8

333 49 12
                                    

"Hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim. Toplantının amacı üç hafta sonra yapılacak gösteriyle alakalıydı ancak bundan önce konuşmak istediğim bir konu var. Çocukların hepsi henüz yeni yeni sosyalleşiyor, bu nedenle elbette beklenmedik hareketler yapmaları normal karşılanabilir. Birbirlerini kıskanabilir ya da hoşlanmayabilirler. Söylediğim gibi çocuklar daha. Ancak daha bu yeni atılmaya başladıkları hayatlarında onlara her şeyi doğru bir şekilde ve zamanında öğretmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Üstüne dikilmiş dikkatli gözlerin arasında, tek sinirli olan kişiye döndü Hyunjin, sinirinin ona olmadığını bilse de gergin olması onu da geriyordu, "Bay Bang. Öğrencim Lena'nın babası." gözlerin neredeyse hepsinin Chan'a dönmesine rağmen dümdüz Hyunjin'e bakmaya devam ediyordu o. "Ve Bayan Chae, Juwon'un annesi." bu sefer gösterilen kadına döndü Chan'ın üstünden gözlerini çekebilen herkes.

"Daha dün bu iki çocuğumuz arasında bir tartışma geçti. Daha doğrusu Juwon, Lena'ya onu üzecek bazı söylemlerde bulundu. Ona ve arkadaşlarına bunu yapmaması gerektiğini açıkladım ve özür dilemesini istedim. Fakat bunu kabul etmedi. Bayan Chae, annesi olarak bir de sizin onunla konuşmanızı istiyorum. Aranızdaki ilişki onun fikirlerini etkileyecektir. Bu yüzden-"

"Bir saniye Bay Hwang, oğlum ne yaptı da özür dileyecek?"

Sözünün kesilmesinden hiç hoşlanmayan Hyunjin, bu yeterince gergin olan ortamı bir de kendisi germek istemedi ve kadına istediği açıklamayı yaptı, "Ona sinir bozucu olduğunu söylemiş ve düşmesine sebep olmuş." kadın, alaycı bir tonda güldü. Hyunjin ve Chan'ın kaşları çatıldı bu tepkiye. "Peki siz bunu gördünüz mü?"

"Hayır, görmedim."

"O zaman neden Lena'nın söylediğine inanıp oğlumun ondan özür dilemesini istiyorsunuz? Yalan söylüyor olabilir."

Göz ucuyla Chan'a baktığında şimdiden boynunda sinirden belirginleşen damarları fark etti Hyunjin, bu hiç iyi değildi. "Bayan Chae, bence konuyu fazla kişiselleştiriyorsunuz. İki küçük çocuk arasında bunlar olabilen şeyler, illa bir şahit bulmamız gerekmez. Ayrıca Juwon'a sorarsanız size çekinmeden yaptıklarını anlatacaktır. Tıpkı bana anlattığı gibi."

Saçını keskin bir şekilde arkaya savurup duruşunu dikleştirdi kadın, "Oğlumun yapmadığı bir şey için özür dilemesini istemiyorum. Bu onun özgüvenini sarsacaktır." dedi katı bir ses tonunda. Hyunjin, 'Öyle mi?' der gibi kaşlarını kaldırdı ve kollarını birleştirip arkasındaki masaya yaslandı.

"Dün on-on bir saatleri arasında neredeydiniz?"

"Hah, işteydim elbette. Çalışıyordum."

"O zaman oğlunuzun bunu yapmamış olduğunu görmediniz."

"Hayır, ama-"

"Böylece yapmadığını da kanıtlayamazsınız." sinirlenen kadın huzursuzca yerinde kıpırdandı ve ona gülerek bakan insanlara öfkeyle karşılık verdi. "Ne demek istiyorsunuz? Ben yalan mı söylüyorum yani?"

"Aslında bunu az önce kendiniz söylediniz. Lena'nın yalan söylediği kanısına nasıl vardınız?"

"Çünkü o bir çocuk ve çocuklar kolayca kafalarından yalanlar uydurabilirler."

Chan, sinirini daha fazla bastıramadığında kısık bir kahkaha attı ve yaslandığı duvardan ayrılıp önde oturan kadının yanına yaklaştı, "Sizi üzeceğim ama benim kızım yalan söylemez."

"Öyle mi? Bu da pek inandırıcı gelmedi aslında Memur Bey." dedi son kelimelerine açık bir ima yaparak. Hyunjin, ortamın daha da alevleneceğini hissettiğinden araya girme kararı aldı. "Lütfen Bayan Chae, Juwon'un bunu yapmış olduğuna inanmasanız bile yanlış bir şey olduğunu anlatmaktan zarar gelmez. Eğer bir daha birine zarar verme durumu gibi bir şeyle karşılaşırsak o zaman işler benden de çıkabilir."

ex with a kid, hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin