Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************Gözlerini açtığı zaman soğuk bir zeminde uzanıyordu genç çocuk,buna alışkındı,hatta kırılacak gibi ağrıyan kemiklerine bile alışkındı. Ama tepesinde dikilen ev cinine alışkın değildi. "Efendi Blaise sizi bekliyor." diyerek uzun burunu kaşıdı Kreacher. "Efendine söyle,cehennemin dibine kadar yeri var!"
Kreacher yanındaki mumlukla Ron'a vururken,Ron kaşlarını çattı "Hey!" "Asla efendi Blaise'e Kreacher'ın yanında hakaret etme!" diyerek ağır mumluğu yere düşürdü,Ron ise acıyan kolunu ovuşturmakla meşkuldü.
"Efendi Blaise bekliyor." Diyerek önden yürümeye başladı Kreacher,onu takip etmekten başka çaresi olmayan Ron ise peşinden yürümeye başladı,bir sürü ev cini arasında ne yapabilirdi ki? Hepsi sihir gücüyle donatılmıştı,onun asası ise en son neredeydi bilmiyordu.
Bodrum katındaydılar,burası devasaydı. Kendi içinde pek çok odalara bölünmüş,büyük bir şöminesi bile vardı. İçerisi yinede soğuktu,çünkü ev cinleri bu şömineyi kullanmazdı,vakitlerinin çoğunu dışarıda akşamları ise yataklarında geçirirlerdi,tabi yatak denirse. Sadece ufak bir bez parçası olan döşeklerde yatıyorlardı.
Bodrum kapısından çıkıp,etrafına bakındı. Etraf siyahla döşenmişti,bir kadın ve üç oğlunun porteleriyle doluydu,Blaise Zabini ve ailesinin resimleri.
"Çabuk ol,efendi Blaise uzun zamandır bekliyor." Kreacher üst kata doğru koşup,Ron'u peşinden sürükledi,"Salak ev cini!" diye mırıldanıp ayak uydurmaya çalıştı,nedense bu ev cini çok güçlüydü. Yada kendisi çok zayıftı.
En sonunda bir kapıya geldiklerinde,durarak kapıyı çaldı Kreacher. Kapı baya büyük ve gösterişliydi,Zabini zenginliğini gösteriyor herhalde diye mırıldanıp göz devirdi Ron. "Gel." İçeriden gelen ses ile kapıyı açıp,içeriye girdiler.
Elini ev cininden kurtarıp,sinirle kafasını kaldırdı,Blaise ile göz göze geldi. Kaşları iyice çatılırken,Blaise "Çıkabilirsin Kreacher." diyerek kitabı sertçe kapayıp rafına geri koydu. Kreacher eğilip giderken,Ron Blaise ile baş başa kalmıştı.
"Şimdi daha katlanılabilirsin." diyerek ellerini arkasında birleştirdi Blaise "Canın cehenneme Zabini!" diye tısladı Ron dişlerinin arasında "Senin dilin fazla uzamış" diyerek dişlerini sıktı Blaise.
"Ne yapabilirsin Zabini?" Alayla konuşan çocukla birlikte asasını kavradı "Beni fazla zorluyorsun Weasley,ilk günden cezalandırmak istemem." Ron alayla güldü "Beni böyle korkutabileceğini mi sanıyorsun?"
Blaise bir an bile düşünmedi,asasını Ron'a doğrultarak "Dawon!" dedi. Ron hissettiği derin acıyla ne yapacağını şaşırırken,kanlar kolundan akmaya başlamıştı. Kolunu tutup,geriye doğru kaçarken,göz ucuyla aşağıya baktı,kıyafetinin bir kısmı yırtılarak derin bir kesik açmıştı. Kılıç yarasına benziyordu.
"Beni daha fazla zorlama Weasley,yoksa Davon maksima büyüsünün tadına bakarsın!" Diyerek akan kanlı yere iğrentiyle baktı "Hain kanını zeminimden temizle! Hain kanının ayaklarıma bulaşmasın!" Diyerek kan gölünden uzaklaşarak kitabını geri eline aldı.
Ron elinden akan kanlara baktı,çok fazla kan kaybediyordu. "Beni zorlamamanı söylemiştim." diyerek arkasını döndü Blaise,Ron ise nefret dolu bakışlarla onu izliyordu.
*******************************
Bölüm sonu.
Ne düşünüyorsunuz bakalım?
Bu hikaye Blaise'e çok sövecekmişsiniz gibi hissediyorum ksbsspw
Dawon:İsabet ettiği yerde(tende) kılıç kadar derin kesik açar,çok can yakması da cabasıdır.
İşkence büyüsü bulmak çok zor
Adios.
![](https://img.wattpad.com/cover/360771164-288-k831121.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Morana
FanfictionFelaket zilleri çalsın,Lord Voldemort kazandı!-Blairon,Pansymione,Drarry Not-Hikaye Va-t'en isimli kurgumla birleşiktir.