"Baba, yapabildiğine emin misin?"
"Evet Lena, harika gidiyorum."
"Ondan bir tane daha yapman gerekiyor."
"Ne? Neden? Bir tane neyine yetmiyor?"
"Baba..."
Lena, oflayarak küçük aynasından kendisini izlemeye devam etti. Babası yaklaşık bir saattir sadece bir tutam saçını örmeye çalışıyordu. Pek başardığı söylenemezdi, diğerini yapabileceğinden şüpheliydi küçük kız. Okuluna çok az bir vakti kalmıştı üstelik.
Aynayı biraz havaya kaldırıp babasına baktı, bu kadar kolay bir işe göre oldukça zorlanıyor görünüyordu. Kıkırdadı küçük kız, "Çok komik duruyorsun baba." kızının saçlarındaki hakimiyeti korumaya çalışarak kızına bakı aynadan, "Demek komik, küçük hanım?"
Göz kırparak onayladı Lena, kafasını kıpırdatırsa Chan'ın yaptığı bozuk örgüyü daha da mahvedebilirdi. Bileğindeki tokayla bağlayıp yaptığı saça bakarak gülümsedi Chan, oldukça iyi yaptığını düşünüyordu. "İşte bitti." dedi gururlu sesiyle. Sağ tarafında kalmış tutamı gösterdi kızı, "Şimdi sıra bu tarafta."
"Bence böyle de oldukça güzelsin."
"Hayır değilim. Baba örsene ya!"
"Buna da bir saat ayırırsam okula geç kalacağız Lena."
"Böyle okula gidemem. O zaman kimse beni beğenmez."
Gözlerini kısıp arkası dönük kızını kendisine çevirdi Chan, sorgulayıcı bakışlarını üzerinde gezdirdi, "Ben beğeniyorum. Başkasının beğenmesine gerek yok. Hem kim beğenmeliymiş seni bakayım? Söyle bana."
"Arkadaşlarım."
"Bu arkadaşlarının isimleri var mı?" babasına göz devirmemek için zor tuttu kendisini Lena, koltuktan atlayıp formasını giymek için odasına yöneldi, "Okula geç kalacağız baba." kızının bu kaçışını fark eden Chan, peşinden odasına girdi.
Lena giyinmeye başlarken Chan onu sorguya tutmaya devam ediyordu, "Söylesene, kimin beğenmesini istiyorsun? Hem babalardan hiçbir şey saklanmaz Lena, bu çok ayıp." babasının söylediklerini duymazdan gelip kurdelesini de kendi imkanları ile bağladı.
Ayna karşısına geçip babasının örmediği tutamı en az ördüğü kadar yamuk bir şekilde ördü. Sonuçtan tam anlamıyla memnun olmasa da okula geç kalmak istemiyordu. Hatta fırsatı olsa erken bile giderdi.
Yatağına oturmuş çatık kaşlarla onu izleyen babasına döndü, "Nasıl oldum?" dedi kollarını iki yana açarak. Onun bu sevimli görüntüsüne gülümsemek istese de tuttu kendisini Chan. Biraz kötü polis olmaktan zarar gelmezdi.
"Sen bana söylemezsen ben de sana söylemeyeceğim." bu cevabı hiç beğenmemişti Lena, babası gibi kaşlarını çattı ve ellerini beline yerleştirdi, "Baba."
Chan, omuz silkip odasından çıktı ve kendi odasına gidip kendi formasını giydi. Lena, çantasını sırtına takıp onu kapının önünde bekledi bu süre boyunca. Güzel olduğu söylenmediği için sinirlenmişti ve babasına trip atmaya karar vermişti.
Baba-kız tripli bir şekilde arabaya bindiler. Birbirleriyle konuşmadılar. Çatık kaşlarla tüm yolu geçirdiler.
Okula geldiğinde yelkenleri suya indirmek istedi Lena, babasına sarılmadan ayrılmak istemiyordu. Çünkü gittiğinde bir gün hatta iki gün bile gelmediği oluyordu. Bu riski göze almak istemedi. Sınıfın önünde durduklarında babasına döndü.
Chan ise kafasını kapıdan uzatmış içerideki çocukları inceliyordu. Kızının kime güzel gözükmek istediğini böyle gereksiz bir yöntemle bulmaya çalışıyordu. Elini tutup çekiştirdi Lena dikkatini çekmek için, "Baba." dedi sevimli bir tonda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ex with a kid, hyunchan
Fanfiction"eskisi kadar sinir bozucusun." "sen de eskisi kadar kısasın." model - değmesin ellerimiz