34

249 23 1
                                    

Havaların iyice ısınmaya başlamasıyla yaz gelmiş ve öğrenciler için tatil neredeyse başlamıştı. Okulun üç aylığına biteceğini ve döndüğünde başka arkadaşlarla tanışması gerekeceğini öğrenen Lena, başta bu duruma oldukça üzülse de zaman geçtikçe bunun daha da heyecan verici olduğunu düşünmeye başlamıştı. Yeni arkadaşlar edinmek oldukça güzel olacaktı, böyle düşünüyordu küçük kız.

Hwan içinse... durumlar biraz karışıktı. Lena'ya ve onunla vakit geçirmeye o kadar alışmıştı ki, sınıflarının ayrılıyor olması bir yana, üç aylık tatili öğrendiğinde bile evde kıyameti koparmıştı. Bu ikilinin arasındaki ilişki ebeveynlerini günden güne endişelendirse de ellerinden bir şey gelmeyeceğinin farkındaydılar.

Çünkü Hyunjin'le yaptıkları o konuşmadan sonra bile Hwan bir kez daha evden kaçmaya çalışmıştı. Evet, yine Lena'yı görebilmek adına...

Sonrasında Seungmin babası ona ceza verse bile yaptığından pişman değildi oğlan, yine olsa yine aynısını yapardı. Bunun sebebi artık Lena için neler hissettiğini kabul edebilmesiydi. Lena elbette en başta onun arkadaşıydı, hatta en yakın arkadaşıydı. Ancak ondan hoşlandığını da inkar edemezdi.

Yaşının küçüklüğünden dolayı aşk ona korkunç bir duygu gibi gelse de Lena ile beraber geçirdiği vakit sürecinde hiç de öyle olmadığını anlamıştı. Bir zamanlar kavga etmeden duramadığı küçük kız ile şimdi vakit geçirebilmek için ceza almak pahasına evden kaçabiliyordu. Bu nedenle kabul etmeye başlamıştı hislerini.

Tabii bunu henüz kimseyle paylaşacak cesareti yoktu, hele Lena ile hiç yoktu. Alacağı herhangi bir tepkiden ve arkadaşının ondan uzaklaşabilme ihtimalinden çekiniyordu. Nasıl olsa onunla genellikle bir arada olduğundan açıklama gereği de duymuyordu. Bunu bir sır olarak saklamaya karar verdi.

Öğretmeni ona ve diğer tüm arkadaşlarına mezuniyet diplomalarını, küçük birer hediye ile dağıttığında omuzlarını düşürdü, tıpkı suratını düşürdüğü gibi. Birazdan eve gitmeleri gerektiğini biliyordu ve bu, Lena ile artık eskisi kadar vakit geçiremeyeceği anlamına geliyordu. Her gün görüşemeyecek olmaları büyük bir sıkıntıydı Hwan için.

Tüm öğrenciler, ailelerini bulmak için sınıftan ayrılırken bilerek oturmaya devam etti yerinde Hwan, oldukça mutsuz göründüğünü fark etmişti öğretmeni. Herkes çıktığında ona doğru yaklaştı, "Hwan, babanlar bekliyor. Gelmiyor musun?" başını iki yana salladı oğlan, "Gitmek istemiyorum."

"O niye?" yanındaki yerini aldığında omuz silkti bu sefer Hwan, elindeki diplomanın kenarları ile oynamaya başladı, "Başka bir okula gitmek istemiyorum hyung. Arkadaşlarım da, öğretmenim de değişsin istemiyorum. Burada mutluydum ben." dedi mırıltıyla. Gülümsedi Hyunjin, çok sevimli görünmüştü gözüne.

Tek elini küçük omzuna atıp sarıldı ona hafifçe, "Biliyor musun, gideceğiniz için ben de üzülüyorum. Ama aynı zamanda seviniyorum. Çünkü pilot olmak için gitmen gerekiyor. Hem... biz hep beraberiz zaten Hwan. İnan bana, beni özlemeyeceksin." genelde kimseye sarılmayı tercih etmeyen Hwan, Hyunjin'e geri sarıldı. İkisi için de şaşırtıcı bir hareket olmuştu açıkçası.

"İyi ama... Lena'yı artık her gün göremeyeceğim hyung. Onu görmek istiyorum. Sürekli beraber olalım, oyun oynayalım istiyorum."

"Sana daha önce babanların nasıl tanıştığını anlatmış mıydım?"

"Hayır."

"Seungmin baban ve ben aynı okula gidiyorduk. O zamanlar Minho baban hayatımızda yoktu, çünkü gerçekten derslerine çok çalışıyordu. Ortalıkta pek gözükmezdi, insanlarla konuşmazdı. Nasıl oldu bilmiyorum ama bir şekilde aynı yerde bulundular bir gün. Seungmin ilk görüşte aşık olduğunu söylüyordu hep. Onunla o gün konuşmak istedi ama cesaret edip yanına gidemedi. Sonra uzun bir süre görmedi onu, Hwan. Belki de dört beş ay kadar."

ex with a kid, hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin