Azra anlamadığı açık bir şekilde kendisine bakarken daha fazla duramadı ve arabadan indi. Hemen arkasındaki kapıyı da açarak geri çekildi. Bu Azra'ya in demenin başka bir yoluydu.
Azra arabadan inip gözlerini Barlas'a dikti. Adama karşı bir saygısızlık yapmak istemiyordu ama hayatında ilk defa bu saatte dışarıdaydı ve yanında tanıyalı daha yirmi dört saat olmayan bir adam vardı. Erdal amcası güvenip onlara emanet etmişti kendisini , bu bir nebze de olsa içini rahatlatıyordu ama yine de kendini tedirgin olmaktan alıkoyamıyordu.
Karşısındaki kızın aklından geçenlerin farkında olarak yavaşça arabanın kapısını kapatıp ona döndü.
'' Burası benim evim Azra. Bu gecelik burada kalırsın , yarın da bir şekilde hallederiz.''
Azra'nın aklına takılan tek bir cümle olmuştu.
'' Ben burada bu gece tek mi kalacağım?'' diye sormaktan kendini alıkoyamadı. Karşısında iki katlı , kocaman bahçesi olan bir ev vardı. Dışarıdaki aydınlatmalardan gördükleri bu kadardı ama emindi ki evin içi de bir hayli büyüktü. Bir yatakhanede onlarca kişiyle uyumaya alışık olduğu için , bu kadar büyük bir yerde tek başına kalmak onu ürkütüyordu.
Barlas da Azra'nın korktuğunu anlamıştı. O yüzden yüzündeki naif tebessümüyle yanıtladı kızı.
'' Ben de burada kalacağım. Malum , burası benim evim ve kalacak başka bir yerim yok.''
Espri mahiyetinde söylediği cümle karşısındaki kız tarafından yanlış anlaşılmıştı. Azra utançla başını eğdi.
'' Özür dilerim , sizinde düzeninizi bozdum.''
Bir an için bocalasa da elini kızın koluna koyup '' Olur mu hiç öyle şey ? Kocaman ev , neden rahatım bozulsun ki ! Memnun bile oldum misafirim olmandan.'' dedi.
Adamın kibarlık yapmaya çalıştığını anladığı için zoraki bir şekilde tebessüm edip kafasını salladı. Bunun üzerine Barlas elini kolundan çekmiş ve '' Hadi o zaman.'' diyerek taş yoldan yürümesi için yol vermişti. Küçük adımlarla evin kapısına doğru ilerlerken arkasındaki adamın varlığı güvende hissetmesini sağlıyordu. Bu farkındalık korkmasına sebep olmuştu. Ne olmuştu da tanımadığı bir adama karşı herhangi bir şey hisseder olmuştu? Kendi kendine kızdı. Arkasındaki adam patronuydu , sadece ona yardım etmeye çalışan biriydi. Böyle saçma şeyler düşünerek ne Erdal amcasının yüzünü kara çıkartabilirdi ne de kendini rezil edebilirdi.
Önündeki kız üç basamaklı merdiveni çıktıktan sonra kapının yanına geçince cebinden anahtarını çıkarıp kapıyı açtı. Önden kendi girip girişin ışıklarını yaktı. Arkasını döndüğünde Azra'nın da minik adımlarla peşinden geldiğini gördü.
Kız eve bir adım atmıştı ve o ev artık Barlas'ın gözünde kutsal bir mekan olmuştu. Sabahtan beri beyninden atmaya çalıştığı düşünceler yeniden dört bir yanını istila etmişti. Bu gece bu düşüncelerden bir kaçışı olmadığını anlamıştı. O yüzden sessizce kabullendi ve girişten geçip salona yöneldi. Arkasından Azra da gelince bir an için ne yapacağını bilemedi.
Ellerini saçlarından geçirip Azra'ya döndü. O anda Azra da kafasını kaldırıp ona bakmıştı. Eli saçlarında , gözleri karşısındaki kızda takılı kaldı. Gözleri koyu yeşildi. Kendi mavileri gibi renginin koyu bir tonundaydı. Yanakları hafiften kızarmış , topladığı saçları gün boyu koşuşturup durmaktan biraz dağılmış , kurtulan birkaç tutam saç alnına dökülmüştü. Bu haliyle öyle masum , öyle güzel görünüyordu ki..
Azra da aynı anlarda karşısındaki adama bakakalmıştı. Yukarı kaldırdığı kolundaki kasları gömleğin üstünden bile belli oluyordu. Arkaya doğru eliyle ittiği saçları gür ve kısaydı. Yüzü kemikli , setti. İri bir yapısı vardı , geniş omuzları , kocaman göğsü. Karşıdan bakılınca o kadar güçlü görünüyordu ki , Azra onunla karşıt bir fikirde olmak istemezdi.
'' Eee , karnın aç mı?''
'' Hayır , restoranda yemiştim.''
'' Tamam o zaman , sana odanı göstereyim.'' dedikten sonra salondan çıkıp girişe ilerledi. Sırasıyla dizilmiş üç kapıdan en sondakini açıp Azra'yı içeri buyur etti.
'' Burada kalabilirsin. Benim odam da hemen yukarıda. Bir sorun olursa çekinme.''
'' Teşekkür ederim.'' diye mırıldanıp odaya girdi. Arkasından Barlas da kapıyı kapatmıştı.
Bir iki adım ilerleyip odayı incelemeye başladı. Duvarlar beyaz renge boyanmıştı. Kapının karşısı boydan boya camdı ve odanın ortasında çift kişilik , uzaktan bile rahat görünen bir yatak vardı. Yatağın iki tarafında küçük komodinler ve ayak tarafında da üç kapaklı bir gardolap vardı. Hemen gardolabın yanında da bir kapı duruyordu. Merakla kapıya ilerledi ve yavaşça açtı. Girdiği yer geniş bir banyoydu. Azra hayatında ilk defa bir küvet görüyordu. Merakla gidip küvetin kenarına oturdu. Elini seramik yüzeyde tüy gibi bir dokunuşla gezdirip iç çekti. Evin misafir odası bile böyleyse geri kalan yerleri kim bilir nasıldı..
Ayaklarının sızladığını hissedince gidip yatmaya karar verdi. Aklında ise evdeki kızlar vardı. Muhakkak onu çok merak etmişler ve telaşlanmışlardı. Erdal amcasına haber vermeselerdi bari..
En kısa zamanda kendine bir telefon edinmeliydi ve ev adresini öğrenmeliydi. Tekrar böyle bir durumda kalmak istemiyordu. Hem artık özgür bir kızdı ve yaşadığı şehri yavaş yavaş öğrenmeliydi.
Odaya geri döndüğünde üstündeki kıyafetlere baktı. bunlarla yatamazdı. Her ne kadar istemese de dolabı açıp içinde kendine uygun bir şeyler var mı diye baktı ama dolap bomboştu. Mecburen üstündekilerle yattı. Kafasını yastığa koyduğunda aklındaki tek şey sudan çıkmış bir balık gibi hissettiğiydi.
Barlas kendi odasına girdiğinde üstündeki iş kıyafetlerinden kurtulup duşa girdi. Bu onun için hergün şaşmayan bir alışkanlıktı. Yatağa girmeden önce muhakkak temizlenirdi ve aynı şey sabah içinde geçerliydi. Uyanınca ufak bir spor seansı yapar ardından tekrar duşa girer işe öyle giderdi.
Banyodan çıkınca altına bir eşortman geçirdi. Normalde öyle yatardı ama gece Azra'nın herhangi bir ihtiyacı olup da yanına gelmesi durumuna karşın , kızın karşısına yarıçıplak çıkıp da ürkütmemek için üstüne de bir tişört geçirdi. Kendini sırt üstü yatağa attığında aklında aşağıdaki kız vardı.
Yarın güne onunla başlayacaktı. Bu eve gelen ilk misafirdi ve ilk misafirinin Azra olması Barlas'ı gayet mutlu ediyordu. Huzurla gözlerini yumdu. Ondan hoşlanmıştı ve şimdi aralarında yalnızca bir duvar vardı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETİM (Ara Verildi)
RomanceKendini açıklamak için en doğru cümleleri ararken ne kadar zaman kaybettiğinin farkında değildi. Kendisine bakan bu ürkek gözler , aşık olduğu kadının ondan en azından bir cümle de olsa bir şeyler söylemesini istiyordu. En sonunda adamın herhangi bi...