Sabah uyandığında içinde anlam veremediği bir huzur vardı. Uzun zamandır geceleri zorlukla uyur , sabahları da başı ağrır bir vaziyette uyanırdı. Kafasının içinde dönüp dolaşan düşünceler aldığı nefesi bile sıkıntıyla hazmetmesine neden olurdu. Bu sabah rahat bir şekilde uyanmasını yadırgasa da halinden gayet memnundu.
Elini saçlarına atarak karıştırdı ve ayaklarını yataktan sarkıtarak oturur pozisyona geçti.Birkaç dakika bekleyip uyku mahmurluğunu üzerinden attıktan sonra yataktan kalkarak odasındaki banyoya yöneldi.Elini yüzünü yıkadıktan sonra eşortmanlarıyla odadan çıktı.
Merdivenlerden henüz iki üç basamak inmişti ki olduğu yerde durdu. Azra'nın kendi evinde olduğu kafasında dank ettiğinde bunun nasıl olupta aklından çıktığını anlamamıştı.
Suratında sersem bir gülümseme oluştuğunda hızlıca aşağıya inip Azra'nın kaldığı odanın kapısına gitti. Derin bir nefes alıp içindeki zıplayıp duran hücrelerinin yatışmasını bekledi. Ama hissetiği heyecanı yatıştırmaya yarayacak hiçbir yol yoktu.
Kapıyı tıklattıktan sonra '' Azra!'' diye seslendi çok yüksek olmayan bir sesle. İçeriden herhangi bir yanıt gelmeyince aynı işlemi tekrarladı. Sonuç yine aynı olunca kaşları istemsizce çatılmıştı.
Kapıyı yavaşça açıp kafasını içeriye uzattığında yatakta uyuyan kızı gördü. Kapı kolu ellerinden kayıp giderken farkında olmadan içeri girip yatağın yanına yaklaşmıştı bile.
Azra , saçları yastığına dağılmış , dudakları hafif aralık kalmış bir şekilde huzurla uyuyordu. O an için Barlas'ın aklından tek bir soru geçti.
Bir insan uyurken bile nasıl güzel olabilir?
Yatağın kenarında dizlerinin üstüne çökerek elini kızın saçlarına uzattı. Parmak uçları yastıktaki saç tellerine değdiğinde hissettiği karıncalanma hissi ona oldukça yabancıydı.
Kızı tanıyalı yirmi dört saat olmuştu ama onda bıraktığı etki paha biçilemezdi.
Yumuşak bir sesle '' Azra!'' diye seslendiğinde uyuyan kızın kaşları hafifçe çatılmıştı. Onun uyanmak üzere olduğunu anlayınca merakla biraz daha yaklaşıp tekrar konuştu.
'' Azra , uyan hadi sabah oldu.''
Azra erkek sesini idrak ettiğinde gözlerini hızla açıp yerinde doğruldu. Kendini arkaya doğru çekip karşısındaki adama baktığında onun Barlas bey olduğunu anlaması yarım dakikasını almıştı. Uykulu gözlerini yumup açtıktan sonra utanarak konuştu.
'' Şey , ben uyuyakalmışım afedersiniz..''
Barlas karşısında oynayan görüntüyü huşu içinde izledikten sonra kızın yeni uyanmasının etkisiyle boğuk çıkan sesini duyunca gülümsedi.
'' Saat daha erken zaten. Kahvaltı yapıp çıkarız.'' dedi.
Azra saçlarını eliyle arkaya atıp kafasını salladı.
'' Ben yüzümü yıkamalıyım..'' diye mırıldandığında Barlas yerinden doğrulup birkaç adım geri çekildi.
'' Yandaki kapıyı açarsan , orası banyo.'' diyerek Azra'yı yanıtladı.
'' Teşekkür ederim..''
Azra yataktan kalkıp çekingen bir şekilde kapıdan çıktığında kızın üzerinde dünkü kıyafetlerinin olduğunu farketti. Kaşları sinirle çatılırken kendi kendine bunu nasıl düşünemediğine dair kızarak mutfağa gitti.
Azra banyodan içeri girdiğinde iki elini yanaklarına koyup serinletmek istedi. Sabah yaşadıkları aklına geldikçe utancı git gide büyüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETİM (Ara Verildi)
RomanceKendini açıklamak için en doğru cümleleri ararken ne kadar zaman kaybettiğinin farkında değildi. Kendisine bakan bu ürkek gözler , aşık olduğu kadının ondan en azından bir cümle de olsa bir şeyler söylemesini istiyordu. En sonunda adamın herhangi bi...