37

258 23 10
                                    

özel bölüm.

"Neden ellerinde eldiven var? Hava çok sıcak."

"Yüzünü tırmalamasın diye, hem o bizden daha kolay üşüyebiliyor."

"O zaman suratını da örtelim? Üşümesin."

"Hwan, saçmalama. Nefes alamaz öyle."

"Ne zaman uyanacak ya? Sıkıldım ben!"

"Sessiz ol! Changbin oppa zor uyuttu zaten. Uyandırırsan seni mahvederler."

Alaylı bir şekilde sırıtan Hwan, ellerini arkasına yasladı, yaklaşık yarım saattir Moonbin'in başında bekliyorlardı ancak uyanmaya niyeti varmış gibi görünmüyordu. Lena'ya döndüğünde onun hayran bakışlarla bebeği izlediğini gördü. Beklemekten ne kadar sıkılsa da Lena'yı böyle izlemekten keyif alıyordu. Artık belini de geçmiş saçları, yere serili bir şekilde duruyordu. Gün geçtikçe daha da güzel gelmeye başlamıştı gözüne. Sırıttı istemsizce.

Dördüncü sınıfa başlamak üzereydiler. Okulların açılmasına sadece üç hafta kalmıştı ve onlar hala tatildeydiler. Hyunjin'in ve Chan'ın beraber balayına çıkmalarından faydalanarak onlar da ayrı bir tatile çıkmışlardı. Jeongin ve Jisung ikilisi nereye giderlerse peşlerine takılıyorlar böylece çok güzel yerleri geziyorlardı. Yol üstünde oldukları için yeni bebek sahibi çifte de uğramak istemişlerdi. İşin aslı genç çift bu çocuklardan biraz da olsa uzak kalarak kafalarını dinlemek istiyorlardı. Özellikle Hwan, onların başının belasıydı resmen.

Sürekli Lena'nın isteklerini yerine getirmeleri için zorbalıyordu hyunglarını. Jisung onu şikayet edeceğine dair tehdit etse de göz devirip geçiyordu. Bundan korkmadığını şimdiye kadar anlamamış olması onun hatasıydı. "Sanırım uyanıyor!" Lena'nın sessiz ama heyecanlı fısıltısıyla düşüncelerinden kopan oğlan, merakla bebeğe baktı. Huzursuzca kaşlarını çatmış Moonbin, uyanır uyanmaz sesli bir şekilde ağlamaya ve minnacık ellerini havada sallamaya başlamıştı.

Ağladığı için endişelenen Lena suratını astı, "Hayır, hayır. Ağlama Moonbin. Endişelenecekler." bir bebeğin bu kadar ağlamasının normal olduğunu düşünemeyen küçük kız, bir şeyler yapmak zorunda olduğunu hissetti. Felix ona daha önce izin verdiği ve öğrettiği için onu kucağına almak için cesaretlendi. Yanlarında bir büyük olmadığında bunu yapması tehlikeliydi muhtemelen ama ağladığını duydukça üzülüyordu. Bir elini sırtına koyarken diğer eliyle yavaşça ensesinden tuttu. Kaşları çatıldı Hwan'ın, "Ne yapıyorsun Lena?" dedi.

Onu duymazdan gelen Lena, dikkatli bir hareketle Moonbin'i kaldırdı ve göğsüne bastırdı. Başını Lena'nın küçük omzuna yaslayan Moonbin, bir süre daha ağladıktan sonra iç çekerek susmaya başladı. Onun sakinleştiğini fark eden Lena istemsizce gülümsedi ve yavaşça iki yana sallamaya başladı kucağındaki küçük bedeni. Bir yandan da sevimli bir şarkı söylemeye başladı uykusunu desteklemek için.

Arkadaşının tüm bu yaptıkları Hwan'a bir büyü gibi geldiğinde ağzı açık kaldı. Babaları bile onu bu kadar kolay sakinleştiremezken Lena'nın nasıl başardığında anlam veremedi. "Sen..." onunla göz göze geldi Lena, bir yandan şarkıyı mırıldanmaya devam etti. "...sen nasıl başardın bunu ya?" diye devam etti Hwan.

Bebek telsizinden sesi anca alan ve ışık hızıyla odaya çıkan Changbin, kapıyı açtığında ağlamaya devam eden oğlunu görmeyi beklerken, Lena'nın kucağında güvenle ve huzurla uyumaya devam ettiğini gördü. O da şaşkın bakışlarını gizleyemedi. "Lena?" ona sessiz olmasını belirtir gibi bebeğin ensesinde tuttuğu elindeki işaret parmağını dudaklarına yasladı. Ses çıkarmadan, "Uyuyor." diyecek şekilde dudaklarını hareket ettirdi. İstemsizce gülümsedi Changbin. Yıllar öncesinde birisi ona, en yakın arkadaşının kızının, kendi oğlunu uyutmayı başarabileceğini söylese aynı şekilde güler geçerdi muhtemelen.

ex with a kid, hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin