✾30

375 48 25
                                    

Koridorda onun bağırış sesi yankılanıyordu.

"Baba" dedim dayanmayıp. "Nolur onun yanına gideyim kendine z-zarar vermesin"

"Chan her zaman kendine zarar verir maalesef minho." Öyle bir bıkkınlıkla konuşuyordu ki, chanın buraya defalarca kez kriz geçirip geldiğini anlamıştım.

"Nolur" dedim acıyla. "Yalvarırım"

Tek kaşını kaldırıp bana baktı, ciddi misin der gibi bakıyordu. "Şuan" dedi camları kapatılmış odayı göstererek. "hemşirelere bile zarar veriyor. Senin bebeğin var"

"Olabilir" diyerek omuz silktim. "Sana baba diyorum aramızda s-sadece 7 yaş olmasına rağmen. İstesem Hyung diyebilirim değil mi baba? Ama senden tam bir baba şefkati g-gördüğüm için baba diyorum. Şimdi senden istediğim anladın değil mi?"

"Oğlunun bu isteğini yerine getir diyorsun" dedi gülerek. "Babandan bir şeyler kapmışsın canım" göz kırptı. "Psikolojikmen beni alt etmiş olabilirsin biraz"

Kıkırdadım.

Ama tam o sırada chanın acı çığlığı tüm koridorda yankılanmış, gülümsemem sönerken gözlerim tekrar dolmuştu.

O acı çekerken benim gülmem bencillikti

"Git içeriye ama bir şey olduğu anda hemşirelere haber veriyorsun tamam mı?"

Saçlarımı karıştırdığında yanağını öpmüş sonrasında odaya ilerlemiştim.
Odaya girdiğim an gördüğüm manzara bir daha görmemi istemeyeceğim türdendi.

Chanı yatağa bağlamaya çalışıyorlardı.

O ise hannahın yanına gitmek istediğini söyleyerek ağlıyordu.
Hemşireler beni gördüğünde başlarını sallayarak odadan çıkmışlardı. Chan ise hemen yatakta bacaklarını kendine çekmiş, ileri geri sallanmaya başlamıştı.

Separatör perdesini kapattığımda changbin babamın acı dolu yüz ifadesini görmüştüm. Benim için endişeleniyordu.

Ardından kapıyı kilitledim.

"B-ben katil mi oldum?"

"Hayır tabii ki" dedim yatağa oturarak. "Sen kahraman oldun"

"Kimi kurtarabildim?" Diye sorduğunda elimi titreyen dizine koydum.

"Beni kurtardın Gamzelim, bebeğimiz-bebeklerimizi kurtardın"

"Eve gidelim" dediğinde onun için endişeliydim. Ben geldiğimde sakinleşmişti fakat onun öncesinde kendine zarar vermiş olmalıydı. "C-changbin babamla ilk önce eve gittik. Sana kıyafet getirdim. Onu giydireyim mi ilk önce?"

Yerinde kıpırdandığında rahatsız olduğunun farkındaydım. Muhtemelen yaraları görmemi istemiyordu. Ama kendi başına acı çekemezdi. Eğer ben onun hayat arkadaşı olacaksam acılarını paylaşabilmeliydim.

"Gamzelim... sakinmiş gibi davranıyorsun lütfen.." doğru kelimeleri bulmalıydım. Niye gözlerim doluyordu?

"Evde giyinirim" dedi umursamaz sesle. Ayağa kalktığında sancıyan karnıma rağmen bende hızlıca ayağa kalkmış elini tutmak istemiştim. Ona destek olmak istiyordum.

O ise elimi tutmadı...

Gözlerim daha da dolarken bi anda kapının önüne kendimi siper etmiştim. "Elimi tut lütfen"

 Mockingbird ✾MinchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin