Aşk engel tanımaz

Kaos

  4. Bölüm 
                      "  Kaos "

Lena Arın.

Naz odaya girmişti. Aradan 5 dakika geçer geçmez "Abi uyandı bir bak" diye seslendi Naz'ın tabiriyle Uzun. Bu hitapla kendimi tutamayıp sırıttım.

Uzun yüzüme aval aval bakmaya başladı. Bende üzerine yürümemle kaçarcasına uzaklaştı yanımdan ve merdivenlerden inerek gözden kayboldu. Kendimi tutamayıp bu haline kahkaha attım. Birde mafya olacaklar. Adamın ödü kopuyor beni görünce. Gerçi yüzünü dağıttığım için de olabilir bu korkusu. Aman hiç vicdan yapamayacağım ben mi dedim gelin bizi kaçırın diye. Hem bunlar nasıl mafya be. İnsan kaçırdığını böyle başıboş bırakırmı.

Odaya girdiğimde yatakta camış gibi yatan herif bir bana bir etrafına bakıyordu.

Adımlarımı hızlandırdım. Ben bu hikayenin sonunu biliyorum. Şimdi aklınca artistlik taslayıp kolundaki serumu çekip çıkarmak için yeltenecek. Ama işte yeltendiğiyle kalacak.

"Sen kimsin, Efe nerde" dedi kaşlarını çatarak. Ve kolundaki seruma uzandı.

Çevik bir hareketle hemen elini tutup hafif büktüm. Ve çenesinden tutarak hızlı ve sert bir şekilde kendime çevirdim. Ama tark diye bir ses geldi boynundan. Birden çığlık attım.

"Lena iyi misin" diyen Naz'ın endişeli sesini duydum bir süre sonra.

Adam kendini elimden kurtarmış kulaklarını kapatıyordu.

"Kızım manyak mısın ne bağırıyorsun" dedi Tepegöz.

"İyiyim iyiyim merak etme. Hadi sen şu herife bak da kalkmaya yeltenmesin. Düşüp dikişlerini patlatır falan. Bende şu Tepegöz'le ilgileneyim" dediğim an kahkahayı bastı Naz. Başını sallayıp onayladı ve çıktı odadan.

Tepegöz de gözlerini belerte belerte bana bakıyordu.

"Ne, ne bakıyorsun. İnsan mı görmedin" dedim sırıtarak.

"Ben gösteririm sana Tepegözü" dedi.

"Hii bak görüyor musun çok korktum şimdi" dedim eylenir bir şekilde.

"Korkmalısın" dedi kafasını olumlu bir şekilde sallayarak. Ve yine seruma uzandı.

Ama ben bıktım ya hep aynı terane. Biraz özgün olun be kardeşim.

Kolunu sertçe sıkıp geriye doğru büktüm.

"Bana bak Tepegöz senin o canını kurtaracağım diye göbeğim çatladı zaten. Uslu bir dev ol ve beni daha fazla uğraştırma. Uğraştırma ki sakinleştirici yapmayayım" dediğimde bir bana bir elime baktı. Mümkünmüş gibi kaşları biraz daha çatıldı.

"Sen ne çeşit bir manyaksın acaba. Bak harbiden merak ediyorum. Bu cesaret nerden geliyor" dedi yüzüme bakarak.

Dudaklarım yavaşça yukarı kıvrıldı. Birden gözü gülüşüme takıldı.

Biraz daha yaklaştım. Yüzüyle yüzüm arasında milimlik mesafe kala durdum ve kulağına "Çok bakma aşık olursun" diye fısıldadım.

"Lan bir yürü git. Hiç derdim yokmuş gibi birde bu kaçıkla uğraşıyorum"

Kaşlarım çatıldı "Ay ben çok meraklıydım sana. Bırakmıyorsunuz ki gidelim"

Dudaklarında alaycı bir sırıtış belirdi "Bana mahkumsun desene" dedi yüzündeki sırıtıştan gram kaybetmeyerek.

"Hıı geri zekalı ölüyorum aşkından"
 
                             💫

Dış ses