"Ben aşağıdayım miniğim. Sen de duşunu al. Kahvaltı için yapmamıştın"
Minho yavaşça başını sallamış, üst kata çıkmaya başlamıştı. Üstündekileri çıkartıp iç çamaşırıyla boy aynasının karşısına geçmiş, dümdüz olan karnına bakmıştı dudaklarını büzerek. Bebeği için elbette üzgündü. Ama dünden sonra ikisi de bunu düşünmemeye başlamış, chan ve minho kendilerini suçlamayı bırakmışlardı.
Vücudunu inceledi bu sefer. Zar zor chanın sayesinde kilo almıştı. Ama bu onun için o kadar yetersizdi ki, halen aşırı zayıf duruyordu.
Vücudundaki yanıkları inceledi bu sefer. Onların geçmeyeceğini biliyordu. Ömür boyu kalacaktı o izler. Eli dudaklarının üstünde gezindi, o gün susmasaydı metal kaşık ile dudakları yanacaktı. Belki de chanın dudaklarını hiç öpemeyecek, ona dokunamayacaktı bile...Duştan çıkınca bornozuyla evin bodrumuna inmiş, spor yapan chana bakmıştı gülerek. Chan onu farkedince gülümsemiş, terden nemlenen saçlarını geriye atarak yanına gelmişti minhonun.
"Birileri bana sarılmak istiyor sanırım ama çok terledim"
'Olsun' demişti dudaklarını oynatarak. Chanın göğsüne tam anlamıyla yapıştığında chan kıkırdamış, mandalina kokan sevgilisinin ıslak saçlarını öpmüştü. Onu çok seviyordu. Öyle seviyordu ki, gece gündüz öpmek istiyor, yanaklarını dişlememek için zor tutuyordu kendini."Yerim seni ya!" Chanın içinden çıkan çocuk ruhu ile minho aklına gelen fikirle sırıtarak gülümsemiş, sıcak göğsünden ayrılarak dilini çıkartmıştı. "I ı"
Aniden koşmaya başlamasıyla chan şaşkınlıkla donakalmış, onun tamamen 5 yaşında bir çocuk olduğuna kanaat getirmişti. Kıkırdayıp peşinden koşmuş, sevgilisini kovalamıştı evin içinde.
"Bak minho yakalarsam dudaklarını yiye yiye morartırım"
Minhonun aniden bahçeye çıktığını görmüş, bornozuyla çıkmasından dolayı sinirlenmişti biraz.
"Minho! Minho bornozla çıkma komşular görecek seni! Minho! Yakalarsam boynunu bile morartırım gel şuraya yiyeceğim seni!"
Minho lila rengi bornozunun içinde çimlerin üstünde çocuk gibi koşuyor, nefes nefese kalsa bile chanın onu yakalamasını istemiyordu.
Bahçeleri genişti. Hemen arkalarında mini bir koru vardı, chanın minhoyu götürdüğü salıncağa çıkıyordu.
Oraya çıkıp çıkmamak arasında karar veremezken belinde hissettiği damarlı kollar ile ufak bir çığlık atmış, chanın kahkaha atmasına neden olmuştu.
"Ben sana seni yakalarım dememiş miydim?"
Başkası dese şuan korkudan ölüp ölüp dirilirdi ama chan dediği için kahkaha atmak istiyor, dudaklarını birbirine bastırıyordu.
Chan onu kendisine çevirmek için kollarını hafifçe gevşettiğinde minho tekrar koşmaya başlamış, chan onun bu kadar hızlı koşmasına şaşırmıştı.
Hemen ardından koşarken kahkaha atıyor, sevgilisinin çocukluğunu yaşamaya çalıştığını anladığı için seviniyordu.
Evin içine girdiği an minhoyu merdivenlerde görmüş büyük adımlarla miniğini daha hızlı kovalamaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mockingbird ✾Minchan
Fiksi Penggemar"Kendinden büyük olanlardan çok mu korkarsın?" "Hı hı" . . . . Mpreg, feminenlik içerir. Shipler: SeungIn HyunLix MinChan, BangInho Binsung İlk yazdığım kurgu olduğu için cringe olan bir sürü sahne var kusura bakmayın #1🏳️🌈 「06.07.24」 #1semechan...