İsyan

303 23 30
                                    

15.Bölüm
                          " İsyan "
Lena Arın.

Evden çıkıp koşmaya başladık. Bir el ateş ettim. O Tepegöz kıl payı kurtuldu. Sinirle verdim nefesimi. İkinci defa ateş etmek için silahı kaldırdım. Kahretsin ki silahtaki mermi bitmişti.

Bu andavallar ne işe yarıyordu anlamış değildim. Birde koruma diye eve dikmişlerdi. Adamların kendine hayrı yok be. Evden kaçtık birşey yapamadılar. Hayır biri saldırı düzenlese çoktan morg yolunu tutmuşlardı. Silahta üç kurşun vardı. Şaka gibi.

Hızla yana doğru savurdum silahı. Tam diğer bir sokağa dönüyorduk ki meymenetsiz Tepegöz ensemden tutup yakaladı. Evet yanlış duymadınız bir hayvanmışım gibi ensemden yakaladı.

Hızla elini ittim "Bırak be" diye çemkirdim.

Elini ensemden çekip kolumdan yakaladı.

Bıkkın bir nefes verdi "Yürü hadi" diye emir vermeyi de ihmal etmedi tabi adi Tepegöz.

"Gelmiyorum hiçbir yere. Bir bırakın artık bizi, düşün yakamızdan" diye bağırdım.

"Evliyiz biz evli. Nereye bırakıyorum" diye parmağındaki alyansı gösterdi.

"Aman çokta umurumda" göz devirdim.

"Yeter ama ya. Bir uslu dur artık Allah aşkına. Bak Allah'ın adını verdim, nolur otur oturduğun yerde" en sonunda isyan etti.

Kaşlarımı çatarak baktım yüzüne "La bir yürü git işine. Uslu dur muş. İstersen birde pati de vereyim ha. Ne dersin?"

Benimle laf dalaşına girmenin bir hata olduğunu anlamış olmalı ki sadece göz devirmekle yetindi.

Sonra birden beş kilo ağırlığındaymışım gibi kucağına alıp rahat rahat ilerlemeye başladı.

"Bırak beni. Bırak" tabi ki bırakmadı. Takmadı bile beni.

Yumruk atmaya çalıştım. Tekme atamadığım için kafa atmaya çalıştım, kısmen başardım da ama adam banamısın demedi. İşte ben buna boşuna Tepegöz demiyordum.

Ben düşüncelere dalmışken o kucağında benimle eve girmiş odaya çıkmış kapıyı kilitlemişti.

Beni yatağa bıraktı.

"Durduk yere bu neydi şimdi" çatık kaşlarıyla bana bakarak sordu bu soruyu.

"Durduk yeremi? Siz değil miydiniz depoya götür bu kadar uğraştığımız yeter diye bağıran. Ne yapsaydık burda ölümü mü bekleseydik?" diye yükseldim.

"Sizden bahsetmiyorduk. Anla artık biz evliyiz evli. İstesende istemesende  karımsın sen benim. Niye karımı öldüreyim manyak mıyım ben?" diye o da yükseldi.

"Evet manyaksın. Zorla alıkoyduğun kızla zorla evlenecek kadar manyaksın" diye bende bağırdım.

Yataktan kalktım. Oda ayaklandı. Sinirim bir türlü dinmiyordu. Üstüne yürüyüp bir yumrukta dudağını patlattım.

Ama o vurmuyordu. Bu beni daha da zıvanadan çıkardı. Vurmalıydı karşılık vermeliydi ki rahatça saldırabileyim. Ama onun tek yaptığı kendini korumaktı.

"Vursana, karşılık versene" diye bağırdım burnumdan solurken.

Ya sabır temalı bir baş hareketi yaptı.

"İnsanlar yeni evliyken sevişmekten yatak odasından çıkamaz. Bizse dövüşmekten iki kelimeyi bir araya getiremiyoruz" diye isyan etti.

Ben bir yumruk daha attım. Bu sefer kaşı açıldı.
"Eh yeter be bu kadar"

İki adımda tam karşıma geçti. Çevik bir hareketle beni kaldırıp omzundan aşağıya sarkıttı.

"Bırak beni piç herif. Ne yaptığını sanıyorsun sen" diye bağırdım. Oralı bile olmadı.

Birden popoma bir şaplak attı.

"Lan puşt kırarım o elini"

Bir şaplak daha.

"Belanı sikeceğim senin"

Bir şaplak daha.

"Her küfürün için bir şaplak" dedi çok normal bir şeymiş gibi.

"Lan ben senin gelmişini geçmişini si-"

Bir şaplak daha.

En sonunda avazım çıktığı kadar bağırdım.

"Bağırma be" diye isyan etti.

Çok fazla bağırmış olmalıyım ki atarcasına indirdi yere.

Artık bende tamamen şalterler atmıştı. Odanın içinde elime ne geçerse yere savurdum. Beni zapt etmeye çalışıyor ama başaramıyordu. En son küçük bir vazo kafasına denk geldiğinde odanın içinde adeta kükredi. Kafasından kan yüzüne süzülüyordu.

Beni tuttuğu gibi yatağa savurdu. Üzerime çıktı. Kolumu tutup elindeki iğneyi enjekte etti.

Lanet olsun yine sakinleştirici yapmıştı. İkide bir yapıp duruyordu. Vahşi bir hayvanı zapt edermiş gibi. Bıktım ben bu durumdan.

"Hiç öyle bakma. Biraz daha ayık kalsaydın elimden bir kaza çıkacaktı." dedi elindeki şırıngayı komedinin üstüne bırakırken ve ekledi "Bu böyle olmayacak. Seni yola getirecek bir şeyler bulmam lazım. Yoksa bu gidişle benim bir yerlerimi kıracaksın" diye söylendi.

Son duyduğum şey bu oldu. Gözlerim kaydı ve derin bir karanlık...

Aşk engel tanımaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin