olarak değil eşin olarak Bang soyadını taşıması daha güzel olur"

Chanın gözleri açılırken sarılmıştı changbine. "D-desteklemezsin sandım. Hatta böyle küçük birini sevdiğim için kızarsın sandım!"

"Minhonun bu kadar küçük olması doğru değil elbette ama onun sana bakışını gördüm. Gözünde minnet duygusu vardı. Ama başka bi duygu daha yoğunmuş gibiydi"

 Mockingbird ✾MinchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin