Barlas Azra'yı eşyalarını hazırlaması için evine bıraktıktan sonra kendi evine geçti. Annesini arayıp haber verdiğinde yaşlı kadın oldukça mutlu olmuştu. Sonunda işler rayına oturmaya başlamıştı demek ki.
Azra eve girdiğinde kızlar salonda televizyon izliyorlardı.
'' Selam.'' diyerek yanlarına oturdu.
Emine ve Zeliha da aynı şekilde karşılık vermişlerdi.'' Ben Urfa'ya gidiyorum.'' dediğinde önce kısa bir sessizlik olmuş ardından Emine kimseye fırsat vermeden cırlamaya başlamıştı.
'' Ne demek Urfa'ya gidiyorum? Senin Urfa'da ne işin var? Kızım sen bu adamı süründürmüyor muydun , nereden çıktı Urfa işi de?''
Azra iki eliyle Emine'nin dudaklarını kapattı.
'' Allah aşkına bir fırsat ver de anlatayım.''
Emine küsmüş gibi tek omzunu silkerek arkasına yaslandı.
'' Barlas annemi bulmuş.''
'' Ne!''
'' Nasıl?''
Kızlar öyle heyecanlanmışlardı ki az önceki meseleyi çoktan unutmuşlardı bile. Azra dudaklarını bükerek gözlerinde toplanmaya çalışan yaşları geri gönderdi.
'' Nasıl buldu bilmiyorum. Bugün beni ona götürdü , anneme. Biliyor musunuz benim kardeşlerim varmış. Ama annem beni istemedi.''
Zeliha sinirle '' Nasıl istemedi , baştan anlatsana her şeyi.'' dedi.
'' Şöyle ki , annemle babamı zorla evlendirmişler. Ve annem bana hamileyken babam bir kazada ölmüş. Annem de yeniden evlendiği kişi beni istemiyor diye beni sokağa bırakmış. Bugün gittim , onu ve kardeşlerimi gördüm. Barlas'ın nişanlım olduğunu duyunca 'İyi yere kapak atmış' dedi. Zaten yine istemedi beni , ben de onu bir daha görmek istemiyorum.''
Zeliha genç kızın ellerini tutarak '' Üzülme bir tanem , en azından onu bir kere olsun gördün. Yaşadığını öğrendin. Bak bize , anne babalarımız kimler bilmiyoruz bile.'' diye teselli etmeye çalıştı.
Emine ise kaşları çatık bir vaziyette ayağa kalktı.
'' Benim anlamadığım bir şey var.'' diyerek dikkatleri üstüne çekti.
Azra ve Zeliha merakla ona bakarken ise derin bir nefes alarak '' Ne demek nişanlım?'' diye çemkirdi.
Azra ayağa kalkıp odasına koşarken Zeliha da beinden yakalayıp koltuğa devirdiği Emine'yi zapt etmeye çalışıyordu. Ortamdaki hüzülü hava birden dağılmış , yerine üç genç kızın kahkahaları ve sinirle homurdanmaları doluşmuştu.
Genç kız çantasını hazırladıktan sonra temkinli adımlarla salona geçti. Kimse olmadığını görünce mutfak kapısından başını uzatarak baktı. Zeliha akşam yemeğini hazırlıyordu. Rahat bir nefes alarak '' O canavar yok değil mi? '' diye sordu.
Arkasından gelen ses '' Beni mi soruyorsun?'' dediğinde korkuyla çığlık attı.
'' Ödümü kopardın Emine.'' diyerek Zeliha'ya yaklaştı. Mutfaktan çıkamayacağına göre kendini güvenli sınırlar içine alması gerekiyordu.
Emine tek omzunu kapıya yaslayıp kollarını göğsünde birleştirdi.'' Bu daha başlangıç bebeğim. Birazdan kopan şeylere saçların da eklenecek.''
Azra dudaklarını ısırarak kedi yavrusu gibi bakmaya başladı.
'' Şirinlik yapmayı kes. Kız ben sana trip atacaksın , süründüreceksin , haddini bildireceksin derken sen bana kafa sallamıyor muydun? ''
'' Sallıyordum.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETİM (Ara Verildi)
RomansaKendini açıklamak için en doğru cümleleri ararken ne kadar zaman kaybettiğinin farkında değildi. Kendisine bakan bu ürkek gözler , aşık olduğu kadının ondan en azından bir cümle de olsa bir şeyler söylemesini istiyordu. En sonunda adamın herhangi bi...