22. Bölüm

4.5K 383 20
                                    


Odadan içeri adımını attığı ilk anda içinde derin bir sızı hissetmişti. Öyle bir histi ki bu , canı yanıyordu. Kazada yaralanan karşısındaki yatakta yatan adam olduğu halde Azra koşup ona sarılmak ve içindeki sızısını onunla kaybetmek istiyordu. Derdine derman olsun istiyordu. Kendi içine çırpınan onca can kırıklarını yine o toparlasın istiyordu. O yaralamıştı ama yaraları sarabilecek tek kişi de yine oydu.

Kafasını kaldırıp bakmaya korktuğu , sevdiği adam..

Barlas zorla sağ tarafına eğdi başını. Azra'nın gözleri kendisinden başka her yerde dolaşıyordu. Gözleri birbirine değmese de odaya dolan ferah kokusu burnuna gediğinde derin bir nefes aldı. Ciğerlerindeki sızı bile geçmişti sanki. Ya da Azra'yı gördüğü her anda olduğu gibi içi kanatlanmış , ruhu havalanmış , vücudunu hissedemez olmuş da olabilirdi.

Zar zor gülümseyerek '' İyisin. '' dedi.

Onun bu sözüyle Azra aniden başını kaldırdı. Yaralı olan kendisi olmasına rağmen Azra için endişeleniyordu. Sesinden akan şefkat genç kızın içini titretmişti.

Hele onun o halini gördüğünde göğsüne kapanıp ağlamakla kaçıp uzaklaşmak arasında kaldı. Bir bacağı boydan boya alçılıydı. Göğsü sargılıydı , yüzü ise yara bere içindeydi. Sağ gözü şişip kapanmıştı , alnından çenesine kadar da derisi soyulmuş , cildi kıpkırmızı bir renge bürünmüştü.

 Sağ gözü şişip kapanmıştı , alnından çenesine kadar da derisi soyulmuş , cildi kıpkırmızı bir renge bürünmüştü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerine dolan yaşları geri itmeye çalışarak belirsiz kafasını salladı. Hala kapının önünde dikiliyordu. Sanki nereye gideceğini bilemezmiş gibi bir hali vardı. Barlas onun içinden geçenleri okuyormuş gibi '' Yanıma gelir misin?'' diye sordu.

Sesi fısıltı gibi çıkıyordu. Söylediği her kelime göğsündeki sızıyı arttırıyordu.

Azra küçük adımlarla gelip yanında durduğunda kolunu zorlukla kaldırarak yanındaki boşluğu işaret etti. Yakınında olsun istiyordu. Kalkıp ona sarılamıyor , öpüp koklayamıyor olsa da yanındaki varlığına ihtiyacı vardı.

Yanındaki boşluk genç kızın minik bedeniyle dolduğunda gözleriyle baştan aşağı inceledi. Bir yerine bir şey olmuş mu diye emin olmak istiyordu. Azra'nın yüzünün hali hiç hoşuna gitmemişti. Bunu hoşnutsuz homurtusuyla ona da belli etti.

'' Gözlerin şişmiş , omuzların çökmüş. Kendini neden bu kadar yıprattın Azra'm? Ben ölecek bile olsam kendine dikkat etmeliydin.''

Onun ağzından ölüm kelimesini duyduğunda korkuyla '' Hihh!'' diye bir ses fırladı dudaklarından. Gözlerinde zor zapt ettiği yaşlar özgürlüğe koşar gibi yanaklarına dökülmüştü.

Eliyle dudaklarını kapattı. Hıçkırıklarının dışarı çıkmasını engellemeye çalışıyordu.

Biraz olsun sakinleştiğinde '' Senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu ? '' diye kızdı.

YETİM (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin