"Yıldızın mıyım gerçekten?"
"Öylesin" demişti burnunu boynuma yanaştırdığında. Ufak bir öpücük bıraktığında huylanmış, sıcak nefesiyle biraz da olsun mayıştığımı hissetmiştim.
"Minho"
"Efendim?"
"Bana şarkı söylesene"
"Şarkı mı?!" Sesim güzel miydi ki?
"Evet şarkı" sesi derinden geliyordu. "İstediğin bir tane söyle. Yeterki söyle hasret kaldığın o güzel sesini duyayım"
"Benim sesim güzel mi bilmiyorum bile" dedim sesim kısık çıkarken. Kollarıyla bedenimi sardı, yanağımdan hızlıca öptüğünde gerildiğini hissedebiliyordum. "Senin sessizliğin bile güzeldi miniğim. Sesin mi kötü olacak? Hem dünyanın en kötü sesi olsa bile dinlemekten bıkmam ben"
"Hangi şarkıyı istiyorsun peki?"
"İstediğin her şey olur"
"Peki o zaman" diyip mırıldanmaya başlamıştım. Öylesine söylüyordum fakat Chan beni o güzel gözleriyle izliyordu.
Bir anda chan da şarkıya eşlik etmeye başladığında şaşırmış, o güzel sesi ile sesimin uyumunun çok güzel olduğuna kanaat getirmiştim.Onun sesine binlerce defa aşık olabilirdim
Sonra chanın söylemesini istediğim kısmı geldiğinde susmuştum.
"Minho" demişti şarkı bitince. Ona döndüğümde burunlarımız birbirine sürtmüş, gülümsemiştik ikimizde aynı anda. "Sesin içim ayrı, gözlerin için ayrı, saçların için ayrı, dudakların için ayrı aşık olabilirim her seferinde."
Dudaklarımız tekrar birleştiğinde bu sefer gökyüzü bizim şahidimizdi.
Eli karnımda dolaşıyordu. Dudaklarımdan ayrılıp burnumu öptü, ardından elleri karnımda yavaş yavaş hareket etmeye başladı. "Minho ben biraz içsem olur mu?"
"Kendini kaybetmeyeceksen ve en azından eve yürüyebilecek kadar ayık olacaksan içebilirsin gamzelim"
Kalkıp arabaya doğru yürüdü. Elinde bir tane şişeyle geldiğinde güven vermek istercesine gülümsemiştim. Alkol tüketip rahatlamak istiyordu, kafası karışsın, hatırlamasın istiyordu her şeyi. Ama ilk olarak benim onayımı bekliyordu.
Yanıma oturup şişeyi açtı. Dudaklarına götürüp içmeye başladığında yutkunduğunda iyice belirginleşen ademelmasına bakıyordum.
Onu izlemek çok güzeldi
Sıcaklığı çok güzeldi.
Önüne düşen kıvırcık saçları neredeyse uzun kirpiklerine kadar geliyor, yıldızların parlak ışıkları koyu kahverengi gözlerine yansıyordu.
Eşsiz bir güzelliği vardı
Onu izlemeye o kadar çok dalmıştım ki ikinci şişeyi almaya gittiğini yeni farkediyordum. "İkinci şişeye ne ara geçtin?"
"Beni izlerken dalıyorsun" dedi yavaş yavaş konuşarak. İkinci şişeyi tam ağzına götürürken durmuş, bana dönerek gözleriyle kucağını göstermişti gelmek ister miyim diye.
Konuşmadan anlaşabilmek çok güzel bi histi.
Başımı salladığımda yerimden karnımı tutarak hafifçe doğrulmuş, bacaklarının arasına yerleşmiştim. Sıcak kasıklarını hissettiğimde yutkunmuş, başım tam göğsüne denk geldiği için geriye yaslanmıştım. Bana göre aşırı uzun kalıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mockingbird ✾Minchan
Fanfic"Kendinden büyük olanlardan çok mu korkarsın?" "Hı hı" . . . . Mpreg, feminenlik içerir. Shipler: SeungIn HyunLix MinChan, BangInho Binsung İlk yazdığım kurgu olduğu için cringe olan bir sürü sahne var kusura bakmayın #1🏳️🌈 「06.07.24」 #1semechan...